Esas No: 2015/1118
Karar No: 2015/1805
Karar Tarihi: 09.06.2015
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1118 Esas 2015/1805 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 63. maddesine göre; baro levhasında yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatların, şahıslarına ait olmayan dava evrakını düzenleyemeyecekleri, icra işlemlerini takip edemeyecekleri ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamayacakları, baro levhasında yazılı bulunmayanların ayrıca avukatlık unvanını da taşıyamayacaklarının hüküm altına alındığı, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise bu kurallara uyulmamasının yaptırımının açıklandığı, buna göre, birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlara Cumhuriyet savcısı tarafından idarî para cezası verileceğinin hüküm altına alındığı, aynı Yasanın 35. maddesine göre; avukatın görevleri arasında; kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek olarak sayıldığı, bunların yanında yapılan işin mahiyeti gereği avukatın vekaletname düzenleme görevinin de bulunduğu cihetle;
Sanık avukatın baro levhasından aynı Yasanın 5-g maddesine göre isminin silindiği, bu şekilde baro levhasında adı bulunmayan avukatın, avukatlık görevi kapsamında vekaletname düzenlemesi halinde, bu eylemin yaptırımının Yasanın 63/2. maddesinde idari para cezası olarak düzenlendiği bu nedenle, suça konu vekaletnamelerin içeriğinin gerçek olduğu nazara alındığında, TCK"nun 204. maddesinde düzenlenen suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı, eylemin 1136 sayılı Yasanın 63/2. maddesi kapsamında kaldığı ve gözetilmeden yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Yasanın 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin en son gerçekleştiği 09.11.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK’nun 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.