Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9627 Esas 2011/11251 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9627
Karar No: 2011/11251
Karar Tarihi: 02.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9627 Esas 2011/11251 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı 85 yaşında ve kendisinden 45 yaş küçük olan davalıyla birlikte yaşarken, psikolojik ve zihinsel olarak yetersiz hale geldiğinden oğlu yasal danışman olarak atandı. Davacı, şirketin borçlanması ve davalının baskısı sonucu 2024 parsel sayılı taşınmazın çıplak mülkiyetini hiçbir bedel almadan davalıya devrettiğini ve intifa hakkının da tapudan terkininin sağlandığını ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı ise satış işleminin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davacının ispata yönelik deliller ibraz edemediğini ve davasını ispatlayamadığını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucu, taraflara delillerini ikame etme ve ibraz etme imkanı tanınması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek karar verildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: HUMK'nun 428. maddesi ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/9627 E.  ,  2011/11251 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/03/2011
    NUMARASI : 2009/268-2011/105

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 85 yaşında olup kendisinden 45 yaş küçük davalı ile birlikte yaşadığını, bu arada hayatını devam ettirmede psikolojik ve zihinsel olarak yetersiz hale geldiğinden oğlu H."in yasal danışman olarak atandığını, hem hissedarı olduğu şirketin sürekli borçlanması, ekonomik sıkıntı yaşaması, hem de davalının "sana ömür boyunca bakarım vs." şeklinde ki yoğun baskı ve telkinleri sonucunda 2024 parsel sayılı taşınmazın çıplak mülkiyetini gerçekte hiçbir bedel almadığı halde satış göstererek davalıya devrettiğini, davalı tarafından kandırılarak intifa hakkının da tapudan terkininin sağlandığını, aynı şekilde davalıya devredilen bir başka taşınmaz için açılan davanın devam ettiğini ileri sürüp, tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı, satış işleminin gerçek olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının davayı ispata yönelik deliller ibraz edemediği ve davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu 2024 parsel sayılı altında dükkanı olan bahçeli dubleks mesken niteliğindeki taşınmazın 3.9.1996 tarihli akitle ve satın alma suretiyle davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı dava dilekçesinde, tapu kaydı, nüfus kayıtları, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesi, icra dosyaları, kira kontratı, kira makbuzları ve her türlü delile dayanmıştır.
    Mahkemece, 30.9.2010 tarihli oturumda davacı vekiline dava ile ilgili tüm delillerini sunmak ve davalının delillerine karşı beyanda bulunmak üzere bir dahaki celseye kadar süre verildiği, sonraki oturumda davacı vekilinin mazeretsiz gelmemesi üzerine 4.11.2010"da dosyanın işlemden kaldırıldığı, davanın yenileme harcı yatırılarak 4.2.2011"de yenilenerek duruşmanın 24.3.2011 tarihine bırakıldığı, davacı vekilinin o oturumda mesleki mazeret bildirerek duruşmaya gelmediği, mahkemece mazeretin kabul edilmediği, ancak davalı vekilinin davacı tarafından takip edilmeyen davayı kendilerinin takip ettiğini beyan ederek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmesi üzerine, sübut bulmayan davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Dosya kapsamına göre somut olayda, delillerin bildirilmesi konusunda usulüne uygun olarak verilmiş olan bir kesin mehil olmadığı gibi, davacı vekilinin gerekçe göstererek verdiği mazeret dilekçesinin yeterli gerekçe gösterilmeden reddedilmesi de doğru olmamıştır.
    Hal böyle olunca, taraflara delillerini ikame ve ibraz etme imkanı tanınması, ibraz edilecek delillerin toplanıp değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara