Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13560 Esas 2011/12001 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13560
Karar No: 2011/12001
Karar Tarihi: 30.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13560 Esas 2011/12001 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/13560 E.  ,  2011/12001 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDİRNE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/03/2011
    NUMARASI : 2006/283-2011/58

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, 113, 417, 55, 533, 430, 29 ve 28 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ile birlikte müşterek malik olduklarını, taşınmazların uzun yıllardan bu yana kendilerinin rızası hilafına davalı tarafından ekilip biçilmek suretiyle kullanıldığını, kendilerine bir bedel ödenmediğini, bu durumun engellenmesi için davalıya ihtarname keşide edildiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacılardan S. K."nın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davacı yönünden açılan davanın reddine, diğer davacılar yönünden ididanın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, paya yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup davacı S. K."nın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davacı yönünden davanın reddine, diğer davacıların elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 113, 417, 55, 533, 430, 29 ve 28 parsel sayılı taşınmazlara iştirak ve müşterek mülkiyet halinde tarafların malik oldukları görülmektedir.
    Eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden; davacı A. M."ın dava tarihinden önce 3.12.2002 tarihinde, davacı C. K."ın ise yargılama sırasında 18.4.2011 tarihinde öldükleri anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava ehliyeti taraf olma yeteneğidir. Türk Medeni Kanunu davada taraf olma ehliyetini medeni haklardan yararlanma ve kullanma ehliyetinin bir parçası saymış, 8, 28, 47 ve 48.maddeleriyle bu yönde hükümler getirerek medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişinin davada taraf olma yeteneğini taşıdığını, her gerçek kişinin sağ doğmak koşulu ile ana rahmine düştüğü andan itibaren hak ehleyitini, mümeyyiz ve reşit olması halinde taraf ehliyetinin devam edeceğini bildirmiştir.
    O halde, davadan önce ölen davacı A. M.yönünden davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi, yargılama sırasında ölen davacı C. Kısas bakımından mirasçılarının tespit edilerek davaya dahil edilmelerinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi için karar bozulmalıdır.
    Kabule göre de; dava, davacı S.yönünden reddedildiğine göre davada vekille temsil edilen davalı lehinde avukatlık ücretine hükmedilmemesi, yargılama giderlerinin de ret ve kabule göre hüküm altına alınmaması doğru değildir.
    O halde, davalının, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara