Esas No: 2022/18462
Karar No: 2022/3693
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/18462 Esas 2022/3693 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/18462 E. , 2022/3693 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi ..., ...
Suç : Sanık ... için, silahlı terör örgütüne üye olmak, nitelikli yağma , hürriyetten yoksun kılma, vahim nitelikte ruhsatsız silah taşımak, patlayıcı madde bulundurmak, sahtecilik, açıkta bırakılan eşya üzerinde hırsızlık
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Suç tarihi itibariyle TCK'nın 66/e ve 67/4. maddelerinde belirlenen zamanşımı süresi dolmadığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, vahim nitelikte ruhsatsız silah taşıma ve patlayıcı madde bulundurma suçlarından, sanık ... hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafilerinin dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında nitelikli yağma, kişiyi hürriyetten yoksun kılma, sahtecilik ve hırsızlık suçlarından, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetten yoksun kılma, ruhsatsız silah taşıma, patlayıcı madde bulundurma ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında TCK'nın 309. maddesi uyarınca "Anayasal Düzeni Değiştirmeye Teşebbüs Etme" suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği temyiz incelemesi öncesi kararın kesinleştiği belirlenerek yapılan incelemede,
Yargıtay bozma ilamına uyularak duruşmalı yapılan yeniden yargılamada; tüm dosya kapsamına göre,
A)Sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan kurulan hüküm yönünden,
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına, organik bağ kurmak suretiyle dahil olduğuna, eylem ve faaliyetlerinin yoğunluk, çeşitlilik ve süreklilik arz eder nitelikte bulunduğuna dair mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak yeterli ve kesin delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
B)Sanık ... hakkında patlayıcı madde bulundurma suçundan kurulan hüküm yönünden,
Sanık ...'in getirterek muhafaza ettiği patlayıcı maddelere ilişkin eylemlerine fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak ettiğine dair mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak yeterli ve kesin delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
C)Sanık ... hakkında nitelikli yağma, kişiyi hürriyetten yoksun kılma, sahtecilik ve hırsızlık suçlarından, sanık ... hakkında nitelikli yağma, kişiyi hürriyetten yoksun kılma, ruhsatsız silah taşıma ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümler yönünden,
Sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların şahsi menfaatleri doğrultusunda banka soygunu yapmak amacıyla gerçekleştirdikleri araç suçlardan hüküm kurulurken, suçların örgütsel faaliyet kapsamında işlenmemesine karşın 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5/1. maddesi uyarınca arttırım yapılması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.