Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/26668 Esas 2022/4615 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/26668
Karar No: 2022/4615
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/26668 Esas 2022/4615 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/26668 E.  ,  2022/4615 K.

    "İçtihat Metni"

    I- TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2022 tarih ve 2022/74769 sayılı yazısı ile: Terör örgütü propagandası yapmak suçundan suça sürüklenen çocuk ... ...'ün, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3, 62/1 ve 52/2 maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarihli ve 2015/258 esas, 2015/322 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre,
    1- Suça sürüklenen çocuğun, terör örgütü propagandası yapmak suçundan Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2015 tarihli ve 2015/197 esas, 2015/239 sayılı kararı ile 6 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu dosyadaki suç tarihinin 22/08/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 07/04/2015 olduğu, suça sürüklenen çocuğun inceleme konusu Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarihli ve 2015/258 esas, 2015/322 sayılı dosyası üzerinden de yargılamasının yapılarak mahkum edildiği, bu eylemin suç tarihinin 07/10/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 30/04/2015 olduğu, dosyanın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, her iki suçun da 07/04/2015 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, her iki dosyada suça sürüklenen çocuk üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette bulunduğu anlaşılmakla, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlenip işlenmediği ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün gerekçe kısmında, "Sanığın sabit olan eylemi nedeniyle cezası alt hadden belirlenmiş, sanığın suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olması nedeniyle cezasından indirim yapılmış,yine takdiri indirim maddesi sanık lehine uygulanmış, sanığın sabıkasız oluşu, cezanın 2 yıldan az hapis cezası oluşu, mahkememizce tespit edilen bir zararın bulunmayışı ve sanığı tekrar suç işlemekten alıkoyacağı kanaatiyle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklinde belirtilmesine karşın, suça sürüklenen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediği gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına hükmedildiği, bu şekilde hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluştuğu gözetilmeden karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20/04/2022 gün ve 94660652-105-36-4167-2022-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
    II- OLAY;
    İstemde adı geçen 15.11.1996 doğumlu suça sürüklenen çocuk ... ...'ün, Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarih, 2019/740 E., 2020/332 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydında işlendiği hali ile "5490 sayılı Kanunun geçici 11. maddesi uyarınca ... İlçe İdare Kurulunun 02.09.2020 tarih ve 2 sayılı kararına göre 2020/105 no ile tescil edilip, ... iken ..." olarak soyadının düzeltildiği görülmüş olup; ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün 24.02.2015 tarih, 2014/456 nolu fezlekesi ile adresinden taşındığı, ... ilinde belirlenen adreste ikamet ettiğinden temin edilemediği ve firari olduğu belirtilen suça sürüklenen çocuğun; terör örgütleri arasında çatışmaların yaşandığı Kobane'de meydana gelen olayları protesto etmek bahanesi ile örgütün YDG-H yapılanmasına mensup kişiler tarafından dağıtılan bildirilerle esnaflara zorla kepenk kapatmalarının sağlandığı ayrıca ... Parti ilçe binasına ve bu mahalde bulunan bir işyerine de saldırının gerçekleştirildiği 07.10.2014 tarihinde, müdahale olmadan dağıldıkları fakat gerilla marşı okudukları ve slogan attıkları belirtilen grupça gerçekleştirilen yürüyüş ve oturma eylemi etkinliğine kamera görüntülerinden katılarak örgüt propagandası yaptığının, gerilla marşı okuduğunun, yüzü kapalı halde görüntülendiğinin tespiti sonrasında, örgüt yönetimince alınan kararları uygulamak, örgüt propagandasını yapmak ve kamu düzenini bozmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlarından düzenlenen, 24.02.2015 tanzim ve 02.03.2015 havale tarihli kolluk fezlekesine rapten gönderilen tahkikat evraklarına istinaden ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/212 soruşturmasına kayden başlatılan soruşturma kapsamında, terör örgütü propagandası yapmak suçundan fezlekeye bağlanarak gönderilen tahkikat evraklarına matuf olarak; Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Kars Ağır Ceza Mahkemesine hitaben tanzim olunan, Kars Cumhuriyet Başsavcılığının 30.04.2015 tarih, 2015/1795 soruşturma, 2015/892 esas ve 2015/165 nolu iddianamesi ile 3713 sayılı TMK'nın 7/2, TCK'nın 31/3, 56 ve 5395 sayılı Kanunun 5 maddelerince, terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılması istenilmiştir.
    Suça sürüklenen çocuk ... ... (...) hakkında atılı eylem, iddianamenin ilgili kısımlarında belirtildiği şekli ile özetle;
    "Suriye'nin kuzeyindeki ... Arap şehrinin bulunduğu bölgede ... ... İslam Devleti isimli terör örgütü ile silahlı terör örgütü niteliğini haiz PKK/KCK terör örgütüyle aralarında organik bağı bulunan ve örgütün Suriye’nın kuzeyindeki bölgede faaliyet gösteren uzantısı niteliğinde olduğu kabul edilen YPG isimli örgüt arasında bölge genelinde silahlı çatışmaların bulunduğu, bu durum karşısında Türkiye genelinde ve yine ... ilçesinde, PKK/KCK terör örgütüne müzahir yayın organları ve internet sitelerinde, "YDGH ile YDGK, başta ... ... olmak üzere tüm kürt gençlerini bulundukları her yeri ...'de devrim kahramanlarının yükselttiği direnişe dönüştürmeye çağırdı....tüm kürdistan ve Türkiye geçliği savaşa katılmalı ve serhildanlara öncülük etmelidir.... ... kadar serhildanı yükseltelim devrimimizi inşa edelim... ... için eylem vakti...HDP tarafından yapılan açıklamada, Kobane'de durumun acil olduğu belirtilerek sokağa çıkma çağrısı yapıldı." şeklinde tüm ülke genelini hedef alır nitelikteki eylem çağrılarının yapıldığı, anılan bu çağrılara binaen 07.10.2014 tarihinde, çatışmaları protesto etmek amacıyla ... ve ... Partisi ... İlçe Teşkilatı tarafından söz konusu parti üyeleri ve vatandaşların katılımı ile basın açıklaması ve oturma eylemi etkinliğinin düzenlendiği, yapılan oturma eylemi sırasında "yaşasın YPG direnişi, yaşasın önder ..., PKK halktır halk burada" şeklinde sloganlar atıldığı, sözde PKK marşının okunduğu, (Bugün devrim çarkını geniş döndürüyor, dünyanın meydanlarında ses yankılanıyor, proleter değirmenind un ufak ediliyor, emek yiyenler ve iktidarlar-patronlar meydanlardan kaldırılıyor, zindan duvarları arasından dağların başına kadar, kızıl bayrağı alın kaldırın, direnmek yaşamdır, yol aydınlık öncümüz şehit kanları, öncümüzdür işçi partisi) yine grup içerisindeki bir kısım şahısların tanınmamak amacıyla yüzlerini kapattıkları, oturma eylemi ve basın açıklaması sonunda etkinliğe katılan kişilerin yürüyüşe geçerek ... ... Caddesi istikametinden ... ve ... Partisi ... İlçe Teşkilatının bulunduğu ... Yıl Caddesine doğru harekete geçtikleri, bu esnada grup içerisinden bir takım şahısların ... ve Kalkınma Partisi ... İlçe Teşkilatının bulunduğu binayı ve bu mevkiide bulunan... isimli iş yerini taşlayarak, söz konusu yerlere zarar verdikleri, anılan olayların akabinde ... Cumhuriyet Başsavcılığımızca grup içerisinde bulunan şahıslar hakkında ayrıca soruşturmaların yürütüldüğü,
    Eylemin sona ermesine müteakip ... Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, olay anını gösterir kamera kayıtlarına dair yapılan incelemede ...ün de olay yerinde olduğu ve sözde PKK marşı okuduğu hususunun belirlendiği,
    ...Terör örgütü propagandasını yapma suçunun 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesinde düzenlendiği, anılan madde hükmünde terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişinin, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağının, yine bu kapsamda, terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, kimliklerin gizlenmesi amacıyla yüzün tamamen veya kısmen kapatılması, toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi, terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması, slogan atılması, ses cihazları ile yayın yapılması, terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi eylemlerinin de terör örgütü propagandası sayılıp madde hükmüne göre cezalandırılacağının belirtildiği, bu bağlamda... ...'nin suç tarihinde içerik itibariyle PKK/KCK terör örgütünün sözde marşını okumak suretiyle Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçunu işlediği anlaşıldığından..." şeklindedir.
    Soruşturma aşamasında hazırlanan fezlekeler ve eki tutanaklarda özetle; PKK/KCK silahlı terör örgütünün YDG-H adlı gençlik yapılanmasına mensup kişilerce olay günü esnaflara kepenk kapatmaları hususunda temin edilen bir bildirinin dağıtıldığı ve kepenklerin kapatıldığı, buna dair bildirinin ele geçtiği, eylem çağrılarının olduğu, önceki tarihlerde meydana gelen olaylar kapsamında temin edilen görüntülerden örgütün YDG-H adlı gençlik yapılanmasının ilçede örgütlendiğinin anlaşıldığı, 07.10.2014 tarihinde gerçekleşen eyleme suça sürüklenen çocuğun katıldığı, etkinliğin muhtelif zamanlarında yüzünü tanınmayacak şekilde kapattığı, gerilla marşının okunmasına eşlik ettiğine dair tespitlerde bulunulmuştur.
    ... Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan ve ilk sayfasında paraflanarak 02.04.2015, son sayfasında 05.03.2015 tarihlerinin yazılı olduğu görülen, müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde suça sürüklenen çocuğun özetle; süreçte ...'ya göç ettiklerini, arkadaşlarının katılması ve kendisinin dışarıda olması nedeni ile 07.10.2014 tarihli gösteriye katıldığını, fazla Kürtçe bilmemesi nedeni ile topluluğun ne dediğini anlamadığını, gerilla marşının ne olduğunu bilmediğini ve söyleyemeyeceğini, orada olan baskı nedeni ile onlar gibi davrandığını, PKK/KCK terör örgütünün ne olduğunu bilmediğini, resimlerde gösterilen kişinin kendisi olduğunu, katılmaması durumunda dışlanıp baskı altına alınacağından yürüyüşe katıldığını ancak yasa dışı slogan atmadığını, çevresindekilerin solagan attıklarını, bir anlık hevesle sokağa çıktığını, resimde gösterilen yüzü kapalı kişinin kendisi olmadığını fakat kendisine benzediğini, ayrıca çevresindekilerin polisler fotoğraf çekiyor diye yüzlerini kapattıklarını, kimlerin kapattığını ise bilmediğini, PKK marşının ne olduğunu bilmediğini ve kimlerin söylettiğini de bilmediğini, örgütle irtibatının olmadığını, örgütten uzak durmak için ailesi ile ...'ya yerleştiklerini beyan etmiştir. İfadesinde ayrıca 22.08.2014 tarihinde gerçekleşen bir başka eyleme ilişkin de beyanlarda bulunmuştur. İfadesinde bulunan avukat ile 02.04.2015 tarihinde görüştürüldüğü, 02.04.2015 tarihli avukat görüşme tutanağında belirtilmiştir.
    Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2015 tarih ve 2015/167 dosya nolu kararı ile iddianamenin kabulüne karar verilmiştir.
    Kovuşturma sürecinde ise; 13.07.2015 tarihinde, 2015/229 talimat nosu ile ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yaptığı savunmasında özetle; atılı suçlamayı kabul etmiş, o tarihlerde ... ... ...'ta olan olayları protesto etmek amacıyla bir toplantı düzenleneceğinin söylendiğini, ...'da oturmasına rağmen suç tarihi itibariyle ... ilçesine arkadaşları ile gittiklerini, düzenlenen toplantıya katıldıklarını, toplantıyı düzenleyenlerin söylediklerini tekrarlayın demeleri üzerine onların söylediklerini tekrarladıklarını, toplantıda her hangi bir şiddet eyleminin olmadığını, şiddet eylemine katılmadığını beyan etmiştir.
    12.04.2015 tarihli adli sicil kaydında sabıka ve arşiv kaydının bulunmadığı görülen suça sürüklenen çocuk hakkında; "2015/197" ve "2015/372" esas no ile derdest davalarının bulunduğuna dair UYAP sorgu sonuçlarını içerir 13.07.2015 tarihli ekran görüntüsüne haiz çıktı, dosya içeriğine mahkeme başkanınca alınmıştır.
    Cumhuriyet savcısınca suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2, 5237 sayılı TCK'nın 31/3, 5395 sayılı Kanunun 5. maddelerince cezalandırılmasına karar verilmesi mütalaasında bulunduğu ve yokluğunda ayrıca açık olarak yapılan 14.07.2015 tarihli duruşmada sonunda tefhim olunan hükümle, suça sürüklenen çocuğun 3713 sayılı TMK'nın 7/2, TCK'nın 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-3-4 maddelerinden 4.000,00-TL adli para cezası ile mahkumiyetine, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve ertelemeye ilişkin hükümlerin uygulanmasına takdiren yer olmadığına, temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verilmiştir. Bahse konu hükmün ilgili kısmı belirtildiği şekli ile şöyledir;
    "Sanığın terör örgütü propagandası yapmak suçundan mahkememizin 2015/197 esas sayılı dava dosyasından ceza alması, yine terör örgütü propagandası yapma suçundan mahkememizin 2015/258 esasında görülmekte olan davasının bulunması, kişiliği ve davranışları nedeniyle pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkememize olumlu nitelikte bir kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve ertelemeye ilişkin hükümlerin sanık lehine uygulanmasına takdiren yer olmadığına,..."

    Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2015 tarih, 2015/258 esas ve 2015/322 karar sayılı gerekçeli kararında özetle; karar başlığında ve iddia, mütalaa, delilerin anlatıldığı kısımlarda suça sürüklenen çocuğun kimlik bilgileri belirtilip yahut adından bahsedilerek, kamera kayıtları ve görüntü çözüm tespit tutanaklarından grupla birlikte marşa eşlik ettiğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi nedeni ile savunmasına itibar edilmeyerek atılı suçu işlediğinin sabit olduğunun değerlendirildiği belirtilmiştir. Ancak gerekçeli kararın oluş ve değerlendirme kısmında "..." adının yazılıp, uygulanmamasına rağmen de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
    Gerekçeli kararın ilgili kısmı, özetle;
    "...olayı gösterir kamera kayıtları incelendiğinde sanık ...'ın eyleme katıldığı ve grupta bulunan bazı şahıslarla birlikte PKK/gerilla marşını okuduğunun tespit edildiği, sanığın soruşturma aşamasında alınan savunmasında özetle...
    ...Sanığın sabit olan eylemi nedeniyle cezası alt hadden belirlenmiş, sanığın suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olması nedeniyle cezasından indirim yapılmış,yine takdiri indirim maddesi sanık lehine uygulanmış, sanığın sabıkasız oluşu, cezanın 2 yıldan az hapis cezası oluşu, mahkememizce tespit edilen bir zararın bulunmayışı ve sanığı tekrar suç işlemekten alıkoyacağı kanaatiyle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindedir.
    İlam, suça sürüklenen çocuğun mernis adresi olduğunun belirtildiği, talimatla alınan ifadesinde beyan ettiği adresine gönderilmiş, adresten taşındığının komşusunun beyanından öğrenilmesi ve merciin isteği üzerine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesinin 21/2 maddesi uygulanması istenildiğinden evrak mahalle muhtarına tebliğ edilerek kapıya 2 nolu haber kağıdı yapıştırılmak sureti ile 20.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    28.09.2015 tarihli kesinleşme şerhine göre mahkumiyet hükmü temyiz edilmeden 04.09.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
    Süreçte yapılan yazışmalardan, kesinleşen hükmün infaza verildiği; tahsili için Vergi Dairesine gönderildiği ancak tahsil edilemediği anlaşılmıştır.
    Suça sürüklenen çocuğun uyuşmazlığa konu davada tefhim olunan hükümde ceza aldığı belirtilen, Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/197 esasına kayden görülen davası ise; PKK terör örgütünü, kurucularını, faaliyetlerini, değişik yapılanmalarını övücü ve destekleyici nitelikteki pankartı taşımak, slogan atmak, amacını bilerek etkinliğe katılmak suretiyle gerçekleştirdiği iddia olunan 22.08.2014 tarihli eyleminden dolayı, terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılması istemi ile hazırlanan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2015 tarih, 2015/181 soruşturma ve 2015/39 no'lu fezlekesine rapten düzenlenen Kars Cumhuriyet Başsavcılığının 07.04.2015 tarih, 2015/1286 soruşturma, 2015/740 esas ve 2015/125 no'lu iddianamesine ilişkindir.
    Çocuk Mahkemesi sıfatı ile Kars Ağır Ceza Mahkemesine hitaben düzenlenen iddianamede atılı eylem belirtildiği şekli ile;
    "22.08.2014 tarihinde, ... ve ... Partisi ... ilçe teşkilatı tarafından Diyarbakır'ın ... ilçesinde yaşanan olayları protesto etmek için basın açıklaması yapılacağı hususunun belirlendiği, bu durum üzerine yaklaşık 120-130 kişilik bir grubun ... ilçe binasının önünden harekete geçtiği, ön sırada yürüyen şahısların arka fonunda PKK terör örgütü bayrağının ve terör örgütünün kurucularından ...'ın fotoğrafının bulunduğu "... komutan" yazılı bir pankartı taşıdıkları, ... Caddesi ve ... Caddesi boyunca yürüyen şahısların ... Meydanı'na ulaştıktan sonra ölen örgüt üyelerini kastederek "devrim şehitleri" tabirini kullanarak saygı duruşunda bulundukları, grup içindeki bir şahsın basın açıklaması metnini okuduğu, grup içindeki şahıslardan bazılarının "susma sustukça sıra sanan gelecek ydg-h", "... ... ... ...", "baskılara bizi yıldıramaz" yazılı pankartları taşıdıkları, yürüyüş boyunca grup içindeki çeşitli grupların "şehit namırın(şehitler ölmez)", "... berhudane ...(yaşasın ... direnişi)", "akp şaşırma bizi dağa taşırma", "... ... ...(yaşasın önder ...)", "pkk halktır halk burada", "her yer ... her yer direniş", "pkk intikam", "dişe diş kana kan seninleyiz öcalan", "... berhudane agite(yaşasın agite direnişi)",, "kürdistan faşizme mezar olacak", "... komutan ölümsüzdür" şeklinde slogan attıkları, bir süre sonra anılan eylemin sona erdiği,
    Eylemin sona ermesine müteakip ... Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, olay anını gösterir kamera kayıtlarına dair yapılan incelemede ......'nün da olay yerinde olduğu ve üzerinde "susma sustukça sıra sana gelecek YDG-H" yazılı bulunan pankartı taşıdığı, "... ... ... "yaşasın agite direnişi), ... ... ... (yaşasın önder ...), ... yoldaş ölümsüzdür (...=... ...), pkk halktır halk burada, şehit namırın (şehitler ölmez)" şeklinde slogan attığı hususlarının belirlendiği,
    ...'nin alınan ifadesinde, olay günü ... ilçe teşkilatında yer aldığını bildiği ancak ismini hatırlamadığı bir şahsın, kendisine üniversite öğrencisi genç kızlara iyi davranılması için eylem yapacaklarını söylediğini, bunun üzerine kendi isteği ile üniversitede öğrenim gördüğü sırada gasp ve tecavüz mağduru olan genç bir kız öğrenciye destek olmak amacıyla etkinliğe katıldığını, gösterinin Diyarbakır'ın ... ilçesinde yaşanan olaylarla ilgili olarak düzenlendiğini önceden bilmediğini, bilseydi katılmayacağını, etkinlik sırasında iddia edilen pankartı taşıdığını, grup öncüsünün söylediği sloganları tekrarladığını, ancak çok iyi ... bilmediğinden pek iyi söyleyemediğini, sadece "susma sustukça sıra sana gelecek" şeklinde slogan attığını, diğer sloganları atıp atmadığını hatırlamadığını, yürüyüşün ardından ilçe merkezindeki gençlik derneğinin önüne getirildiklerini, burada kendilerine ... için oturma eylemi yapılacağının söylendiğini, bu nedenle mecburen bu oturma eylemine de katıldığını beyan ettiği tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla......'nin suç tarihinde içerik itibariyle PKK/KCK terör örgütünün propagandası niteliğinde olduğu kabul edilen ve yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen sloganları atmak suretiyle Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçunu işlediği anlaşıldığından, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı göz önüne alınarak delilleri takdir ve değerlendirme yetkisi mahkemeye ait olmak üzere ... hakkında kamu davası açılması gerekmiştir." şeklindedir.
    Soruşturma sürecinde tanzim olunan tahkikat evraklarında, basın açıklaması sonrası herhangi bir müdahale olmadan son bulan eyleme katılıp, eylem sürecinde birden fazla yasadışı slogana eşlik etmesi ve etkinlik boyunca örgüte müzahir döviz taşıması sebebi terör örgütünün propagandasını yaptığı, YDG-H ibaresi bulunan dövizi taşımakla PKK/KCK terör örgütünün uzantısı YDG-H'nin ilçe yapılanması içerisinde yer aldığı değerlendirilmesinde bulunulan, 16.09.2014 günü temin edilip, yaşı küçük olması sebebi ile de savcı talimatı doğrultusunda yapılan kimlik ve adres tespitinin sonrasında ailesine teslim edilen suça sürüklenen çocuk, 05.03.2015 tarihinde, ... Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde, müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde özetle; süreçte ... iline göç ettiklerini, olay tarihinde ismini hatırlayamadığı ... İlçe Başkanının ... ilçesi merkezinde gasp edilen ve tacizde bulunulan üniversite öğrencisi bir kıza destek ve üniversite gençliğinin kızlara daha düzgün davranmalarına dikkat çekmek amacıyla yürüyüş yapılacağını söylemesi üzerine yürüyüşe destek olmak maksadı ile katıldığını, ... ilçesinde yaşanan olayları protesto amacı ile yürüyüşün yapıldığını yeni öğrendiğini, bilse idi katılmayacağını, ... ... Gençlik Hareketinin ne olduğunu bilmediğini, içerisinde yer almadığını, olay günü taşıdığı pankartı ... gençlik Kolları Başkanı olduğunu tahmin ettiği ancak ismini hatırlayamadığı şahsın verdiğini, pankartta ne yazdığını görmediğini, üniversite öğrencisi bayan şahsa destek vermek amacıyla yürüyüş yaptıklarını, daha sonra grup ile birlikte Gençlik Derneğinin önüne getirildiklerini, burada ...'ye destek amacıyla oturma eylemi yapılacağının söylendiğini, mecburen bu eyleme katıldığını, “susma sustukça sıra sana gelecek YDG-H” yazılı dövizi taşıdığını ancak pankartta ne yazdığının okumaya çalışmış ise de kalabalığın içinde bir türlü okuma fırsatının olmadığını, yürüyüş sırasında ismini hatırlayamadığı o dönemki ... ilçe başkanının, gruba hitaben “Benim söylediklerimi tekrarlayın” demesi sonrasında grupla onun dediği sloganları söylediklerini, Kürtçeyi çok bilmediği için ve aile içerisinde de sürekli Türkçe konuşulduğu için sloganların anlamlarını bilemediğini, hatırladığı kadarıyla “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” şeklinde slogan attığını, diğerlerini hatırlamadığını, pişman olduğunu beyan etmiştir.
    Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2015 tarih, 2015/127 dosya nolu kararı ile iddianame kabul edilmiştir.
    Kovuşturmada, 14.05.2015 tarihinde, ... Asliye Ceza Mahkemesinde, Çocuk Mahkemesi sıfatı ile müdafi eşliğinde, sosyolog bilirkişi huzurunda ve kapalı duruşmada talimatla alınan savunmasında ise özetle; olay günü ... ve ... Partisinin gençlik kollarından sorumlu soyadını bilmediği ... isimli şahsın üniversite öğrencisi genç kızlara iyi davranması için eylem yapılacağını söylemesi üzerine genç kız öğrencilere destek olmak amacı ile etkinliğe katıldığını, etkinliğe katılmadan önce eylemin ... ilçesinde yaşanan olayları protesto etmek amaçlı olduğunu bilmediğini, eyleme katıldıktan sonra kendisine "Susma sustukça sıra sana gelecek YDG-H" yazılı pankartın verildiğini, pankartı kimin verdiğini görmediğini, eylem esnasında ön tarafta bulunan ismini bilmediği şahıslarca söyleyecekleri kelimeleri tekrarlamalarının istendiğini, "... ... ..., ... yoldaş ölümsüzdür, PKK Halktır, ... Burada, Şehit ..." şeklinde sloganları söylettiklerini, çok iyi kürtçe bilmediğinden bu sözlerin ne anlama geldiğini bilmediğini, kesinlikle terör örgütü propagandası yapmak amaçlı eyleme katılmadığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını, ceza verilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını kabul ettiğini, duruşmalardan bağışık tutulmak istediğini beyan etmiştir. Müdafii ise müvekkilinin yaşı ve diğer hususlar göz önüne alındığında üzerine atılı suça ilişkin yasal unsurların gerçekleşmediğini, öncelikle suça sürüklenen çocuğun beraatına, mahkeme aksi kanaatte ise lehe olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Cumhuriyet savcısının, eylemine uyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2, 5237 sayılı TCK'nın 31/3 maddelerince cezalandırılmasına karar verilmesi mütalaasında bulunduğu, 26.05.2015 tarihinde yapılan açık duruşmada, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin yokluğunda tefhim olunan hükümle, 3713 sayılı TMK'nın 7/2, TCK'nın 31/3, 62/1 maddelerince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün 5395 sayılı ÇKK 23/1 maddesinin delaletiyle 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına, Kanunun 23. maddesi uyarınca 3 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, ayrıca bir yükümlülük yüklenmesine takdiren yer olmadığına, temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verilmiştir.
    Kars Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.05.2015 tarih ve 2015/197 esas, 2015/239 karar sayılı gerekçeli kararında özetle; Kadir Köprü'nün eylem esnasında üzerinde "susma sustukça sıra sana gelecek YDG-H" yazılı pankartı taşıdığı, grupla birlikte "... berhudane agite"(yaşasın agite direnişi), ... ... ... (yaşasın önder ...), ... yoldaş ölümsüzdür (...=...), pkk halktır halk burada, şehit namırın (şehitler ölmez)" şeklinde slogan attığının tespit edildiği, eylem sırasında grup tarafından Türkçe olarak atılan sloganlar ve taşınan ... pankartı dikkate alındığında savunmasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak, atılı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu işlediğinin kabul edildiği, alt hadden uzaklaşmayı gerektirir nedenler bulunmadığından cezanın asgari hadden belirlendiği, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olması nedeniyle indirim ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak takdiri indirim maddesi uygulanıp, sabıkasız olması ve tekrar suç işlemeyeceği kanaatiyle hakkında hükmün açılanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
    Fiziken dosya içeriğinde bulunmamakla birlikte UYAP sisteminde yer alan tebligat mazbatalarından gerekçeli kararı içerir tebligatların, suça sürüklenen çocuğun süreçte beyan ve tespit edilen adreslerine gönderildiği görülmüş, gerekçeli karar 21.07.2015 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edilmiştir.
    Mahkemenin 28.09.2015 tarihli kesinleşme şerhine göre hüküm, 04.09.2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Yine aynı tarihte tali karar fişi tanzim edilmiştir.
    Kars Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.05.2015 tarih ve 2015/197 esas, 2015/239 karar sayılı gerekçeli kararı veren 95004 sicilli Mahkeme Başkanı ile 150019 sicilli üye hakimin aynı zamanda 14.07.2015 tarih ve 2015/258 esas, 2015/322 karar sayılı kararda da imzaları bulunmaktadır.
    Belirtilen bu iki davanın haricinde sonraki süreçte, terör örgütü propagandası yapmak suçundan Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/740 esasına kayden suça sürüklenen çocuk hakkında bir dava daha açılmıştır. İş bu davaya matuf Kars Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2018 tarih ve 2018/4347 soruşturma, 2018/1404 esas ve 2018/338 iddianame no'lu ve suç tarihinin 08.06.2015 olduğu belirtilen iddianamede belirtildiği şekli ile atfedilen eylemler ise;
    "Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüpheli Kadir ...'ün, www.....com isimli sosyal paylaşım sitesindeki "Hawar Hawar Hawar" profil isimli hesabında;
    1-) 08/06/2015 tarihinde; "Selam olsun amede ve yaralı tüm kardeşlerimize biz hiç bir zaman hayfı mızı yerde bırak madık bırak mayacagiz da şunu unutmasınlar kin biz apocu fedaileri tükenmeyiz bizler bir ölür bin doğarız herbiji reber ..." şeklinde paylaşımda bulunduğu,
    2-) 07/09/2014 tarihinde; üzerlerinde leşker olarak tabir edilen kıyafet ve ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan PKK/KCK teröristlerinin kırsal alanda hareket halindeyken çekilmiş fotoğrafını paylaştığı,
    3-)03/07/2014 tarihinde; "Bir Gece Vaktii ÇıkarSam DağLaraa KaraLar BağLayıpptaa ağLama ... oğLın ... ... Aşiğii Biiir ......" şeklinde paylaşım yaptığı,
    4-) 03/07/2014 tarihinde; "Bir şiir yaz içinde GERİLLA olsun. Bir ... yaz içinde KÜRDİSTAN Olsun. Bir türkü Söyle içinde ÖZGÜRLÜK olsun. Bir şehit Söyle adı ... Olsun. Bir efsane anlat ... olsun. Bir İntihar çiçeği söyle ismi ... ols" şeklinde ve "Bir Gece Vaktii ÇıkarSam Dağlaraa, ... BağLayıpptaa ağLama ..., oğLın ... KürDistann ... Biiir, ......" şeklinde paylaşımda bulunduğu,
    5-)05/06/2015 tarihinde; Türkçe çevirisi "Sibatı hiç uzaklaştıramazlar senden, ... (... ...) hiç unutturamazlar, Hiçbir karla soğutamazlar seni, Tek budur benim gönlümün hasreti, Günün birinde başımızı umuda koyalım, Ama içimize bir ateş düştü, Kokusu sarsın tüm kainatı, Bir akarsu gibi aksın ruhumla beraber, Yeter artık ben kalmayayım, Ben kalmayayım bu dünyada, ... sarsınlar cesedimi...BAŞKALDIRI" şeklinde olan paylaşımda bulunduğu,
    Şüphelinin alınan ifadesinde özetle; söz konusu ... profil sayfasının kendisine ait olduğunu ve paylaşımları kendisinin yaptığını beyan ettiği,
    ...Şüphelinin kendisine ait ... isimli sosyal paylaşım sitesinden PKK/KCK silahlı Terör Örgütünü destekler mahiyette herkese açık şekilde paylaşımlarda bulunmak ve terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği,
    ...Şüphelinin sosyal paylaşım sitesinde bulunan hesabından farklı tarihlerde PKK/KCK silahlı terör örgütünü ve bu örgütün faaliyetlerini meşrulaştırmaya çalışan, terör örgütüne katılmayı teşvik edecek içerikte mesajlar, fotoğraflar ve sloganlar paylaşarak terör örgütü lehine propaganda faaliyeti yaptığı, PKK/KCK terör örgütünün destekçisi olduğunu açıkça belli edecek şekilde yazı, fotoğraf ve görüntü paylaştığı, bu yolla terör örgütünün propagandasını yaptığı, terör örgütüne taban ve taraftar kazandırmaya çalıştığı, terör örgütünün saldırı ve eylemlerini sahiplendiği, şüphelinin eyleminin Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 21/12/2015 tarih ve 2015/5025 sayılı kararı doğrultusunda 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2 maddesi ikinci cümlesine aykırılık teşkil edeceği, ayrıca farklı tarihlerde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında propaganda içeren paylaşımlar yapması sebebiyle hakkında Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 13/04/2015 tarih ve 2015/746 karar sayılı kararında belirtildiği üzere zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği,..." belirtilmiştir.
    UYAP sisteminden temin edilen, Kars 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2020 tarih ve 2019/740 esas, 2020/332 karar sayılı kararı ile özetle; sanığın 08.06.2015, 07.09.2014, 03.07.2014, 03.07.2014, 05.06.2015 tarihli paylaşımlarının, PKK/KCK terör örgütünü ve örgütün cebir şiddet içeren eylemlerini övücü, destekleyici nitelikte olduğu, herkese açık ... isimli sosyal medya hesabından örgütün cebir ve şiddet unsurlarının propagandasını yaptığı, bu şekilde eyleminin terör örgütü propagandası yapma suçunu oluşturduğu kanaatine varıldığı belirtilerek, 3713 sayılı TMK'nın 7/2,1ve 2 cümle, TCK'nın 43/1, 62/1, 53/1-2-3 ve 63 maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/258 E., 2015/322 K. sayılı dosyasından zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapma suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası aldığı, dosyaya konu eylemlerin ise bu dosyaya ait iddianame tarihinden önceki tarihlerde ve aynı suç işleme kararı kapsamında farklı zamanlarda yapılmış olduğunun anlaşılması nedeniyle bu dosya üzerinden aldığı cezadan söz konusu cezanın mahsubu ile sonuç olarak 1 yıl 2 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/197 esas - 2015/139 karar sayılı dosyasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 26.05.2015 tarihinde kesinleştiği ve denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlediği anlaşıldığından hüküm kesinleştiğinde mahkemesine ihbarına, istinaf yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verilmiştir.
    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 08.01.2021 tarih, 2021/3 esas ve 2021/3 karar sayılı ilamı ile CMK'nın 280/1-f maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma nedenleri belirtildiği şekli ile;
    "1-Sanık hakkında ceza tayin edilirken, hukuki kesinti gerçekleşmeden yaptığı ancak Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2015 tarih ve 2015/258 Esas, 2015/322 Karar sayılı kararına konu olan paylaşımlar nedeniyle verilen ceza miktarının incelemeye konu dosyadaki cezasından düşürülmesine karar verildiği, ancak söz konusu ilamın gerekçesinde sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında adli sicil kaydındaki aynı Mahkemenin 26.05.2015 tarih ve 2015/197 Esas, 2015/139 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararı gerekçe gösterilerek aksi yönde karar verilmek suretiyle çelişkiye düşüldüğü, diğer taraftan, Mahkemenin sanığın yine terör örgütünün propagandasını yapma suçundan cezalandırılması ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin yukarıda da belirtilen 26.05.2015 tarih ve 2015/197 Esas, 2015/139 Karar sayılı kararına konu eylemler ile 2015/258 Esas sayılı dosyasına konu eylemler arasında da suç ve iddianame tarihleri itibarıyla hukuki ve fiili kesinti gerçekleşmediği, dolaysıyla sanığın her iki dosyadaki eylemlerinin tek suç teşkil edeceği ve ayrı ayrı cezalandırılmasının mümkün olmadığı, bu halde söz konusu kararın 2015/258 Esas sayılı dosyada hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceğinin anlaşılması karşısında, öncelikle sanığın cezalandırılmasına ilişkin Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2015 tarih ve 2015/258 Esas, 2015/322 Karar sayılı kararına ilişkin CMK'nın 309. maddesi uyarınca Kanun yararına bozma yoluna gidilmesi ile bu şekilde kararın bozulması halinde her iki dosyanın birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2-Sanık hakkında ceza tayin edilirken, hukuki kesinti gerçekleşmeden yaptığı ancak Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2015 tarih ve 2015/258 Esas, 2015/322 Karar sayılı kararına konu olan paylaşımlar nedeniyle verilen ceza miktarının incelemeye konu dosyadaki cezasından düşürüldüğü, ancak sanık hakkında aynı dönemde işlediği propaganda suçundan cezalandırılmasına ilişkin Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.05.2015 tarih ve 2015/197 Esas, 2015/139 Karar sayılı ilamının da bulunduğu ve söz konusu ilamın da incelenerek yukarıda açıklandığı şekilde sanığın ceza miktarının belirlenmesinde etkili olup olmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabul ve uygulamaya göre ise;
    3-Şartları oluştuğu ve yeniden suç işlemesi halinde hakkında aynı suçtan verilen diğer kararlara konu eylemler birlikte değerlendirilerek, suç vasfı ve sayısı, ceza miktarı ile TCK'nın 43/1. maddesinin uygualanması halinde artırım oranının belirlenmesi ve sanık hakkında TCK'nın 31/3. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi için zorunlu olduğu halde, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, istinaf eden sanığın itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden CMK'nın 280/1-f maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına...5271 sayılı CMK'nın 286/1. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliğiyle ... karar verildi." şeklindedir.

    Kars 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2021/16 esas ve 19.02.2021 tarihli müzekkeresi ile Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinden İstinaf Mahkemesinin kararı gereği her iki yargılama arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi açısından, 2015/258 esas sayılı dosya kapsamında kanun yararına bozma yoluna gidilmesi istenmiştir. Kars 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2021 tarih, 2015/258 esas sayılı müzekkeresi ekinde dosya kararın kanun yararına bozma yoluna gidilmesi talebinde bulunulması nedeni ile Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, 24.01.2022 tarihli yazısı ile ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne, Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarih, 2015/258 esas ve 2015/322 karar sayılı kararının, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin kararında belirtilen sebeplerle kanun yararına bozulması hususunda ihbar ve görüşte bulunulmuştur.
    ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20/04/2022 tarih ve 94660652- 105-36-4167-2022-Kyb sayılı yazısı ile 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca, Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarih, 2015/258 esas ve 2015/322 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
    III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Terör örgütü propagandası yapmak suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu mahkumiyet hükmünün dayanağını teşkil eden suç ile inceleme konusu mahkumiyet hükmüne esas olan ve aralarında hukuki kesinti de bulunmayan suçların 5237 sayılı TCK'nın 43 maddesinde düzenlenen zincirleme suç kurumu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkindir.
    IV-HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih 2011/10-438 - 2012/141 sayılı 10.05.2011 tarih 6-80-90 sayılı 14.12.2010 tarih 4-210-259 sayılı 15.06.2010 tarih 9-117-146 sayılı 23.06.2009 tarih 9-30-177 sayılı gibi) açıklandığı üzere: 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tespiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla çözülmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu uygulamanın kesin hükmün otoritesini sarsacağı da açıktır.
    Aynı nedenlerle olağan yasa yollarına göre, kapsamının dar ve sınırlı olması, hukuka aykırılığın, davanın özüne ve cezaya esaslı bir şekilde etki etmesi, tüm hukuka aykırılıkların bir defada giderilmesi gerekmektedir.
    Ciddi boyuta ulaşmayan, maddi meseleye ilişkin olan, hakimin kanaat ve takdir yetkisi kapsamında kalan hususlar ile infaz aşamasında, soruşturma ya da kovuşturma safhasında alınacak bir kararla giderilebilecek nitelikte olanlar gibi başka bir yol ve yöntemle giderilmesi mümkün olan hukuka aykırılıkların kanun yararına bozma konusu olamayacağı kabul edilmektedir.
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder(5271 sayılı CMK madde 23/5).
    CMK'nun 232. Maddesine göre; " (3) Hükmün gerekçesi ve varsa karşı oy gerekçesi, tümüyle tutanağa geçirilmemişse açıklanmasından itibaren en geç onbeş gün içinde dava dosyasına konulur. (6) Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir."
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.1962 tarih ve 18/18 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, gerekçe kısa karara eklenmek üzere yazılır. Bu sebeple de bunda ayrıca bir uygulama yapılması ve gösterilmesi gerekmez. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.06.2003 gün ve 10/188/197 sayılı kararında da sonradan yazılan gerekçeli kararda kısa kararda yer almayan hususlara yer verilmesinin, eksik yazılmış kısa karara geçerlilik kazandırmayacağı belirtilmiştir.
    Asıl olan yargılama sonunda açıklanan hüküm fıkrasıdır. Bir çelişki halinde, ister sanığın lehinde, isterse aleyhinde olsun, okunmuş bulunanın esas alınması gerekir, mahkemenin hatasını düzeltmek için de olsa, sonucu değiştirme yetkisi yoktur. (.../..., Ceza Muhakemesi Hukuku, 4. Bası, 2006, s. 649).
    Kanun yararına bozma yasa yolu, hakim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlıklar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini sağlayan olağanüstü bir yasa yoludur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Özel Daire kararlarında da usule ilişkin aykırılık hallerinin, hükme etkili olması halinde ancak yasa yararına bozma konusu yapılabileceği kabul edilerek, bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır.
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    a-) 1' no'lu istem yönünden:
    Dairemizce de kabul edilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18.10.2018 tarih ve 2018/15-2016 E., 2018/456 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere;
    5237 sayılı TCK.nın 43. maddesinin ilk fıkrasında; "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır" biçiminde zincirleme suç düzenlemesine yer verilmiş, ikinci fıkrasında; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" denilmek suretiyle aynı neviden fikri içtima kurumu hüküm altına alınmış, üçüncü fıkrasında ise; "Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, ... ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz" düzenlemesi ile zincirleme suç ve aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı suçlar belirtilmiştir.
    5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için;
    a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
    b- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması,
    c- Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
    Öte yandan, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223 maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır (CGK.23.03.2010, 2010/2-29-56).
    İncelemeye konu, Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarih ve 2015/258 esas, 2015/322 sayılı kararı ile, suça sürüklenen çocuk ... ...'ün, 07.10.2014 tarihinde işlediği iddia olunan terör örgütü propagandası yapmak suçundan eylemine uyan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3, 62/1 ve 52/2 maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 04.09.2015 tarihinde kesinleşen hükümde zincirleme suç kurumunun uygulanmamasına, hatta Kars 2.Ağır Ceza Mahkemesinin, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 08.01.2021 tarih, 2021/3 esas ve 2021/3 karar sayılı ilamı ile bozulan, terör örgütü propagandası yapma suçundan 3713 sayılı TMK'nın 7/2, 1 ve 2 cümle, TCK'nın 43/1, 62/1, 53/1-2-3 ve 63 maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair 22.10.2020 tarih ve 2019/740 esas, 2020/332 karar sayılı kararında iş bu cezanın mahsubuna karar verilmiş olmasına, teselsüle konu olabileceği belirtilen, aynı mahkemenin 04.09.2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşen 26.05.2015 tarih ve 2015/197 esas, 2015/239 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın niteliğine nazaran, henüz askıda bulunması nedeni ile deneme süresinin yasanın öngördüğü şartlar içerisinde geçirilmesi halinde davanın düşmesine karar verilmesi gerekeceğinden dayanak suçun bu hali ile tesessül nedeni ile (TCK madde 43) cezanın artırılmasına esas teşkil edemeyeceği, hükmün açıklanması durumunda da olağan kanun yolu çerçevesinde şartları var ise teselsül hükümlerinin uygulanmasının mümkün bulunmasına nazaran talebin olağanüstü yasa yolu olan kanun yararına bozmaya konu olamayacağının kabulü gerekir.
    b-) 2' no'lu istem yönünden:
    07.10.2014 tarihli eylemi nedeni ile yapılan 2015/258 esas sayılı davanın, yokluğunda yapılan 14.07.2015 tarihli celsesinde tefhim olunan kısa kararda mahkumiyetine karar verilerek, hapis cezası seçenek yaptırıma çevrilen suça sürüklenen çocuk hakkında "...Sanığın terör örgütü propagandası yapmak suçundan mahkememizin 2015/197 E sayılı dava dosyasından ceza alması, yine terör örgütü propagandası yapma suçundan Mahkememizin 2015/258 Esasında görülmekte olan davasının bulunması, kişiliği ve davranışları nedeniyle pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği hususunda Mahkememize olumlu nitelikte bir kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve ertelemeye ilişkin hükümlerin sanık lehine uygulanmasına takdiren yer olmadığına," şeklinde hüküm tesis edilmesine rağmen; gerekçeli kararda "sanığın sabıkasız oluşu, cezanın 2 yıldan az hapis cezası oluşu, mahkemece tespit edilen bir zararın bulunmayışı ve sanığı tekrar suç işlemekten alıkoyacağı kanaatiyle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş" denilmek ve değerlendirme kısmında ... adının sehven "..." olarak yazılması sureti ile çelişkiye sebebiyet verilmesi hukuka aykırı olduğundan talebin bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    V-SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki iki nolu bozma isteği, incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2015 tarihli ve 2015/258 esas, 2015/322 sayılı kararının (2) numaralı bozma nedenine göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın gereği için mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara