15. Ceza Dairesi 2014/11613 E. , 2016/9600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 52/4, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’un .... Sitesi yöneticisi, sanık ...’un, yönetici yardımcısı, sanık ...’ın, denetçi olarak görev yaptığı, sanıkların site yönetimini devretmelerinden sonra belgelerde yapılan incelemelerde ve alınan bilirkişi raporunda, siteye ait 10.010.36 TL parayı uhdelerinde tuttuklarının belirlendiği, böylece sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ...’nun hüküm tarihinden sonra 07.04.2016 tarihinde, sanık ...’in 05.06.2013 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; haklarında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması ve zilyetliğin devrinin zorunlu olması gerekmektedir, bu hukuksal olgular ışığında somut olay değerlendirildiğinde, site yöneticisinin ölen sanık ... olduğu, yönetim ile ilgili işbölümüne ve taraf beyanlarına göre, site ilgili toplanan paraların ve yapılan harcamaların kontrol ve denetiminin sanık ...’ta olduğu, sanık ...’ye tevdii veya teslim edilen bir para bulunmadığı gibi bu sanığın söz konusu parayı uhdesinde tuttuğunun ispatlanamadığı dikkate alınarak unsurları itibariyle oluşmayan suç nedeniyle sanığın 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de;
a-26/09/2008 tarihinde alınan bilirkişi raporuna göre, sanığın uhdesinde para bulunmadığı belirtilmesine rağmen yine soruşturma sırasında alınan ve tarihi bulunmayan başka bir raporda sanık ve arkadaşlarının uhdesinde 10.010.36 TL para bulunduğunun belirtildiği dikkate alınarak, söz konusu raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
c-Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, sanıklar ... ve ... hakkındaki sair yönleri incelenmeyen hükümlerin ve sanık ... hakkındaki hükmün BOZULMASINA, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.