(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/9530 E. , 2010/192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık yeni iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava konusu taşınmazları 28.12.2007 tarihinde satın aldığını bildirerek 6570 sayılı yasanın 7/d maddesi gereğince tahliye isteminde bulunmuştur. 6570 Sayılı Kanunun 7/d maddesi gayrımenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre iktisap eden kimseye dava hakkı tanımaktadır. Dosyada mevcut tapu kaydı ve finansal kiralama sözleşmesinden davacının tapuda malik olmadığı, taşınmazların dava dışı “Ziraat Finansal Kiralama Anonim Şirketi” adına kayıtlı olduğu, davacının bu şirketten bu yerleri finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı anlaşılmıştır. Finansal kiralama sözleşmelerinin, satım ve özellikle de taksitle satımdan ayrımları vardır. Satım sözleşmesinde (BK.md.182) satıcı satım konusu nesnenin mülkiyetini alıcıya geçirim borcunu yüklenir. Finansal kiralamanın asıl amacı bu değildir; sözleşmede ayrıca kararlaştırılmış olursa, sözleşme süresi sonunda mülkiyet kiracıya geçirilir(FFK.md.9). Finansal kiralama sözleşmesinde bu sözleşmenin konusunu oluşturan malın, kiracıya teslimi mülkiyetin kiracıya geçmesi sonucunu doğurmaz; malın mülkiyeti kiralayanda kalır. Davada dayanılan ve dosya arasında mevcut 28.12.2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesinde mülkiyetin kiracıya geçmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi açıkça mülkiyetin kiralayana ait olduğu düzenlemesi mevcuttur. Bu durumda davacı dava konusu taşınmazların maliki bulunmadığından bu davayı açma hakkı bulunmamaktadır. Dava hakkına ilişkin olan bu husus kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Mahkemece davacının dava hakkı bulunmaması nedeniyle davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı anlaşıldığından sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin düzeltilmesine HUMK.nun 438.maddesi uyarınca hükmün düzeltilmiş bu gerekçe ile düzeltilerek ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 19.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.