Esas No: 2021/3451
Karar No: 2022/4393
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3451 Esas 2022/4393 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/3451 E. , 2022/4393 K.Özet:
Sanık, silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan yargılanmaktaydı. Ancak bozma kararına rağmen bölge adliye mahkemesi tarafından sanığın yanında zorunlu müdafi olmadan yapılan tasarrufların hukuka aykırı olduğu ilkesi dikkate alınmadı ve yalnızca müdafi ataması yapıldı. Bu durum, CMK'nın 188/1 ve 289/1-a maddelerine muhalefet oluşturdu. Kararda, CMK'nın 150/3, 188/1 ve 289/1-a maddelerine vurgu yapılmaktadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Bölge adliye mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
CMK'nın 150/3 maddesine göre; müdafii bulunmayan şüpheli veya sanığa talebi olup olmadığına bakılmaksızın, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı yapılan soruşturma veya kovuşturmada bir müdafi görevlendirilmek zorundadır. Şüpheli veya sanığın talebi olmasa, hatta kendisine hukuki yardımda bulunması için görevlendirilen avukatı geçerli bir nedene dayanmadan kabul etmese veya reddetse bile, iddia veya yargılamaya konu suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla olması halinde zorunlu müdafilik uygulama alanı bulacak ve bu durumda şüpheli veya sanığın yanında avukat bulunmaksızın yapılan tasarruflar hukuka aykırı kabul edilecektir.
Bu kapsamda somut olay irdelendiğinde;
Silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan yargılanan sanık hakkında, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 23.01.2019 tarih ve 2018/1065 - 2019/368 sayılı ilamında açıkça ifade edildiği üzere "zorunlu müdafi ataması yapılmaması" gerekçesiyle bozma kararı verilmesine rağmen, bozma kararına uyan bölge adliye mahkemesince, sanığın yanında zorunlu müdafi olmadan yapılan tasarrufların hukuka aykırı kabul edileceği ilkesini dikkate almadan ve bu doğrultuda sanığın müdafii huzurunda yeniden savunmasının alınmadan yasal bir zorunluluğu yerine getirmeden bozma sonrasında sadece müdafi ataması yaparak CMK'nın 188/1 ve 289/1-a maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın bozma gerekçesi de gözetilerek ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.