Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9317 Esas 2016/9403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9317
Karar No: 2016/9403
Karar Tarihi: 12.12.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9317 Esas 2016/9403 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, sahte bir çeki aldığı mal karşılığında katılana verdiği için nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, katılan ve tanık beyanları ve kriminal raporu ile suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan hükümde isabetsizlik bulunmamıştır. Ancak, sanık müdafinin temyiz itirazlarına ilişkin olarak, hükümlü tarafından belirlenen para miktarının sosyal ve ekonomik durumu ile hakkaniyet ve nesafet ile orantılılık ilkeleri gözetilmeden belirlenmesi ve hak yoksunluğunun kapsamının yanlış belirlenmesi nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 158/1-f, son, 62, 52/2 ve 53.
15. Ceza Dairesi         2014/9317 E.  ,  2016/9403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f, son, 62, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, keşidecisi .... olan ve sahte olarak üretilen çeki aldığı mal karşılığında katılana verdiği, yapılan incelemede, çekin üzerinde tahrifat yapılarak sahte olarak oluşturulduğunun belirlendiği, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ve kriminal raporu ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık müdafiinin son duruşmada gerekçeli olarak mazeret talebinde bulunduğu ve tanık dinlenilmesini istediği halde, mazeretinin reddine karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    1-5237 sayılı TCK"nın 52/1. maddesine göre, adli para cezasının, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan paranın hükümlü tarafından Devlet hazinesine ödenmesinden ibaret olduğu, sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığının, aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında gerekçesi gösterilerek takdir olunacak miktarla çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirleneceği, somut olayda, sanığın, inşaatlarda çalışan bir işçi olduğunu ve aylık gelirinin suç tarihi itibariyle 600-700 TL olduğunu belirtmesi karşısında, sanığın sosyal ve ekonomik durumu ile hakkaniyet ve nesafet ile orantılılık ilkeleri de gözetilerek bir miktar belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, tespit edilen gün para cezasının, aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi sırasında herhangi bir gerekçe göstermeden en üst hadden uygulanması suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 3 ve 52/2. maddelerine muhalefet edilmesi,
    2-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara