Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8433 Esas 2016/9207 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8433
Karar No: 2016/9207
Karar Tarihi: 05.12.2016

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8433 Esas 2016/9207 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların, yetkili temsilcileri oldukları şirket adına aldıkları inşaat malzemeleri karşılığında tamamen sahte bir çeki ciro yoluyla katılan şirkete vererek dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işledikleri iddiasıyla yargılandıkları belirtilmiştir. Sanıkların suçlamaları kabul etmemeleri üzerine, maddi gerçekliğin ortaya çıkarılması için ticari ilişki sırasında katılan şirketin temsilcileri ile alışverişi yapan çalışanları ve sanıkların yüzleştirilmelerinin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ticari defter ve kayıtların getirtilmesi, düzenlenen belgelerin asılları üzerindeki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığının tespit edilmesi, ayrıca benzer suçlar nedeniyle açılan diğer dava dosyalarının incelenmesi gerektiği belirtilerek sanıkların mahkumiyeti bozulmuştur.
Kanun maddeleri: TCK’nın 204/1, 62, 53, 158/1-f-son, 52/2-4 ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2014/8433 E.  ,  2016/9207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında;
    1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
    2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanıkların, yetkili temsilcileri oldukları şirket adına katılan şirketten aldıkları inşaat malzemeleri karşılığında tamamen sahte ve iğfal kabiliyetini haiz olarak düzenledikleri suça konu 29.000,00 TL"lik çeki ciro yoluyla katılan şirkete vermek suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    Sanıkların aşamalardaki savunmalarında, katılan şirket ile herhangi bir alışverişlerinin bulunmadığını, kaşelerinin taklit edilerek çekin düzenlenmiş olduğunu, haklarında bu şekilde birçok dava açıldığını belirterek suçlamaları kabul etmemeleri karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, ticari ilişkinin yapıldığı sırada katılan şirketin temsilcileri ile alışverişi yapan çalışanları ve sanıkların mümkünse mahkemede yüzleştirilmelerinin yapılması, mümkün değilse bu kişilere sanıkların önden ve yandan çekilmiş teşhise elverişli fotoğrafları gösterilerek, çeki keşideci ve ciranta sıfatıyla imzalayan kişilerin bu şahıslar olup olmadığının kesin ve net olarak belirlenmesi, öte yandan ... ile ... şirketlerine ait ticari defter ve kayıtlar getirtilerek, aralarında bu şekilde bir alışveriş yapılıp yapılmadığı, malların sevk edilerek indirildiği adresin neresi olduğu, bu yerin sanıklarla ilgisinin bulunup bulunmadığının araştırılması ile ticari ilişki sırasında düzenlenen belge asılları üzerindeki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı ile çek aslındaki imza, yazı ve rakamların katılan şirket temsilcileri tarafından yazılıp yazılmadıklarının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi, yine aynı suçlar nedeniyle sanıklar hakkında açılan dava dosyalarının denetime elverişli onaylı örneklerinin getirilmesi sonucunda hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara