15. Ceza Dairesi 2014/4101 E. , 2016/9599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Beraat, Ceza verilmesine yer olmadığına
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm ile sanık hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, babası olan katılana ulaştırmak üzere tanık ... tarafından verilen senedi teslim etmemek suretiyle hukuka aykırı şekilde bulundurup, eksik kalan miktar kısmını da hukuki sonuç doğuracak şekilde doldurarak temyiz dışı ... vasıtasıyla icra takibine koyduğunun iddia edildiği davada;
Dairemizin 2016/4560-9598 sayılı dosyası ile irtibatlı olduğu anlaşılan olayda; senedin sanığın eline geçtiği sırada imzalı olmasına rağmen miktar kısmının boş olması nedeniyle bedelsiz senedi kullanma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ancak sanığın, gerek katılana teslim etmesi gereken senedi teslim etmemesi nedeniyle hukuka aykırı olarak elinde bulundurması, gerekse de, ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 01.05.2001 gün ve 2001/6-70-2001/77 sayılı kararında da belirtildiği üzere, imza sahibinin tevdii ettiği kişinin kağıdın zilyetliğinden vazgeçerek bunu yazdırması halinde kağıdı bertakrip (hukuka aykırı) ele geçirme keyfiyeti gerçekleşmiş olacağından, eylemin TCK’nın 209. maddesinin ikinci fıkrasındaki suçu, bu durumda açığa imza atandan aldığı kağıdı faile verenin eyleminin de “Bertakrip ele geçiren failin” fiiline iştirak suçunu oluşturacağından hareketle; iddia ve tasvif edilen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde yer alan dolandırıcılık ve aynı kanunun 209/2. maddesi delaletiyle 204/1. maddesinde gösterilen sahtecilik suçlarının oluşup oluşmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.