Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6569 Esas 2011/11461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6569
Karar No: 2011/11461
Karar Tarihi: 14.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6569 Esas 2011/11461 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6569 E.  ,  2011/11461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ELAZIĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/12/2006
    NUMARASI : 2004/417-2006/492

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakanları M.P.’ın kayden malik olduğu dava konusu 1157 ada, 3,11, ve 1159 ada 9 parsel sayılı taşınmazların sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle davalılara satış yoluyla temlik edildiğini, Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusu nedeniyle açılan soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında iptal ve adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, tapu sicilindeki kayda güvenerek ve resmi şekil şartlarına uyularak yapılan akitle taşınmazları satın aldıklarını, iyiniyetlerinin korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalılardan A. adına kayıtlı 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ½ payla davacılar adına tesciline, diğer davalıların kötüniyetli olduklarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.4.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden M. P. vd. vekili Av... ,A. A. vekili Avukat .ile temyiz edilen B. A. vekili Av.. .... N. U. vekili Avukat ...geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava; sahtecilik hukuksal nedenine dayalı miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacıların mirasbırakanı M. P. 22/10 2001 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacıları bıraktığı, yatarak tedavi gördüğü Kocaeli Devlet Hastanesinde, 22.10.2001 günü, saat 7.20’ de öldüğü, ölümünden sonra aynı gün, saat 14.55’de kayden malik olduğu çekişme konusu 1157 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın Elazığ Tapu Sicil Müdürlüğünde davalı A. A.a satış yoluyla temlik edildiği, akit tablosunda murisin bizzat hazır olduğunun belirtildiği, davalı adına da vekili Y.A.’ın akde katıldığı, temlik gün ve saatinde kayıt malikinin Kocaeli Devlet Hastanesinde öldüğünün hastane kayıtları ile sabit olduğu, temlikin sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği, ilk el konumunda olan davalının iktisabının korunamayacağı, tescilin yolsuz olduğu saptanarak 3 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydının davacıların miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı A.’ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
    Davacıların temyiz itirazlarına gelince;
    Davacıların mirasbırakanı M.P.’ın kayden malik olduğu 1157 ada, 9 ve 11 parsel sayılı taşınmazların ise ölümünden sonra 11.09.2003 tarihinde ara malik olan dava dışı T. Ç.’ya satış yoluyla temlik edildiği, anılan kişinin de 17.10.2003 gün ve 4304 yevmiyeli resmi akitle 11 parseli davalı B. A.’e, 9 parseli de davalı Ö.N. U.’ya satış yoluyla devredildiği, temliklerde kullanılan nüfus cüzdanlarının sahte olduğu görülmektedir.
    Davacılar; murisin ölümünden sonra sahte nüfus cüzdanı kullanılarak yapılan temlikin yolsuz olduğunu, ikinci el konumundaki davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini, TMK’nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacaklarını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    Hemen belirtilmelidir ki; İlk el bakımından temlikin yolsuz tescil olduğu tartışmasızdır. Somut olayda uyuşmazlık ikinci el konumundaki B.A. ile N.U.’nun iyiniyetli olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
    Dosya içeriğindeki tüm deliller özellikle Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/02/2010 tarih, 2008/180 Esas, 2010/193 karar sayılı dava dosyası, çekişme konusu temliklerle katılan memurlar hakkında yürütülen idari soruşturmada hazırlanan müfettiş raporu birlikte değerlendirildiğinde; yetkili memur ve müdür aleyhine görevi kötüye kullanma eyleminden dolayı ceza davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda beraata ilişkin Elazığ Asliye 1. Ceza Mahkemesinin 2008/180 Es, 2010/193 sayılı kararın “sahte evrak düzenleme suçundan dolayı haklarında soruşturma yürütülen T.Ç.ve Y.A. hakkında açılmış bir kamu davası varsa birleştirilerek yargılamanın yürütülmesi gereğine değinilerek bozulduğu ancak kendisini M. P. olarak tanıtan kadın ile T. Ç. olarak tanıtan asıl adının T. A. olduğu bilinen kişilere ulaşılamadığından dava zamanaşımı nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, böylelikle soruşturma evrakına bağlı olarak yürütülen ceza dava dosyasının da zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği, ilgili kararın derecattan geçerek kesinleştiği, gerek ceza dava dosyası gerekse müfettiş raporunda; ilk el konumundaki T. Ç.’nın gerçekte emlak işi ile uğraşan T. A. olduğu, davaya konu temliklere emlak işi ile iştigal eden ... Emlak işletmecisi E.A.’ün aracılık ettiği ve ikinci el
    konumundaki davalılardan B. A.’ün amcası olduğu, E.in emlakçı olması ve bir dönem Belediye İl Genel Meclisi üyeliği yapması nedeniyle taşınmazların bulunduğu çevreyi bildiği, B. A. ile aracılık eden E.A.arasında iş ilişkisi bulunduğu, B.A. ile Ö. N. U.’nun da yakın arkadaş ve dükkan komşusu oldukları, her iki taşınmazı almak için birlikte hareket ettikleri, taşınmazı devraldıkları T.Ç. ( T. A.) ile E.in emlakçılık işi nedeniyle tanışık oldukları anlaşılmaktadır.
    Bu oluşuma göre; davalıların sahtecilik olgusunu bilen vebilebilecek konumda oldukları, TMK’nun 1024. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılamayacakları sonuç itibariyle aynı Yasanın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
    Hal böyle olunca; çekişmeli 1159 ada, 9 ve 1157 ada, 11 parseller bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek anılan parseller bakımından davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekili için 450.00."şer -TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 14.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara