Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/11815 Esas 2016/9613 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/11815
Karar No: 2016/9613
Karar Tarihi: 19.12.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/11815 Esas 2016/9613 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, katılana ait şirketin acenteliğini yürütürken müşterilerden tahsil ettiği primleri uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Sanığın suçu işlediği sabit görülmüştür. Ancak, hükümde yer alan hak yoksunluğu ile ilgili bölüm kanuna aykırı olduğu için hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kanuna aykırı bölüm, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedildiği için düzeltilecektir. Kanun maddeleri: TCK'nın 155/2, 62, 51, 52/2, 53, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2014/11815 E.  ,  2016/9613 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 51, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, katılana ait şirketin acenteliğini yürütürken müşterilerden tahsil ettiği primleri uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları, bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara