Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10228 Esas 2011/12157 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10228
Karar No: 2011/12157

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10228 Esas 2011/12157 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kök miras bırakanı adına kayıtlı taşınmazlara davalının satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığından bahisle müdahale ettiği için elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı satış vaadi ile satın aldığı dönem içindeki kullanımının da iyi niyetli olup, ecrimisil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalının 3167 parsel sayılı taşınmazın tamamını ekip biçmek suretiyle tasarruf ettiği keşfen tespit edildiği için, paya vaki elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve pay oranında ecrimisile hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın bozulmasına ve detayları yukarıdaki kanun maddelerine göre verilen kararın açıklamasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK.428, Avukatlık Ücret Tarifesi 14. Madde.
1. Hukuk Dairesi         2011/10228 E.  ,  2011/12157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/11/2007
    NUMARASI : 2005/76-2007/413

    Taraflar arasında görülen davada; 
     Davacı, kök miras bırakanı adına kayıtlı 3165, 3166 ve 3167 parsel sayılı taşınmazlara davalının bir kısım mirasçılardan satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığından bahisle müdahale ettiğini, taşınmazlarda rızai taksim ve ifraz yapılmadığı gibi fiili kullanım biçiminin de oluşmadığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, çekişme konusu taşınmazlarda mirasçıların paylarına düşen yerleri ayırdıklarını, kendisinin mirasçılardan K. ve Y."in paylarını satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ve anılan mirasçılara isabet eden kısımları da teslim aldığını, yargılama sırasında da kayden satın alarak paydaş hale geldiğini, davacının payına isabet eden kısmı tasarruf etmediğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının yargılama sırasında satış vaadine konu 4/8 paya kayden malik olduğu, taşınmazların paydaşlar arasında kullanım şekli hakkında anlaşma yapılarak taksim edildiği, davalının hukuka aykırı müdahalesinin söz konusu olamayacağı, esasen davalının satış vaadi ile satın aldığı dönem içindeki kullanımının da iyi niyetli olup, ecrimisil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.                          
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.07.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .... ile  temyiz edilen vekili Avukat .... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 3165, 3166 ve 3167 parsel sayılı taşınmazların kayden davacıların miras bırakanı Z.’ye ait  ve davalı lehine 23.01.2004 tarihinde satış vaadi şerhi mevcut iken, yargılama sırasında 1/8 payın 05.04.2006 tarihinde hükmen davacı adına, 4/8 payın 10.04.2006 tarihinde satış suretiyle davalı adına tescil edildiği; Akhisar 3. Noterliği’nce düzenlenen 28.08.2003 tarih ve 5272 sayılı satış vaadi sözleşmesi gereğince Z. mirasçılarından dava dışı K. ve Y.’in anılan taşınmazlardaki miras paylarını davalıya satmayı vaat ettikleri, adı geçen mirasçıların bilahare malik oldukları payları 10.04.2006 tarihinde kayden davalıya sattıkları ve bu nedenle  davacı  tarafından  davalı  aleyhine     11.04.2006 tarihinde açılan şuf’a davasının yargılaması sonucunda Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.04.2010 tarih ve 2007/4 esas, 2010/248 karar sayılı “…davanın kabulü ile; 3165, 3166 ve 3167 parsel sayılı taşınmazlardaki davalının tapu kaydındaki hisselerinin iptali ile iptal edilen bu hisselerin davacı adına tesciline,…depo edilen bedelin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine…” dair verilen kararın derecattan geçerek 20.06.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; mahkemece yapılan uygulama sonucu davalının dava konusu 3165 parsel sayılı taşınmazda kullanımının bulunmadığı, başka deyişle davalının anılan parsele müdahale etmediği saptandığına göre; 3165 sayılı parsel bakımından  keza, 3166  sayılı   parselin  mahkemece  yapılan  keşif  sonucu düzenlenen  rapor  ve  krokiye  göre  güneyinde   üçgen  biçiminde  gösterilen    yeşil  çerçeve  içindeki   bölümün  davalı  tarafından  kullanıldığı  anlaşılmakta  ise  de, A  harfiyle  gösterilen  bölümünün  boş  olduğu  izlenmektedir. Bu  durumda ,  yargılama  sırasında  davalının  kayden  paydaş  durumuna    gelmesi  nedeniyle  paylı  mülkiyet   hükümleri   gözetildiğinde   davacının  taşınmazda   kullanabileceği  bir  yer   bulunduğu   açık  olduğundan davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçeyle doğrudur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, ayni paylı  mülkiyet  hükümleri  gereğince  davalının  3167  parsel sayılı taşınmazın tamamını  ekip biçmek suretiyle tasarruf ettiği keşfen tespit edildiğine göre, anılan parsel bakımından  müdahalesinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı gözetilerek davalının  paya  vaki  elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve pay  oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.
    O halde, davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 01.12.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

     

    Hemen Ara