Taraflar arasındaki davadan dolayı Akçaabat 1.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 08.05.2009 gün ve 2006/68 esas 2009/98 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 20.1.2010 gün ve 12801-351 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; tapu iptali isteğine ilişkin olup, yerel mahkemece; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine ilişkin olarak verilen karar yargılama giderleri yönünden bozulmuş,bozmaya karşı Hazine karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasa"nın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ne var ki, anılan Yasa Anayasa Mahkemesi"nin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.07.2011 tarihinde de resmi gazetede yayımlanmasıyla iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında, 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin mahkeme kararının, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasa"nın 153. maddesine göre iptal kararı geriye yürümese de, 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere, iptalin kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemiyeceği, ancak henüz devam eden uyuşmazlıkların iptal kapsamında bulunacağı açıktır.
O halde, Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin verilen kararın doğruluğundan söz edilemez. Zira, kamu düzeniyle ilgili bütün haller istisnanın kapsamına girer.
Öte yandan, yargılama masraflarıyla ilgili olarak 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasa"nın 16. ve 17. maddeleriyle 3402 Sayılı Yasa"ya eklenen 36/A ve geçici 11. maddelerinde, “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan ve henüz infaz edilmemiş bulunan dava ve kararlarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil yargılama gideri yükletilemeyeceği...” yönünde düzenlemeler getirilmiştir.
Hal böyle olunca; işin esası hakkında 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda değerlendirme yapılmak ve yargılama masrafları yönünden de 6099 sayılı Yasa hükümleri gözetilmek suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için karar bozulmalıdır.
Anılan hususlar, karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, Hazinenin karar düzeltme isteğinin HUMK."nun 440. maddesi uyarınca kabulüyle, Dairenin 20.01.2010 tarih, 12801 esas, 351 karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 08.05.2009 tarih, 68-98 sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü (6100 S. HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.