Esas No: 2014/9627
Karar No: 2016/9031
Karar Tarihi: 28.11.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9627 Esas 2016/9031 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 155/2, 52/4 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana ait ....Kargo acentasında çalıştığı, para tahsil etme yetkisinin bulunduğu, 1.200,00 TL parayı tahsil ettiği halde şirket hesaplarına intikal ettirmediği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın savunmasında kendisinin şirketten alacağı olduğunu ve kalan miktarında bir kısmını ödediğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanığın katılanın yetkilisi olduğu firmadan iddia ettiği şekilde bir alacağı olup olmadığının tespitine yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca yine sanığın kısmi ödeme yaptığını ilişkin iddiasının kapsamında sanığın katılana verdiği senedin akıbetinin araştırılması ve kısmi ödeme olup olmadığının tespiti ile kısmi ödeme varsa katılanın muvafakatının da sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
a-)5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
b-) Mahkemenin gerekçelerine göre, temel hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırın üzerinde tayin edilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis ve adli para cezasının zarar miktarına göre fazla tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.