Esas No: 2014/5755
Karar No: 2016/9105
Karar Tarihi: 30.11.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5755 Esas 2016/9105 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-a, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin 14/09/2012 havale tarihli dilekçesinin ekinde 31/08/2012 tarih ve 15 gün süreli raporu ibraz etmiş olması ve rapor ekli 14/09/2012 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebinde de bulunmuş olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme isteğini inceleme yetkisi Yargıtay ilgili Ceza dairesine ait olup, bu konuda mahkemece verilen 24/09/2012 tarihli ek kararın hukuki geçerlilikten yoksun olduğu belirlenip bu ek karar kaldırılarak ve sanık müdafiinin temyiz isteminin süresinde ve eski hale getirme talebinin yerinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik tarihlerde katılandan haksız menfaat temin etmiş olması karşısında TCK"nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Katılanın, fal baktırmak amacıyla temyiz incelemesi dışındaki ...."ün evine gittiği, ona 15 TL karşılığında fal baktırdığı, daha sonra..."in katılana sanık ..."i önerip, kendisinin...isimli bir hocası olduğunu, fotoğraf üzerinden fal baktığını söyleyerek telefonla sanık ..."i aradığı, cep telefonu yoluyla sanık ..."in telefonuna katılanın fotoğrafını gönderdikleri, katılan ile sanık ..."in 800 TL karşılığında fal bakmak üzere anlaştıkları ve sanığın katılana hesap numarasını verdiği, sonrasında katılanı tekrar arayarak üzerinde büyü olduğunu, bu büyüyü bozması için beyaz veya renkli taşlı hakiki bir gümüş yüzük göndermesini istediği, bunun üzerine katılanın sanığa kargo aracılığıyla bir yüzük gönderdiği, ayrıca büyü bozma ücreti olarak talep edilen paranın 500 TL"sini sanığın verdiği hesap numarasına havale ettiği, 300 TL"sini de ..."e verdiği, daha sonra katılanın ..."in yanına gittiği, ..."in de sanık ..."i aradığı, sanığın büyüğü bozamadığını, üzerinde adak olduğunu ve kan gerektiğini söyleyerek, elinin değmiş olduğu 1.600 TL"yi iade etmek şartıyla katılandan istediği, katılanın da bu parayı gönderdiği; ancak, daha sonra sanık ..."in telefonlara çıkmadığı anlaşılmakla; eylemin TCK"nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin delil bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 30/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.