(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/9023 E. , 2010/174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, oniki adet bağımsız bölümün ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin ... mirasçısı ...’dan olan alacağının tahsili için yapılan icra takibinde borçluya miras bırakanından intikal eden dava konusu bağımsız bölümlerin haczedildiğini, borçlunun söz konusu taşınmazlarda 9 / 120 payının bulunduğunu, müvekkilinin borçludan başka bir şekilde alacağını tahsil olanağının bulunmadığını belirterek, taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir Davalı ..., taşınmazların aynen bölünmesi, değerlerinin saptanarak mirasçılara özgülenmesi yoluyla ortaklığın giderilmesini savunmuştur. ..., ... ve ..., bilirkişi raporunda taşınmazların değerinin düşük belirlendiğini, taşınmazların tarafların kendi aralarında denkleştirme suretiyle paylaşılmasının mümkün olduğunu belirtmişlerdir. Davalılar ... ve ... davaya diyeceklerinin olmadığını, ortaklığın giderilmesini istediklerini beyan etmişlerdir. Diğer davalılar duruşmalara katılmamış ve bir ve savunmada bulunmamışlardır.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı,taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlanmalıdır. Bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; dava konusu edilen bağımsız bölümler tapuda davalıların miras bırakanı ... adına kayıtlıdır. Davacı, tapu malikinin mirasçısı ... hakkında ... İcra Müdürlüğü’nün 2003 / 4234 sayılı dosyası ile yaptığı icra takibinde söz konusu taşınmazların haczedilmesi üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi’nden aldığı yetki ile taşınmazların ortaklığının giderilmesi için borçlu ... adına işbu davayı açmıştır. Borçlu mirasçının alacaklısı tarafından açılacak ortaklığın giderilmesi davalarında tüm mirasçıların davada taraf olarak yer alması zorunludur. Sunulan mirasçılık belgesine göre diğer mirasçılar davada davalı olarak gösterilmişler ise de, borçlu ... davada yer almamıştır. Dava, davacı şirket tarafından borçlu adına açılmıştır. Bununla birlikte alacaklının borçlu adına dava açma hakkı bulunmamaktadır.Davayı icra mahkemesinden aldığı yetki kararına dayanarak aralarında borçlunun da bulunduğu mirasçılar hakkında açabilir. Yargılama sırasında borçlu ... davaya dahil de edilmemiştir. Bu durumda mahkemece tapu maliki ...’ın 9 / 120 pay oranında mirasçısı ...’ın da davaya dahil edilmesi, kendisine yöntemine uygun davetiye tebliğ olunması,taraf teşkilinin sağlanması ve ondan işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK."nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma sebebine göre temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.