Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7332 Esas 2011/12201 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7332
Karar No: 2011/12201
Karar Tarihi: 5.12.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7332 Esas 2011/12201 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/7332 E.  ,  2011/12201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TOKAT 1. ASLLİYE HUKUK
    TARİHİ : 26.04.2011
    NUMARASI : 2009/115 E. - 2011/174 K.

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, babaları olan H. M. A.1923 doğumlu olup, davalı tarafından bakılacağının söylenerek evine götürüldüğünü, davalının H. M."in hukuki ehliyetinin olmamasından faydalanarak 2330, 2334 ve 2335 parsel sayılı taşınmazlarını adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 2330, 2334, 2335 parsel sayılı taşınmazların dava dışı H. M. A. tarafından 14.11.2008 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar, babaları olan H. M.in akit tarihinde tasarruf ehliyetinin bulunmadığını belirterek eldeki davayı açmışlardır.
    Gerçekten de, Tokat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/762 E. sayılı dava dosyasında H. M. A."a vasi tayini istemiyle açılan davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği gibi; davada sıfat dava konusu subjektif hakka ilişkindir. O halde, davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine aittir. Sıfat yokluğunun saptanması halinde mahkemece işin esası hakkında değil, sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur. Bununla birlikte davada sıfat, taraf ehliyeti (dava ehliyeti) gibi dava şartlarından değildir.
    Somut olayda, her ne kadar dava tarihinde davacıların H. M. temsil yetkileri bulunmamakta ise de, vesayete ilişkin davanın kabul edilmesi ve H.M."e vasi atanması halinde öncelikle vasinin TMK"nun 462/8 madesi hükmü uyarınca vesayet makamından izin alması ve davacılar tarafından ehliyetsiz kişi adına açılan davaya muvafakat vermesi halinde davaya devam edilmesi gerekeceği kabul edilmelidir. Esasen, davanın en kısa zamanda ve en az masrafla sonuçlandırılması düşüncesinin ifadesi olan, dava ekonomisi de bunu gerekli kılar.
    Hal böyle olunca, vesayet davasının sonucunun beklenmesi, H. M.e vasi tayin edilmesi halinde, vasinin davaya dahil edilmesinin sağlanması ve işin esasına girilmesi, çekişmeli taşınmazların temlik tarihi itibariyle mahcurun tasarruf ehliyetinin araştırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara