Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10923 Esas 2011/12479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10923
Karar No: 2011/12479
Karar Tarihi: 08.12.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10923 Esas 2011/12479 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kayıt miktar fazlası yönünden sicil kaydının iptali ile Hazine adına tescil isteğiyle ilgili dava, hak düşürücü süre dolayısıyla reddedilmiştir. Ancak 5841 Sayılı Yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Bu nedenle, davanın esası yeniden değerlendirilmeli ve yeni kanunlar da göz önünde bulundurularak çözüme kavuşturulmalıdır. Karar düzeltme istemi kabul edilerek, mahkemenin kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5841, 6099, 3402, 36/A, 6100, HUMK 440 ve 428.
1. Hukuk Dairesi         2011/10923 E.  ,  2011/12479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/11/2010
    NUMARASI : 2010/336-2010/326

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya 8. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 11.11.2010 gün ve 2020/336 esas 2910/326 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 25.4.2011 gün ve 4161-4862 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava; kayıt miktar fazlası yönünden sicil kaydının iptali ile Hazine adına tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece son verilen ret kararının temyizi üzerine; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu, ancak 19.01.2011 tarihinde yürülüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36. maddesi hükmüne bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu görülmektedir.
    Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153.maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer. Öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca; işin esasının yukarıda belirtilen ilkeler ve yasal değişikliklere göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Davacı Hazine vekilinin, karar düzeltme isteğinin 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK" nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK."un 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile, Dairenin 25.04.2011 tarih, 2011/4161 Esas, 2011/4862 sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 11.11.2010 tarih, 2010/336 Esas-2010/326 karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara