Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9475 Esas 2016/9270 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9475
Karar No: 2016/9270
Karar Tarihi: 07.12.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9475 Esas 2016/9270 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararı verildiği ancak katılan vekilinin temyiz itirazları sonucunda dosyanın incelendiği belirtiliyor. Kararda, sanıkların katılana kredi çekilmesi için taşınmazın ipotek edilmesi gerektiğini söylediği, ancak kredi çekmeyerek taşınmazı diğer sanığa satmaları sonucu katılanı dolandırdıkları iddiası yer alıyor. Sözleşme içeriğinin doğru olup olmadığı, imzanın kimin tarafından atıldığı ve kredinin kabul edilmeme nedenleri hakkında bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtiliyor. Sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi ve takdir edilmesi gerektiği, eksik araştırma ve inceleme sonucunda sanıkların beraatine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğu sonucuna varılıyor. Kararın bozulması kararlaştırılmıştır.
KANUN MADDELERİ: 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2014/9475 E.  ,  2016/9270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Katılan ... ve eşinin, sanıklardan ... ile bir bankadan kredi çekilmesine aracılık hususunda mutabakata vardıkları, sanık ..."in katılana kredi çekilebilmesi için bir taşınmazın ipotek edilmesi gerektiğini aksi takdirde bankanın kredi vermeyeceğini söylediği, bu sebeple katılan adına kayıtlı olan taşınmazın kredi işlemlerinde teminat olarak kullanılması hususunda katılan tarafından sanık ..."e noterden vekaletnâme tanzim ettirildiği, ...."in ise kredi çekmeyerek ilgili taşınmazı bahse konu vekaletnâme ile katılanın bilgisi haricinde diğer sanık ..."e sattığı, sanıkların bu yolla katılanı dolandırdıkları iddia olunan somut olayda; 17.02.2011 tarihli kredi kullanımına ilişkin katılan ile sanık ... arasında yapılan sözleşmeye göre, olaya konu katılanın taşınmazının satışı hususundaki .... Noterliğince düzenlenen 17.02.2011 tarih, .... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnamenin, kredi ödemesi bitene kadar geçerli olacağı, kredi tutarı katılanca ödenmediği takdirde sanık ..."in vekaletnamede vasfı belirtilen taşınmazı dilediği gibi kullanmakta serbest olduğunun anlaşılması karşısında ve sanık ..."in savunmalarında; taşınmazın köyde olması nedeniyle bankanın ipoteği kabul etmediğini, bunun üzerine katılanın eşinin taşınmazı sat dediğini, kendisinin de taşınmazı diğer sanığa 60.000 TL"ye sattığını söylediği, satıştan elde ettiği parayı ne yaptığı hususunda ise soruşturma aşamasında;katılanın satıştan vazgeçmesi nedeniyle diğer sanık ..."ye iade ettiğini söylemesine karşın,duruşmada 55.000 TL"sini katılanın eşine verdiğini, 5000 TL"sini kendisinin aldığını beyan ettiği, diğer sanık ... de Cumhuriyet savcısına verdiği ifedesinde,satıştan vazgeçilmesi üzerine 60.000 TL parasını sanık ..."in kendisine iade ettiğini söylemesine karşın, duruşmada parayı almadığını söylediği ve katılanın eşi tanık..."nin, sanık ..."in savunmalarını teyit etmemesi dikkate alınarak, sanık ... ..."e; 17.02.2011 tarihli kredi kullanımına ilişkin katılan ile kendisi arasında yapıldığı anlaşılan dosyadaki sözleşme içeriğinin doğru olup olmadığı, sözleşmenin altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, hangi bankaya kredi için başvurup taşınmazın köyde olması nedeniyle kredinin kabul edilmediği sorularak, gerektiğinde sözleşmedeki imzanın bu sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor aldırılması, sanığın bildirdiği bankadan sanığın kredi için başvurup başvurmadığı, başvurmuşsa taşınmazın köyde olması nedeniyle kabul edilip edilmediğinin sorulması,diğer sanık ..."ye de sanık ..."den parasını iade alıp almama hususu sorularak aşamalarda yaptığı savunmaları arasındaki çelişkinin giderilmesi işlemlerinden sonra, sanıkların hukuki durumlarının tayini ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonunda yazılı şekilde sanıkların beraatine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara