Esas No: 2015/9941
Karar No: 2015/1592
Karar Tarihi: 02.06.2015
Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9941 Esas 2015/1592 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.10.2014 gün ve 2014/18723/63945 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07.11.2014 gün ve KYB.2014/364363 sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür bozma suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2012 tarihli ve 2011/24 esas, 2012/72 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30/10/2013 tarihli ve 2012/11480 esas, 2013/15670 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşması için kanun veya yetkili makamların emri uyarınca mühür konulması gerektiği, elektrik dağıtımı yapan özel şirketlerce yapılacak mühürlemelerin ihlali durumunda anılan suçun oluşmayacağı cihetle, somut olayda, suç tarihi itibariyle elektrik dağıtım ve satışını yapan şirketin kamu kurumu niteliğinde bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5. fıkrasında “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder” şeklindeki düzenleme nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.04.2009 gün ve 2009/64 Esas, 2009/83 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere; hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıklar, ancak hükmün hukuken varlık kazanması halinde olağan ve olağanüstü yasa yolları denetimine konu olabileceğinden, henüz hukuken varlık kazanmayan hükümdeki hukuka aykırılıkların, kanun yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu itibarla; açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmünün, hükmün açıklanması, düşme kararı verilmesi veya yeni bir mahkûmiyet hükmünün tesisinden sonra temyiz incelemesine konu olabilmesi, temyiz yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde ise, koşulları bulunduğu takdirde kanun yararına bozma yasa yolu ile incelenebilme olanağının mevcut oluşu ve ancak bu aşamada hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkların denetlenebilecek olması karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği hallerde açıklanmayan hükmün içeriğine dahil bulunan hukuka aykırılıkların, kanun yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmadığı cihetle, ihbarnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmediğinden, kanun yararına bozma isteminin CMK"nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.