15. Ceza Dairesi 2016/3455 E. , 2016/9442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son, 52/1, 52/4, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 204/1, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... ile açık kimliği tespit edilemeyen ve... ismini kullanan bir şahsın 02.11.2010 tarihinde ...bayiliği yapmakta olan katılan..."in iş yerine geldikleri, burada sanık ... ile... isimli şahsın ... ve ... plakalı araçları satın alıp, araç bedellerinin bir miktarını peşin, bir miktarını da 30.10.2010 keşide tarihli, 35.000 TL meblağlı olan çek ile ödedikleri, katılanın suça konu çeki tahsil etmek için muhatap bankaya ibraz ettiğinde sahte olduğunun anlaşılması üzerine bedelini alamadığı, bu şekilde sanığın hileli hareketler yaparak menfaat temin etmek suretiyle üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Dolandırıcılık suçu açısından yapılan temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Resmi belgede sahtecilik suçu açısından yapılan temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2008 gün ve 49/219 sayılı kararında da açıklandığı üzere ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken ele geçirilen ve kendiliklerinden getirtilen ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun temin edilmemesi halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında; dosya içerisinde çek aslının ya da onaylı fotokopisinin bulunmadığı, imza incelemesinde sahte çek fotokopisi üzerinden yapıldığı anlaşılmakla; sahte olduğu belirlenen çekin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olması karşısında; suça konu çek duruşmaya getirtilip, incelenmek ve özellikleri tutanağa geçirilmek suretiyle gözlemde bulunulup, aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde açıklanarak, çek aslının da denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulup, sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, çek fotokopisi üzerinden incelem yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.