Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1915 Esas 2015/1825 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1915
Karar No: 2015/1825
Karar Tarihi: 09.06.2015

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1915 Esas 2015/1825 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme Sulh Ceza Mahkemesi. Davada, kamu görevlisi tarafından düzenlenen resmi belgede yalan beyan edilmesi suçu işlendiği iddiasıyla açılmıştır. Mahkeme, sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunmaması, fakat kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunması nedeniyle Kabahatlar Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine karar vermiştir. Hüküm, sanığın temyizi üzerine, Kanun maddelerinde atıf yapılan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Ancak, sanığın eylemine uyan Kanun maddesi uyarınca idari para cezasının zamanaşımı süresi aşılmış olduğundan, sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Kanun maddeleri: TCK 206, Kabahatler Kanunu 40/1, 20/2-d, 20/1.
21. Ceza Dairesi         2015/1915 E.  ,  2015/1825 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nun 206. maddesinin uygulanacağı, resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verileceği cihetle sanığın, işyerinde kardeşi hakkında gerçekleştirilen arama sırasında polis memurlarınca aranan şahıs sorulduğunda adının Mehmet Habib Çiftçioğlu olduğunu beyan etmesi, kardeşinin arandığını öğrenmesi üzerine ise gerçek kimliğini açıklaması şeklindeki eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasına uygun bulunduğu, müsnet suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-d maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 30.09.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nun 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara