Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9257 Esas 2016/9401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9257
Karar No: 2016/9401
Karar Tarihi: 12.12.2016

Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9257 Esas 2016/9401 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/9257 E.  ,  2016/9401 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    MÜŞTEKİ : Sosyal Güvenlik Kurumu
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında;
    a-TCK"nın 204/1, 43, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
    b-TCK"nın 158/1-e, 35, 43, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-Sanıklar ... ve ... hakkında; her iki suçtan beraat (ayrı ayrı)

    Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri müşteki kurum vekili tarafından, sanık ... hakkında her iki suçtan verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılmayan ve kamu davasına katılma talebinin olup olmadığı sorulmayan hükmü temyiz etmekle katılma iradesi olan şikayetçi kurum vekilinin, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükümleri temyize hakkının bulunduğu belirlenerek CMK 237/2 maddesi gereğince katılan olarak vekilinde katılan vekili olarak kabulü ile tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
    Sanık ...’ın, Serenay eczanesinin sahibi, diğer sanıkların da orada çalışan kişiler oldukları, sanıkların doktorlar tarafından gerçek olarak düzenlenen reçetelerde değişik zamanlarda tahrifat yapmak suretiyle yine değişik zamanlarda kuruma ibraz ettikleri, kurum tarafından ödeme yapılmadan durumun fark edildiği, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle zincirleme nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve zincirleme resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1-Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik ve sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanıklar ... ve ...’un, diğer sanığın eylemlerine iştirak ettiklerine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanık ...’un da, değişik zamanlarda zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sanık, müşteki ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre sabit olduğu anlaşılmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, suçların sabit olduğuna ilişkin ve sanık ... müdafiinin herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması ile bu miktar üzerinden arttırım ve indirim yapılmak suretiyle fazla cezası tayini,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasının uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkralarından tamamen çıkartılarak, yerine, “haksız menfaat miktarına göre sanığın 44 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 35. maddesi gereğince cezasından 1/4 oranında indirim yapılarak 33 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince cezasından 1/4 oranında arttırım yapılarak 41 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 34 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 680 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara