Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3197 Esas 2022/4125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3197
Karar No: 2022/4125
Karar Tarihi: 30.06.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3197 Esas 2022/4125 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/3197 E.  ,  2022/4125 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.05.2019 tarih

    Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 1-Sanık ...'nın; TCK'nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53 ve 58/1,-2,-6,-7,-9 maddeler uyarınca mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
    2-Sanıklar ..., ..., ...,..., ..., ... ve ...'ın; TCK'nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53 ve 58/1,-2,-6,-7,-9 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
    3-Sanıklar ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ...;TCK'nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 39, 62, 53 ve 58/1,-2,-6,-7,-9 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
    4-Sanıklar ..., ...,... ve ...'in üzerlerine atılı tüm suçlardan CMK'nın 223/2-b maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine dair istinaf başvurusunun esastan reddine,
    5-Sanıklar ..., ... ve ...'in üzerlerine atılı tüm suçlardan CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine dair istinaf başvurusunun esastan reddine,
    6-Sanıklar ..., ... ve...'ın üzerlerine atılı tüm suçlardanCMK'nın 223/2-c maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine dair istinaf başvurusunun esastan reddine,
    7-Sanık ...'nın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair istinaf başvurusunun esastan reddine.

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı bakımından 477 sayılı Kanun ile bazı Kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlık kurumuna yapılacak tüm atıfların ... kurumuna yapılacağı göz önünde bulundurularak, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre,dosya incelendi,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ve sanık ...'in duruşmalı inceleme isteminin 01.02.2018 tarih ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK'nın 299. maddesi gereğince takdiren REDDİNE,
    I-) TEMYİZİN KAPSAMI
    A-) Tüm sanıklar yönünden TBMM vekilinin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında ise katılan ... vekilinin, silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanıklara atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından katılan TBMM ve Cumhurbaşkanlığının suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılmalarına imkan bulunmadığından, bölge adliye mahkemesinin CMK'nın 279/1-b maddesi uyarınca verdiği istinaf başvurusunun reddine dair karar, anılan maddenin son cümlesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün olmadığından ve itiraz merciince de bu hususta bir karar verilmiş bulunduğundan temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    B-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında katılan T.C. ... vekilinin, "Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme" suçu bakımından;
    TBMM Başkanlığı vekilinin ise ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme" suçu bakımından temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Suçların niteliği itibariyle, suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen T.C. ... ve TBMM Başkanlığının atılı suçlar yönünden davaya katılma ve dolayısıyla hükmü temyiz etme hakları bulunmadığından, temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298 maddesi uyarınca REDDİNE,
    II-) HUKUKİ AÇIKLAMALAR;
    Ayrıntıları Dairenin 22.03.2019 tarih 2018/7103 esas, 2019/1953 sayılı kararında açıklandığı üzere:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elverişli vasıtalarla teşebbüs etmektir.
    Suçun bu amaçla kurulmuş bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elverişliliğinin değerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de, bu husus suçun unsuru değildir.
    Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek amacına matuf doğrudan genel kast ile işlenebilen bir suçtur.
    Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik bir fiil işlenmesi hususunda iştirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iştirakin her şeklinin uygulanması mümkündür.
    Suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olması da gerekmez.
    15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin değiştirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000'in üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dâhil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000'e yakın hafif silahın kullanılarak; Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmiş, TBMM ve ... Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4'ü asker, 63'ü polis ve 183'ü sivil olmak üzere toplam 250'den fazla kişi şehit edilmiş, 23'ü asker, 154'ü polis ve 2.558'i sivil olmak üzere toplam 2.735 kişi de yaralanmıştır.
    Somut darbe teşebbüsü, TCK'nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, Anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiş, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve başarısı eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
    Doğrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde -faillerle birlikte- fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
    TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduğundan suçun oluşması için ayrıca bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu itibarla sanığın amaca matuf eylemi ve/veya işlediği elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teşebbüsün kabulü için aranan elverişli vasıtalarla cebri eylemlere başlanıp başlanmadığı araştırılırken ve vasıtanın elverişliliği takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doğrudan doğruya bağ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her halükarda ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduğu mahalde/sorumluluk sahasında da doğrudan doğruya ya da araç suçlar yönünden icrasına başlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduğu gibi garantörlük yükümlülüğünü ihmal etmek suretiyle de iştirak edebileceği görülmektedir.
    Emrin konusu suç teşkil ediyorsa, kural olarak Anayasanın 137/2 ve TCK'nın 24/3 maddeleri gereğince böyle bir emrin yerine getirilmesinden emri veren azmettiren, TCK’nın 30. maddesi hükmü saklı kalmak üzere yerine getiren ise fail olarak sorumlu tutulacaktır (Dairenin 2017/1443-4758 sayılı kararı). Azmettirenin sorumluluğu, kanunda hazırlık hareketleri ayrıca suç olarak düzenlenmemişse failin eyleminin en azından teşebbüs aşamasına ulaşmasına bağlıdır. Konusu suç teşkil eden emirle azmettirilenden garantörlük yükümlülüğünü yerine getirmemesi isteniyorsa, eylemin teşebbüs aşamasına ulaşması için yasaklayıcı normun ihlaline yönelen icrai bir hareketin gerçekleşmesi, failin de neticeyi önleme hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi gerekmektedir.
    III-) DOSYA KAPSAMI İTİBARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEM VE FAALİYETLER:
    A-) 15 TEMMUZ 2016 TARİHİ ÖNCESİ
    1-) Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında Tugay komutanı olarak tuğgeneral rütbesi ile görev yapan ve ByLock kullanıcı olduğu tespit edilen sanık ...'ın, 12 Temmuz 2016 tarihinde saat 18:30 sıralarında Muhafız Alay Komutanlığında görev yapan ve 15.07.2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişiminde aktif rol alan Alay Komutanı ...'ı ziyaret ederek 3-4 saat başbaşa görüştüğü, sanığın kendisinin kullandığı ... numaralı hattan, ... adına kayıtlı...numaralı hattı 14.07.2016 tarihinde saat 13:25'te arayarak ... ile 65 saniye görüştüğü,
    2-) Hakkari İl Jandarma Komutanı olarak kurmay albay rütbesi ile görev yapan ankesörlü sabit hatlardan arandığı da tespit edilen sanık ...'nin 15 Temmuz öncesi varolan koruma sayısını artırdığı,
    3-) Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında harekat eğitim şube müdürü olarak yüzbaşı rütbesi ile görev yapan sanık ... izinde olmasına rağmen izinden erken dönerek görevine başladığı,
    B)- 15 TEMMUZ -16 TEMMUZ 2016 TARİHLERİNDE
    1-) DAĞ VE KOMANDO TUGAY KOMUTANLIĞI ve İL JANDARMA KOMUTANLIĞI
    15.07.2016 günü öğle saatlerinde; Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında tugay komutan yardımcısı olan iki yıldır da tugay bünyesinde bulunan ve Yüksekova’da yer alan birinci ve dördüncü taburun başında kurmay albay rütbesi ile görev yapan ByLock kullanıcısı olduğu değerlendirilen sanık ...'ın, 15.07.2016 tarihinde görevini başka bir personele devredip Hakkari ilinden ayrılmak üzere biletini aldığı ancak devir teslim töreninden sonra Yüksekova'dan, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığına ... ile birlikte geldiği,
    15.07.2016 günü Saat 15:30 sıralarında; Hakkari İl Jandarma Alay Komutanı olan sanık ..., Hakkari Dağ ve Komando Tugayı Tugay Komutanı sanık ..., Tugay Komutan Yardımcısı sanık ..., Kurmay Başkanı sanık ...'in Dağ Kebap Salonu bahçesinde kamelya içerisinde yemek yedikleri,
    Sanık ...'nin İl Jandarma Komutanlığına dönmesinden sonra akşam saatlerinde tekrar Dağ ve Komando Tugayına geri geldiği,
    15.07.2016 günü Saat 15:45 sıralarında Hakkari İl Jandarma Komutanı sanık Albay ...'nin korumalarına bina operasyonu konusunda eğitim verdirdiği, ağır silahlarla teçhizatladırarak atış talimi yaptırdığı,
    15.07.2016 günü Saat 22:00-22:30 sıralarında daha önceden planlanmış olan Meskantepe’ye gönderilecek birliğin çıkış yaptığı,
    15.07.2016 günü Saat 22:30 civarında Hakkari İl Jandarma Komutanlığına Yurtta Sulh Konseyi isimli oluşum tarafından sıkıyönetim direktifleri gönderildiği,
    Gelen direktiflere ilişkin olarak tanık olarak dinlenen İl jandarma komutan yardımcısı ...'ın sanık ...'yi arayarak durumu bildirdiği, bunun üzerine ...'nin İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay ...'ı tugaya yanına çağırdığı, alayda bulunan şube müdürlerini harekat merkezinde toplanmalarını söylediği, önceden belirlediği Hakkaride bulunan emniyet noktalarının koordinatlarını kendi tablet bilgisayarından tespit edilerek kendisine bildirilmesini istediği, Hakkari Valisinin telefonlarına cevap vermediği, 23:15 sıralarında cevap verdiğinde ise Hakkari Valisinin kendisini acil olarak çağırmasına rağmen valinin emrine uymadığı, 16.07.2016 saat 02:30 sıralarında şehir merkezine inerek ilk başta alay komutanlığına sonrasında valiliğe gittiği, alay komutanlığına geldiğinde orada bulunanlara “emniyet görevlileri gelirse içeriye almayın, dışarıdan her hangi bir müdahale olursa ateşle karşılık verin” şeklinde emir verdiği,
    15.07.2016 günü Saat 22:40 civarında ise Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığına Yurtta Sulh Konseyi isimli oluşum tarafından sıkıyönetim direktifleri gönderildiği,
    Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında Yüzbaşı rütbesi ile harekat ve eğitim şube müdürü olarak görev yapan sanık ...'in tugay komutanının emri ile MEBS merkezine girerek direktifi aldığı ve bundan sonra gelecek olan mesajların doğrudan tugay komutanına çıkartılması yönünde emir ve talimat verdiği, emre uygun olarak sıkıyönetim direktiflerinin tugay komutanı ...'a iletildiği, sanık ...'in MEBS merkezine kimsenin girip çıkmaması ve kapıların kapatılması yönünde emirler verdiği, orada çalışan asker kişiler hakkında ünvanını da kullanarak baskı oluşturduğu, ayrıca ilerleyen saatlerde EYS üzerinden gönderilen mesajların geri çekilmesi ve işlem yapılmamış gibi görünmesi için ilgili asker kişiler üzerinde baskı oluşturarak taleplerde bulunduğu,
    Sanık ...'ın sıkıyönetim direktifleri Tugaya gönderilmesinden sonra bütün Tugaya alarm verdirdiği ve alarm kapsamında personelin tam teçhizatlı, silahlı şekilde bekletildiği, dönemin Hakkari Valisi .... ve dönemin Hakkari İl Emniyet Müdürü ...'nun olay gecesinde sanık ...'ın kendileriyle görüşmelerine rağmen sıkıyönetim direktifinden kendisine bahsetmediği, ...'in olay gecesi sanık ...'ı birçok kez aramasına rağmen ulaşamadığı, tugay komutanına ulaşamaması üzerine kurmay başkanı sanık ... ile görüşmek istediği fakat onunla da görüşemediği,
    Tugay Komutanı ...'ın emir astsubayı olan ve sabit hatlardan arandığı tespit edilen, FETÖ/PYD Terör örgütü üyeliğine ilişkin ikrarlarda bulunan, hakkında bu yönde tanık beyanı da bulunan sanık Başçavuş ...'nın, sanık ... emri ile karargahın ve tugay komutanın emniyetini aldırdığı ve göreve gelen korumalara sanık ...'nın "Ordu olarak yönetime el koyduk" dediği, tugay karargah binasında emniyet tedbirlerinin artırıldığı ve tugay karargah binasına izinsiz kimsenin sokulmadığı,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ...'in sıksık tugay komutanının odasına girip çıktığı,
    Darbe teşebbüsünü gerçekleştirmeye çalışan Yurtta Sulh Konseyi isimli oluşumun göndermiş olduğu Mesaj Formu başlıklı Gizli ibareli Sıkı Yönetim Direktifi konulu belge içeriğinde; illere ait sıkıyönetim bölge komutanları listesi, sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesi ve atama listesi’nin yer aldığı, sıkıyönetim bölge komutanları listesinin 35. Sırasında bulunan K.K.K Tuğg. ... (P. 1991-10) isimli askeri personelin isminin karşısında Hakkari sıkıyönetim komutanı yardımcısı yazdığı, ayrıca ... isimli askeri personelin atama listesinin 146. sırasında da isminin geçtiği ve isminin karşısında “Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Devam” olarak belirtildiği,
    15.07.2016 günü Saat 23:30-23:50 arasında sıkıyönetim direktifleri ile ilgili olarak tugay komutanı ...'ın başkanlığında şube müdürleri ve birlik komutanları ile bir toplantı yapıldığı, toplantıya kurmay başkanı olarak sanık ...'in ve resmi bir görevi olmamasına rağmen kendi iradesiyle sanık ...'ın da toplantıya katıldığı, sanık ...'in harekat merkezinde toplanan subaylara sıkıyönetim ilan edildiği ve alarm durumuna geçildiği hususları ilettiği, birlik komutanlarının birliklerinin başına geçmesini, her birlik ve şubeden bir temsilcinin harekat merkezinde kalması emrini verdiği, sonrasında 1402 sayılı Kanunun yürürlükte olduğunu, emir komutanın sanık ... Bilginde olduğu, ...'e kıtaların hazır şekilde bekletilmesi, sanık ...'ye birliklerdeki bütün araçların hazırlatılmasını söylediği, toplantıda ise ...'ın girişilen teşebbüsü sahiplenme, kabullenme, sorumluluk alma, girişimin başarıya ulaşması için gerektiğinde eylemlerde bulunmak için hazırlık yapmaya başlama yönünde emir verdiği, silahlı bir şekilde hazır bulunulmasını emrederek ve saat vererek olası harekat tarzına yönelik açık ve net emirler verdiği,
    Toplantıda, emniyetin silahlanmış olduğunu da bildiren ...'a, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma Şube Müdürü olarak binbaşı rütbesi ile görev yapan ve hakkında FETÖ/PDY terör örgütünün örgütsel toplantılarına katıldığına dair tanık beyanları bulunan sanık ... Ardıcı'nın Hakkari merkezde emniyet güçlerinin yaptıkları hareketlere göre tedbir almak amacıyla uçuş yasağı olmasına rağmen Mini İHA uçurmayı teklif ettiği, sanık ...'ın da teklifi kabul ederek bu yönde emir vermesi üzerine, ...'nın Mini İHA uçurulmasını sağladığı,
    Bu kapsamda, istihbarat şube müdürlüğünde yüzbaşı rütbesi ile görev yapan sanık ...'ı arayarak şehir merkezinde bulunan Emniyet Müdürlüğü, polis noktaları ve polis zırhlı araçlarında bir hareketlilik olup olmadığının tespiti amacıyla mini İHA uçurulması emrini verdiği, ...'ın verilen emri askeri hiyerarşiye uygun biçimde astı konumda bulunan sanık Uzman Çavuş ... isimli askere ilettiğini, emrin uygulanıp uygulanmadığını kontrol ettiği ve durumdan üstünü haberdar ettiği,
    Sanık ...'ın da verilen emri sanık Uzman Çavuş ...'la paylaştığı ve ... ile ...'ın verilen emri uygulamaya koyduğu,
    16.07.2016 günü Saat 00:26'da Mini İHA uçuşun başladığı,
    16.07.2016 günü Saat 00:55'te Van-Başkale-Otluca konvonun intikal icrasına başladığı,
    16.07.2016 günü Saat 01:04 sıralarında Mini İHA'nın hava muhalefeti nedeni ile görüntü alınamadan tugaya iniş yaptığı,
    ...'ın, ... ...." isimli Whatsapp grubundan mini İHA uçuşu ile ilgili yaşanan aksaklık hakkında bilgilendirdiği, ...'nın ise öncelikle mini İHAnın daha yüksekten uçurulmasını, devamında ise tekrar başka bir Mini İHA ile uçuş yapılması söyleyerek emri yinelediği, tugaya bir helikopterin iniş yapması üzerine ise yeniden mini İHA uçurulmasına ilişkin emri iptal ettiği,
    16.07.2016 günü saat 01:30 sıralarında Hakkari merkez komutanlığı istikametine doğru "darbeye hayır" sloganları ile halkın yürüyüş yaptığı,
    16.07.2016 günü saat 01:30 sıralarında Dağ ve Komando Tugayında bulunan piste Van Jandarma Asayiş Komutanı...'i derdest etmeye giden Jandarma Özel Kuvvetlere bağlı bir adet helikopterin yakıt ikmali yapılmak üzere iniş yaptığı;
    Dağ ve Komando Tugayında bulunan piste Jandarma Özel Kuvvetlere bağlı bir adet helikopterin yakıt ikmali yapılmak üzere inişe geçtiği, sanık Kurmay Başkanı ...'in inmekte olan helikoptere yakıt ikmali yapılmasını emrettiği, ...'ın helikopter pistine giderek, kule konteynırının içinde helikopter pilotuyla beş dakika kadar konuştuğu, kuyruk numarası tespit edilemeyen helikoptere uzman çavuş sanık ... tarafından ikmal yapıldığı, ardından helikopterin kalkış yaparak tugaydan ayrıldığı, o gece harekat merkezinde nöbetçi olan yüzbaşı sanık ...'ın, ... tarafından tugay komutanın emri ile aranarak, neden helikopteri araştırdıklarını sorduğu, helikopter faaliyetinin ise cerideye kaydedilmediği,
    Helikopterin inişinden önce ise; ... ile ...'nin Van Jandarma Asayiş Komutanı...'i derdest etmeye helikopterle gidecek kişilerin Tugayda bulunan piste ineceği ve yakıt ikmali yapıp yoluna devam edeceğine yönelik whatsapp üzerinden yazıştığı, sanık ...'ın tedbir amaçlı olarak olaylardan açıkça bahsetmediği, ...'nin ise girişimin artık başladığına, açıkça yazmasında bir sakınca bulunmadığına dair telkinlerde bulunduğu,

    16.07.2016 günü 01:51'de 3'üncü Piyade Tümen Komutanlığı tarafından kesinlikle helikopter uçuşu olmayacağının bildirildiği,
    16.07.2016 günü 02:30'da ... tarafından sıkıyönetim ilanı ile ilgili şube müdürleri ve birlik komutanları ile 2. toplantı yapıldığı,
    16.07.2016 günü 03:50'de ... tarafından sıkıyönetim ilanı ile ilgili olarak 3. Toplantının yapıldığı,
    Yapılan son iki toplantıda, ...'ın herkesin sakin olması ve beklemesi gerektiği, kurumlarla görüştüğü, sıkıntı olmadığı, yine telefon ile görüşmede olduğu bir anda toplantıda bulunanlara "ben size emir verdim mi?" diye sorduğu, toplantıda bulunanların ise "hayır" şeklinde yanıtladığı,
    16.07.2016 günü 05:55'de Mestantepe üs bölgesine giden birliğin geri döndüğü,
    2-) TABUR KOMUTANLIKLARI ve ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ
    a-) 2'İNCİ DAĞ VE KOMANDO TABUR KOMUTANLIĞI;
    Sanık ... başkanlığında yapılan toplantıya katılan 2. Tabur komutanı olarak görevli ByLock kullanıcısı olduğu da tespit edilen sanık Yarbay ...'ın, sanık Yüzbaşı ...'i arayarak 23:05 sıralarında tabura alarm vermesi ve herkesin tam teçhizatlı beklemesi husunda emir verdiği, akabinde emrin gereğinin yapılıp yapılmadığının kontrolü için tekrar aradığı,
    Toplantı sonrası sanık Yarbay ...’ın Tugay Karargahının yan tarafında, taburunda görevli olan Yüzbaşı ..., Üsteğmen ..., Üsteğmen ..., Yüzbaşı ... ve tanık Başçavuş ... ile konuşma yaptığı, burada bulunan personeline; "Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türkiye Cumhuriyeti yönetimine el koyduğunu, bu kapsamda oluşturulan sıkı yönetim komutanlıklarının Hakkari Sıkıyönetim komutanın Yüksekova ilçesinde bulunan 3. Taktik Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral ... olduğunu, Sıkıyönetim komutan yardımcısının da Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral ... olduğunu, yeni yönetimin vatan ve millete hayırlı olmasını, valilik ve belediye ile yapılan görüşme de koltuğu bu iki kurumun devredeceğini ancak emniyet müdürünün şu anda ayak dirediğini, bu darbenin daha önceden yapılacağı belli olduğunu ancak zamanını bilmediğini, emir komuta zinciri içerisinde bu güne kadar verilen görevleri yaptıkları gibi bugünden sonra da verilen görevleri yerine getireceklerini, saat:03.00 kadar hazırlıkların tamamlanmasını, saat:06.00 da sokağa çıkma yasağı ilan edileceğini, sonrasında verilecek göreve hazır olmasını, ortalıkta sosyal medyada basında çok fazla doğru yanlış haber olduğu, bölükleri bununla ilgili olarak uyarıp, yemekhaneler bölgesine geçilmesini" söylediği,
    Daha sonra ...'ın yemekhanede bulunan personelin yanına gelerek toplantı yaptığı bu toplantıda yine aynı kapsamda konuştuğu, darbe girişiminden bahsederek "06.00'da şehir merkezine ineceğini, ne emir verilirse onu yapılacağını" söylediği,
    Hakkında örgütsel toplantılara katıldığına ve sabit hatlardan arandığına ilişkin tanık beyanı bulunan sanık ...'nın kendi bölüğüne giderek tabur komutanının söylemiş olduğu sözleri birliğindeki askerlere ilettiği, iletirken de "girişimin emir ve komuta zinciri içerisinde olduğunu, emrin yasal olduğunu, vatan ve millete hayırlı olmasını" söylediği, ayrıca tugay binasının çevre emniyetinin alınması konusunda emir verdiği,
    Hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olduğuna dair tanık beyanı bulunan ve sabit hatlardan asker şahıslarla ardışık araması bulunan sanık ...'in astlarına "sıkıyönetim ilan edildiğine, bölüğün iki bölük halinde tertiplenmesi gerektiğine" ilişkin beyanda bulunduğu, sanığın sıkıyönetim direktifi emrini iletirken "hayırlı olsun" dediği, ...'ın emri üzerine "kırmızı alarm" verdiği, sanığın emri ile garajda bulunan araçları içtima alanına getirildiği,
    Hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olduğuna dair tanık beyanı bulunan ve sabit hatlardan asker şahıslarla ardışık araması bulunan bölük komutanlarından sanık ...'ın, ...'ın vermiş olduğu emirleri kendi emrinde görev yapan askerlere ilettiğini, tabur komutanından aldığı bilgiye göre bu durumun emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştiğini de ilettiği, ...'ın emri ile 16.07.2016 günü saat 13:00 civarında nizamiye güvenliğini aldırdığı,
    b-) 5'İNCİ DAĞ VE KOMANDO TABUR KOMUTANLIĞI;
    5'inci Dağ ve Komando Tabur Komutanlığı görevli sanık Yüzbaşı ... Tugay Harekat Merkezinde darbe girişimine yönelik olarak yapılan toplantıya "tabur komutanı" sıfatıyla katıldığı, sonrasında resmi makam aracı ile tabur içtima alanına geldiği, burada sadece subay ve astsubayların karargah yemekhanesinde toplanmasını emrettiği, içtima alanından karargah bölüğü yemekhanesine geçerek toplantıya başladığı, sanığın orada bulunanlara hitaben, yapmış olduğu toplantı neticesinde almış olduğu notları içeren A5 boyutunda bir kağıttan alıntılar yaparak “arkadaşlar biraz önce Tugay Harekat Merkezinde bir toplantı yaptık, size bu toplantı ile ilgili olarak bilgi vermek istiyorum. 1402 sayılı kanun gereği TSK ülke yönetimine el koymuştur, sıkıyönetim ilan edilmiştir. Sıkıyönetim Bölge Komutanımız Tümen Komutanımız Tümgeneral ..., Sıkıyönetim Komutan Yardımcımız Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral ...’ dır. Valilik, belediye ve benzeri kamu kurum ve kuruluşları ile irtibata geçilmiştir, her hangi bir sıkıntı olmadığı teyit edilmiştir, emniyette direnme ihtimali olduğu değerlendirildiğinden mermili, mühimmatlı, tam teçhizatlı ve silahlı olarak hazır bekleyeceğiz, emir verildiğinde merkeze ineceğiz, 16.07.2016 günü saat: 03.00 itibarı ile sıkıyönetim, saat: 06.00 itibarı ile de sokağa çıkma yasağı ilan edilecek. Arkadaşlar emir komuta zincirini bozmadan ve disiplin zafiyetine uğramadan bize verilen görevleri icra edeceğiz” dediği,
    Bu sırada aynı taburda görevli başçavuş rütbesi ile görev yapan tanık ...'nın sanığın sözlerine karşı çıkarak toplantıyı terkettiği, akabinde bu karşı çıkış üzerine tanık ...'nın tugay komutanı tarafından karargaha çağırıldığı, sanık ... ile görüştüğü, sanık ... ile sözlü tartışma yaşadığı, tugay komutanın odasından çıkarken ise sanık ... tarafından itaatsizlik gerekçesi ile tartaklandığı,
    c-) KIRMIZI TEPE ÜS BÖLGESİ
    Kırmızı tepe üs bölgesinde bölük komutanı olarak üsteğmen rütbesi ile görev yapan ve hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmayan astı konumundaki asker kişilere baskı kurduğu şeklinde tanık beyanları bulunan sanık ...'ın tugay komutanınca yapılacak olan toplantıya katılmak üzere karargah binasına gittiği, yerine vekaleten sanık Teğmen ...'ı bıraktığı, taburundaki askerlerden oluşan "Kırmızı" rumuzlu Whatsapp grubu üzerinden emir komuta zinciri içinde sıkıyönetim ilan edildiği, darbe teşebbüsünün uygulanmasına yönelik rutin ve sıradan olmayan aşağıda belirtildiği şekilde emirler verdiği,
    16 Temmuz 2016 saat 01.04‘te sanık ... “arkadaşlar. TSK yönetime el koymuştur. Emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşmiştir. TV, sosyal medya ve basındaki bilgi kirliliğine itibar etmeyiniz.” şeklinde bir mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 01.07‘de aynı gruptan bölük astsubayı görev yapan sanık bölük Astsubayı Başçavuş ... “ alındı anlaşıldı komutanım ” şeklinde mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 01.09’da sanık ...'ın "tüm personel ve mevziler atış emri verildiğinde hazır olsun. Özellikle havan mevzi tugay tarafına çalışsın. Asır dikkatli olsun. BTÖ bu durumu değerlendirmek isteyebilir. Dikkatli olun” şeklinde mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 01.36’da sanık Uzman Çavuş ... “komutanım 1 havan apart 500 m güneyi 2 havan nizamiye 300 güneyinde 3 havan tugay 2 nolu kulenin 300 m batısında” şeklinde mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 01.42’de sanık Başçavuş ... “ komutanım koğuşa tebliğ yapıldı” şeklinde mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 01.46 ve 01.47’de sanık ... “ alındı havan hazır kıta da aynı şekilde hazır olsun” şeklinde mesaj attığı
    16 Temmuz 2016 saat 01.49’da sanık Başçavuş ... “ tamam komutanım” şeklinde mesaj attığı
    16 Temmuz 2016 saat 01.52'de sanık Uzman Çavuş ... "emredersiniz komutanım” şeklinde mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 01.53 sanık Uzman Çavuş ... “ komutanım havan hazır kıtadaki havanı nereye çevirelim şuan için beyaz dere yatağında” şeklinde mesaj attığı
    16 Temmuz 2016 saat 02.08’de sanık ... “ tmm. Orda kalsın mühimmatları hazır olsun” şeklinde mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 02.09’da sanık uzman çavuş ... "mühimmat lari hazır komutanım” şeklinde mesaj attığı
    16 Temmuz 2016 saat 02.09’da sanık ...’da “tmm” şeklinde mesaj attığı,
    16 Temmuz 2016 saat 13.37’de ise bu kez sanık Başçavuş ... "herkes WhatsApp sayfasını silsin” şeklinde mesaj attığı,
    Hakkında FETÖ/PYD terör örgütüne üye olduğuna dair tanık beyanı ve ihbar bulunan sanık Teğmen ...'ın emrindeki askerleri Kırmızıtepe üs bölgesinde toplayarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin emir komuta zinciri içerisinde darbe girişimini gerçekleştirdiğini, darbenin meşru olduğunu ve herkesin görev yerine geçmesini istediğini söylediği ve bu yönde vermiş olduğu emrin yerine getirilip getirilmediğini takip ve kontrol ettiği, emri altında bulunan silahlı, teçhizatlı ve verilen emri yerine getirebilecek kişisel ve teknik donanıma sahip astlarına, cebir ve şiddet içeren uygulanabilir bir emir verdiği, yine ...'a "polis gelirse ateş açın" dediğini, fakat sanık ...'un emri kabullenmeyerek emri uygulamayacağını ...'e anlattığı,
    d-) İSTİHKAM ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında binbaşı rütbesiyle görev yapan İstihkam Şube Müdürü sanık ...'nin, astlarını bilgilendirmek maksadıyla ve tavsiye niteliğinde söylemlerde bulunduğunu, ...'e "bölükteki personeli toplamasını, sakin olunmasını, emir verilmeden herhangi bir şey yapılmamasını" söylemesini emrettiği, bu durumun aksini ortaya koyacak herhangi bir tanık beyanı veya başkaca bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı,
    Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında üsteğmen rütbesiyle istihkam şavaş bölük komutan vekili olarak görev yapan sanık ...'in ...'den aldığı emir ile astların bilgilendirdiği, astlarına ailelerini aramalarını söylediği, teçhizat ve silahlanmaları hususunda herhangi bir emir veya talimat vermediği, durumun aksini ortaya koyacak herhangi bir tanık beyanı veya başkaca bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı,
    e-) LOJİSTİK DESTEK KOMUTANLIĞI
    Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında binbaşı rütbesiyle tabur komutanı olarak göreve yeni başlayan sanık ...'in astları ile toplantı yaparak birlik komutanlarına asker ve silah sayımı yapılmasını, askerlerin kesinlikle koğuşlar bölgesinden çıkartılmamasını, birlik personelinin de kendi görev alanı olan kısım ve takımlarında kışlanın dışarıdan gelebilecek tehditlere yönelik hazır kıta görev verilebilmesi ihtimaline karşın beklemeleri emrini verdiğini bu durumun aksini ortaya koyacak herhangi bir tanık beyanı veya başkaca bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı,
    f-) LOJİSTİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    Olay tarihinde Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında "yüzbaşı" rütbesiyle lojistik şube müdür vekili olarak görev yapan ... hakkında isnat olunan iddiaların emre yönelik olduğu ancak emrin yerine getirilmesine yönelik olmadığı, dosyadaki mevcut delil durumu gözetildiğinde sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığı,
    g-) İSTİHBARAT VE İSTİHBARAT KARŞI KOYMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    Sanık İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma Şube Müdürü Binbaşı ...'nın toplantıdan sonra silahını doldur-boşalt yaparak kullanıma hazır hale getirdiği, "polisin ateş etmesi halinde biz de ateş ederiz" dediği, personeline ise darbenin emir komuta içerisinde gerçekleştiğini, ailelerine ulaşarak sokağa çıkmalarına engel olunmasını istediği yönündeki beyanlarda bulunduğu,
    3-) BAZI SANIKLARIN GÖZALTINA ALINMA SÜREÇLERİ;
    16.07.2016 sabah 08:00 saatlerinde Sanık ...'nin Hakkari Valiliğine çağrıldığının kendisine iletilmesinden sonra teslim olmaya giderken yanında el bombası götürmek istediğini söyleyerek korumalarından el bombası istediği, ...'nin 09:30 saatlerinde gözaltına alındığı,
    16.07.2016 saat 10:00 saatlerinde sanık ...'ın Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tarafından ifadeye çağırıldığı,
    Bunun üzerine, sanık Teğmen ...'nın sabah saatlerinde ... tarafından nizamiye de görevlendirildiği, sanık ...'nın ...'in emirleri doğrultusunda nizamiyeye gelerek emir ve komutayı aldığı, tugayın nizamiye bölgesinde bir kol komando ile güvenlik tedbiri alarak nizamiyeye gelen emniyet güçlerinin içeri alınmaması ve gerektiğinde ateş edilerek gelen emniyet güçlerinin etkisiz hale getirilmesi emrini yerine getirdiği, nizamiye bölgesinde bir kol komando ile tedbir aldığı, nizamiyeye girişi engelleyecek şekilde barikat kurdurduğu, kobra isimli askeri araçların hazır halde bulundurulması yönünde emir vererek hazır hale getirilmesini sağladığı,
    Nizamiye önüne polis araçlarının gelmesi üzerine hem kendi silahını doldur-boşalt yapıp nişan aldığı hem de emrindeki askerlerin doldur-boşalt yapıp nişan almaları ve içeriye giren polis, hakim, savcı bile olsa kafalarına sıkmaları yönünde emir verdiği, emrin yerine getirilmemesi üzerine hayal kırıklığı yaşadığı, ...'ın kendisinin ifadeye geleceğinden bahisle gelen polislerin sanık ... olmadan geri döndükleri,
    16.07.2016 saat 12:30 sıralarında ...'ın geçikmeli olarak adliyeye giderek ve gözaltına alındığı,
    ...'ın gözaltındayken kendisine göz altı işlemini uygulayan emniyet mensuplarına parmağını göstererek " sıkıntı yok, birşey düşünüyorsanız tugay orada hazır bekliyor, şuna bakar (parmağını şaklattığı) sakin olun, gençsiniz, yani sıkıntı yok.." dediği,
    Sanık ...'ın emir subayı başçavuş sanık ...'nın ise gözaltına alınmadan önce ...'ın makam odasından aldığı bir kısım evrakları kırpma makinesine atmak suretiyle imha ettiği,
    16.07.2016 saat 13:00 civarı sanık ...'ın göz altına alınmasından sonra, sanık Kurmay Başkanı ... başkanlığında yapılan toplantıda ...'in göz altına alınan Tugay Komutanının gerekirse kirpi gidilip alınması yönünde emir niteliğinde olmayan ama özünde cebir ve şiddet barındıran bir teklif sunduğu, toplantıda hazır bulunan çoğu kişilerce karşılık görmeyen bu teklifin sanık ... tarafından kabul görülerek ve desteklenerek karşılandığı,
    Toplantı sırasında ...'in kullanmakta olduğu şahsi cep telefonundan aranarak ifade vermek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına davet edildiği, sanığın telefonda agresif tavırlar içerisinde bulunarak "hakkındaki iddiaların neye ilişkin olduğunu, iddiaların ne şekilde öğrenildiğini, Tuğgeneral ...'ın niçin gözaltına alındığı, gözaltına alınmayacağı belirtildiği halde niçin gözaltına alındığını, kendisinin ifade vermeye gelmeyeceğini" söylediği, bunun üzerine adli makamlarca yapılan işlemler dolayısıyla adli makamların kimseye hesap verme yükümlüğünün olmadığı, hakkındaki iddialar nedeniyle ifadesine başvurulacağı hatırlatılmış şahıs son derece agresif şekilde ifade vermeye gelmeyeceğini belirttiği de kendisinin teminine yönelik olarak emniyet birimlerinin Tugay'a gönderileceği söylenilmesi üzerine, "şayet emniyet birimleri Tugaya gelirse emniyet birimlerinin içeri alınmayacağı" yönünde beyanda bulunduğu,
    Ardından toplantıdan çıkarak nizamiyedeki güvenliği artırılmasına yönelik emir verdiği, emrin uygulanması yönünde ...'ın, sanık ...'ı aradığı, sanık ...'ın bir kolun nizamiyeye geçmesini isteyerek, kolu nizamiyeye gönderdiği,
    16.07.2016 saat 15:00 sıralarında ise ...'in kendiliğinden Hakkari Adliyesine giderek gözaltına alındığı, aynı gün sanıklar ..., ..., ...'un aynı gün gözaltına alındığı,
    C-) 16 TEMMUZ SONRASI
    1-) 15 temmuz 2016 00:26-01:04 saatleri arasında şehir merkezinde bulunan Emniyet Müdürlüğü, polis noktaları ve polis zırhlı araçlarında bir hareketlilik olup olmadığının tespiti amacıyla mini İHA uçurulması ile ilgili olarak sanık ... tarafından haftalık mini iha uçuş raporlarının sanık ...'e imzaya çıkarıldığı, sanık ...'in raporları imzalamayarak o gece uçuş emrini veren ...'ya da danışıp Mini İHAnın uçuş güzergahlarını tugay çevresi olarak düzeltilmesi yönünde talimat verdiği,
    2-) 18.07.2016 tarihinde sanık ...'ın personelini toplayarak o gece Tugayda yaşanan olaylarla ilgili konuşma yaptığı, bu kapsamda sanığın "O gece ile alakalı benden emir aldınız. Bir emir verdim, ama dediğim gibi ilk başta bize söylenen toplandı, bütün birlik komutanları oraya. Bu bir TSK’nın emir komutası içerisinde gerçekleşiyor. İşte tugay komutanı da dahil, kurmay başkanı dahil, benim birinci amirlerim, sizin ikinci amirleriniz sicil amirleriniz onlar. Bize verilen emirleri ben size ilettim. İşte polis gelirse emniyet muhafızına verilen emir, işte ateş edin, kobra kalksın filan.. Bunlar verilen emirler. Bende size bunu ilettim. TSK’nın emir komuta içerisinde gerçekleştirilen bir faaliyet olduğunu ilettim. Iıı herhangi bir işteiletilmesi istenen şeyler bunlardı. İşte medyada ki bilgi kirliliğine itibar etmeyin. Bu bir emir komuta içerisinde gerçekleşiyor. Hem bölücü terör örgütü hem de işte halk bize karşı bir saldırı da bulunabilir. İşte sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyönetim komutanı işte şudur, budur, Bunlar gerçekleşecek diye ilk sonradan baktık olayın rengi hiç de öyle diğilmiş, Genel Kurmay Başkanı rehin alınmış, Kuvvet Komutanı rehin alınmış, hele meclis bombalanmasından sonra olay takaken tersine döndü. Orayı terk ettim, hearekat merkezini, o saatten sonra da size emir vermedim. Zaten olayın iç yüzünün çıplaklığı ile ortaya çıkana kadar bekledik. Asır dikkatli olsun diye talimat verdim, işte havan da tugay tarafına dönsün diye. Neden? Dediğim gibi verilen emir buydu. İşte kobralar kalksın, gelen polise çakın, ayrıyeten benim oradaki ikinci düşüncem de köy halkına güvenmiyoruz. Başta Tümsek köyü olmak üzere hani buradan da sir sızma olur o tarafa da namlunun ucu dönsün diye o emri verdik. Dedikoduya gerek yok. Dedikodu yapan biriysen bil ki senin hakkında birileri de dedikodu yapacaktır ve ondan sonra sen zarar göreceksin" dediği,
    18.04.2017 tarihinde sanık ...'un gözaltına alıındığı şeklinde gerçekleşen olayda;
    VI) KARAR
    A- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
    Oluş, dosya kapsamı ve mahkeme kabulü nazara alındığında, tebliğnamede sanıklar yönünden bozma içeren düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olması; ..., ..., ... hakkında suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması; uzman çavuş olarak görev yapan ve rütbe ve görevleri nazar alındığında emri sorgulama yetkisi bulunmayan sanıklar ..., ..., ... hakkında yüklenen suçlar açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan T.C. ... vekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs; ... vekilinin, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs; bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının Anayasayı ihlal suçundan cezalandırılmaları gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
    B-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna yardım etme suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanıklar ... hakkında mahkemenin kabul gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamakla, tebliğnamede bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
    Gerekçeli kararda tanık ... ve dosya sanıklarından ... anlatımlarının ... yerine ... hakkında olduğu şeklindeki hatalı kabul dosya kapsamı değerlendirildiğinde sonuca etkili görülmemiştir.
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın savunmalarının güvenlik gerekçesi ile duruşmada mevcuden dinlenilmesi yerine SEGBİS ile alındığı görülmekle;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar müdafileri, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, TBMM, T.C. ... vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
    a) Sanıklar hakkında hüküm kurulurken Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK'nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmesi nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde TCK'nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan Kanunun 58/1, 2, 6 maddesinin de gösterilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve sanık müdafileri, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, T.C. ... ve TBMM vekillerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK'nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerin ilgili fıkralarından "5237 sayılı TCKnın 58/1, 2, 6. maddesi" kısımlarının çıkartılması, hükümlerin ilgili fıkralarından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkartılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK'nın 53/1. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresinin yazılması, suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    C-) Sanıklar ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım etme suçundan, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
    1) ... yönünden;
    a) Sanık hakkında tabur komutanı sanık ... tarafından kendisine tebliğ edilen sözde sıkıyönetim direktifi adı altındaki darbe teşebbüsüne yönelik kanuna aykırı emirler karşısında, emirleri uygulamaya koymak adına plan yaptığı ve bu plan çerçevesinde Hakkari şehir merkezinin haritalarını isteyerek şehir merkezine inmeyi düşündüğüne yönelik kabule ilişkin olarak; aynı dosya sanığı olan ... ve ...'nın savcılık aşamasında sundukları dilekçelerdeki anlatımları ve ...'in mahkeme aşamasındaki beyanları haricinde iddiayı doğrulayan tanık veya dosya sanığı anlatımı olmaması karşısında; sanık ...'nın bu husustaki ayrıntılı beyanlarına tekrar başvurulduktan sonra, dinlenen tanıklar ve ilgili dosya sanıklarından hangisinin beyanına ne gerekçe ile üstünlük tanındığı karar yerinde değerlendirilip gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    b) Temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlışılan Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 09.09.2020 tarih, 2020/3034 soruşturma numaralı ve 2020/1370 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve eklerinin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) Sanık hakkında kırmızı alarm durumunu diğer sanıklardan ... yerine ... bildirdiği şeklinde hatalı kabule yer verilmesi,
    d) Sanık hakkında hüküm kurulurken Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK'nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmesi nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    e) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK'nın 58/1, 2, 6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    2- ... ve ... yönünden;
    a) Sanık ...'ın eylemlerinin sübutuna ve suçunun vasıflandırılmasına ilişkin değerlendirmenin yapıldığı kararın gerekçe kısmında; ilk önce "sanığın atılı eylemle doğrudan darbe girişimine katıldığı kanaatiyle eylemin TCK'nın 37. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır" denilmekle, sanığın atılı suçtan müşterek fail olarak sorumlu olacağı belirtilmesine rağmen, gerekçenin devamında "sanığın eylemlerinin suçun işlenmesi öncesinde ve esnasında suçun icrasını kolaylaştıracak mahiyeti olduğu gibi suçun işlenişini kolaylaştırmak için elverişli olduğu ve eylemin TCK'nın 39. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır." denilerek suça yardım eden sıfatıyla katıldığı belirtilmek suretiyle; sanık ... hakkında ise hükmün özünü oluşturan ve CMK'nın 231. maddesi gereğince açıklamakla geçerlilik kazanan kısa kararında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği halde; hükmün gerekçe kısmında kısa karardan tamamen farklı olarak; sanık hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kamu davası açıldığından bahisle sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan beraatine" yazılmak suretiyle gerekçede çelişki oluşturulması,
    b) Sanık ... hakkında hüküm kurulurken Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK'nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmesi nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık ... hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK'nın 58/1, 2, 6, 7 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi;
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin, ... ve TBMM vekilleri ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan belirtilen sebeplerden dolayı, sanıklar ... ve ... yönünden ise sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara