İdari İşlemin İptali - Tapu İptali Ve Tescil - Yolsuz Tescil - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12911 Esas 2011/11645 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12911
Karar No: 2011/11645
Karar Tarihi: 21.11.2011

İdari İşlemin İptali - Tapu İptali Ve Tescil - Yolsuz Tescil - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12911 Esas 2011/11645 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Belediye tarafından adına kaydedilmesi gereken imar parselinin Belediye adına tescil edildiğini ve Encümen kararının kesinleşen idari yargı kararı ile iptal edildiğini ancak Belediyenin taşınmazı diğer davalıya satış yoluyla devrettiğini, davalının da ihtiyati tedbir kararı ve derdest davayı bildiği halde ihale yoluyla satın aldığını, idari yargı kararının uygulanması ile tapu kaydının iptal edilmesini ve adına tescilini istemiştir. Davalılar ise, talep edilen miktarın fahiş olduğunu ve iktisabın korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Ancak, Belediye Encümen kararının bir meclis kararına dayalı olmadığı tartışmasız olduğu için davanın kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu maddeleri kararda geçmektedir.

 

 

1. Hukuk Dairesi 2011/12911 E., 2011/11645 K.

1. Hukuk Dairesi 2011/12911 E., 2011/11645 K.

  • İDARİ İŞLEMİN İPTALİ
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL
  • YOLSUZ TESCİL

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1023 ]
  • 5393 S. BELEDİYE KANUNU [ Madde 18 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, Y…

… Belediyesi"nin 24.08.2001 tarih, 2001/88 sayılı Encümen kararı ile adına kayıtlanması gereken imar parselinin, Belediye adına tescil edildiğini, anılan Encümen kararının kesinleşen idari yargı kararı ile iptal edildiğini ancak Belediyenin yargılama aşamasında çekişmeli taşınmazı diğer davalı Fatih"e satış yoluyla devrettiğini, davalının idari yargıdaki derdest davayı bildiği halde ihale yoluyla satın aldığını, iyiniyetli olmadığını, iktisabının korunamayacağını ileri sürerek, idari yargı kararının uygulanması ile tapu kaydının iptal ile adına tescilini, olmadığı takdirde 50.000,00 TL maddi tazminatın işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davacının zararının tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, Fatih"in iyiniyetli 3. kişi olup iktisabının korunması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece; iptal ve tescil davası ile davalı Fatih hakkında açılan tazminat davasının reddine, davalı Y…

… Belediyesi hakkında açılan tazminat davasının kısmen kabulüne, 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir.

Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; evveliyatı 260 ada, 45 parsel olan ve ifrazla oluşan 189 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğu ve bu uygulama sonucu birçok imar parselinin oluştuğu, 7 nolu imar parselinin Belediye adına tescil edildiği ve yapılan imar uygulamasının iptali konusunda Bursa Birinci İdare Mahkemesi"nde açılan davanın yargılaması sonucunda 12.03.2003 tarih, 2002/1239 Esas, 2003/662 sayılı kararı ile imar şuyulandırma işleminin iptal edildiği, idari yargı kararının derecattan geçmek suretiyle 11.07.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Gerçekten de; imar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptali ile sicil kaydının illetten mücerret hale geleceği ve TMK"nın 1025. maddesi uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu şekilde oluşan sicil kayıtlarının iptalinin gerekeceği ve tekrar kadastral parselin mülkiyet ve geometrik durumun ihya edilmesinin gerekeceğinde kuşku bulunmamaktadır. Esasen iddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre de davadaki istek buna ilişkindir.

Hemen belirtilmelidir ki; Belediye taşınmazlarının satışı 5393 sayılı Yasa"nın 18. maddesi uyarınca Belediye Meclisi"ne aittir. Meclis bu yetkisini parsel ve parseller bazında görevleri 34. maddede sayılan Belediye Encümeni"ne devretmesi olanaklıdır. Oysa somut olayda satışa konu edilen taşınmazla ilgili tetkik edilen Belediye Encümen Kararının bir meclis kararına dayalı olmadığı tartışmasızdır.

Öyle ise; çekişmeli taşınmazın Belediye tarafından davalı Fatih"e devrine ilişkin temlikin hukuki dayanaktan yoksun bulunduğu, yolsuz tescil niteliğinde olduğu sabittir. Buna göre davalının taşınmazı TMK"nın 1023. maddesi gereğince iyiniyetli edinmesinde veya edinmesinde kötüniyetli olmasının sonuca etkisi olduğundan söz edilemez.

Hal böyle olunca; davanın imar öncesi kadastral parselin geometrik ve mülkiyet durumuna dönülmek üzere ihyası bakımından kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı oluğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasa"nın geçici 3. maddesine göre) HUMK"nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara