Esas No: 2015/8469
Karar No: 2015/1808
Karar Tarihi: 09.06.2015
Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8469 Esas 2015/1808 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17/07/2014 gün ve 2014/14802/49515 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04.09.2014 gün ve KYB.2014/281973 sayılı ihbarnamesi ile;
Hukuka aykırı olarak ele geçirilen belgeyi hukuki sonuç doğuracak hale getirme ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/06/2013 tarihli ve 2013/26454 esas, 2013/22138 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25/09/2013 tarihli ve 2013/1358 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; şüpheliler hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan, atılı suçun ispatının ancak yazılı delillerle mümkün olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde, “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” hükmünün yer aldığı, anılan Kanun’un 170/2. maddesinde ise “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmüne yer verildiği nazara alındığında, resmi belgede sahtecilik ve/veya dolandırıcılık suçlarından bir soruşturmanın yapılmadığı ve bu suçlar yönünden ... Cumhuriyet Başsavcılığınca bir karar verilmediği, suça konu senetler üzerinde kriminal inceleme raporunun alınması, imza yazı örneklerinin incelenmesinden sonra tanıkların beyanları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Şikayetin konusuna, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile mercii kararı ve kanun yararına bozma isteminin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Yasası"nın 14. maddesine ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre, kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.