Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, yitik kişilerden Hazine"ye kalan, 6188 ve 7367 yasalar uyarınca davalı Çepni Belediyesine Hazine"ce temlik edilen 308 ada 12 ve 309 ada 58 parsel sayılı taşınmazların 775 Sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri doğrultusunda amacına uygun kullanılmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptaline ve Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı , taşınmazların davalı Belediye"ye ait olduğunu, Hazine malı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki 30.7.1966 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 775 sayılı Gecekondu Kanununun 3. maddesi aynen " bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, hazinenin özel idarelerin ve vakıflar idaresi dışındaki katma bütçeli dairelerin mülkiyetindeki arazi ve arsalardan veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden belediye sınırları içinde olanlar ve 6785 sayılı Kanunun 47. maddesine dayanılarak tesbit edilen mücavir sahalarda bulunanlar bu kanunda belirtilen amaçlarda kullanılmak üzere bedelsiz olarak ilgili belediyelerin mülkiyetine geçer" hükmü ile devri gereken taşınmazları öngörürken aynı maddenin 2. fıkrası ile de devri gerekmeyen taşınmazlar belirtilmiştir.
Somut olayda taşınmazın tarla niteliği ile Hazine üzerinde kayıtlı iken bu yasa hükümlerindeki amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere belediyeye devredildiği sabittir. Aynı Yasanın 7. ve devam eden maddelerinde ise devredilen taşınmazların hangi amaçlarla kullanılabileceği öngörülmüştür.Keşfen elde edilen bilirkişi raporu ile taşınmazın halen boş olduğu üzerinde bir ameliye yapılmadığı açıktır. Her ne kadar aynı Yasanın 11. maddesinde taşınmazların bu kanunda yazılı amaçlara tahsis edilmek üzere kullanılması amaç dışında tasarruf edilemeyeceği hükmüne yer verilmişse de taşınmazın fiili durumda boş olduğu öyle ise yasanın öngördüğü amaç dışında tasarruf edilmediği görülmektedir. Bu belirlemeye göre davanın kabul edilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez. Diğer taraftan her ne kadar anılan Yasanın 3. maddesi 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı kanunu ile iptal edilmiş ise de aksine bir yasal düzenleme bulunmadıkça iptal hükmünün kazanılmış hakları etkilemeyeceği açıktır.
Öte yandan yasada taşınmazın devrinin sebebini teşkil eden amacın gerçekleştirilmesi bakımından herhangi bir süreye yer verilmemiş olduğu gözetildiğinde , bu gün için boş olarak bırakılan yerin yasal düzenleme ayakta bulunduğu sürede gerçekleştirilmeyeceğini söyleme olanağı da yoktur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.