Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/8429 Esas 2011/11682 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8429
Karar No: 2011/11682
Karar Tarihi: 22.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/8429 Esas 2011/11682 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/8429 E.  ,  2011/11682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/05/2011
    NUMARASI : 2010/134-2011/192

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, Köy Yerleşim Komisyonu"nun 13.10.1997 tarih ve 31 sayılı kararı ile ilave köy yerleşim alanı uygulama sahası içerisinde kalan ve mera vasıflı iken 4342 sayılı Mera Kanunu"nun 14/1-D maddesi uyarınca tahsis amacı değişikliğinin uygun olduğu İl Mera Komisyonu tarafından 08.06.2007 tarihinde kabul edilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan 197 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilip,204 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin oluşturulduğunu 05.02.2009 tarih ve 9 sayılı Köy Yerleşim Alanı Komisyonu"nun kararıyla davalı Eğribayat Köyü Tüzel Kişiliği adına tescillerinin yapıldığını, ancak yasa gereğince görüşü sorulan Maliye Bakanlığı"nın bildirmiş olduğu hususların yerine getirilmediğini, oysa taşınmazların Maliye Bakanlığı"nın değerlendirilmesi sonucunda verilecek onay doğrultusunda davalıya devrinin gerektiğini ileri sürerek tapu iptali ve Hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, yasal hükümlere göre verilen idari kararlarla mera vasfı kaldırılarak Hazine adına tescil edilen taşınmazların köylünün ihtiyacı nedeniyle köy tüzel kişiliğine devredildiğini, idari karar tarihleri itibariyle mevcut kanuni düzenlemelere uygun olarak işlem yapıldığını, tescil dayanağı idari karaın idari yargı yerinde iptal edilmedikçe tapu iptal ve tescil davası açılamayacağını, kaldı ki, hazine temsilcisinin karşı oyuyla verilen komisyon kararına karşı itiraz edilmediğinden tescilin illeti olan kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların mevcut tapu kaydı oluşturulmadan önce yasada öngörülen hazinenin görüşünün alınması hususunun yerine getirilmediği ve eksik bırakıldığı, bunun tapu tescili için kurucu unsur olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.11.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mera yaylak ve kışlak Kütüğünde harman yeri vasfıyla kayıtlı 197 parsel sayılı taşınmazın Köy Yerleşme Alanı Tespit Komisyonu’nun 13.10.1997 tarih ve 31 sayılı kararıyla köy yerleşme alanı olarak ayrılmasına karar verildiği ve 14.02.2008 tarihinde vasfının ham toprak olarak değiştirilerek hazine adına tescil edildiği, anılan Komisyonun 05.02.2009 tarih ve 09 sayılı kararına istinaden 23.11.2009 tarihinde ifraz edilerek çekişmeli taşınmazların oluşturulduğu ve 24.11.2009 tarihinde de 442/3367-1 S. Köy Kanununa göre davalı Eğribayat Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır.
    Davacı Hazine, 13.10.1997 tarih ve 31 Sayılı Köy Yerleşim Alanı Tespit Komisyonu Kararıyla ilave köy yerleşim alanı uygulama sahası içerisinde kalan ve mera vasıflı iken tahsis amacı değişikliğinin uygun olduğu İl Mera Komisyonu tarafından kabul edilerek hazine adına tescil edilen 197 parsel sayılı taşınmazın ifrazen kapatılıp, dava konusu taşınmazların oluşturulduğunu ve davalı adına tescil edildiklerini, oysa 3367 Sayılı Yasanın 5178 Sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik ek 12. maddesi gereğince, Maliye Bakanlığı’nın belirttiği hususların yerine getirilmediğini ve uygun görüşünün alınmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazların mera sicilinde kayıtlı 197 sayılı parselden geldiği sabittir. 442 Sayılı Köy Kanununun 5178 Sayılı Kanunla değişik ek 12. maddesi uyarınca, bu tür yerlerden mera olarak yararlanılamayacağı anlaşılanlar, köy yerleşim planının onayıyla bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder. Ek 12. maddenin 2.fıkrası hükmüne göre, uygulama için Maliye Bakanlığından görüş alınması gereken yerler Hazinenin özel mülkiyetinde kalan, kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlardır.
    Somut olayda; çekişmeli taşınmazların öncesi harman yeri olduğundan ve yasa uyarınca köy yerleşme planının onayı ile bu vasfını kendiliğinden kaybedeceğinden, 442 Sayılı Köy Kanununun Ek 12. maddesinin 2. fıkrasına göre uygulama için Maliye Bakanlığından görüş alınması gerekmez.
    Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazların önceki niteliği göz ardı edilerek ve Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerdenmiş gibi yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara