Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/25740 Esas 2022/6300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/25740
Karar No: 2022/6300
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/25740 Esas 2022/6300 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/25740 E.  ,  2022/6300 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.09.2021 tarih ve 2021/121 - 269 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme
    Hüküm : TCK'nın 314/1, 3713 sayılı Kanunun 221/4 2. cümle 62/1, 53/1, 58/9, 63/1. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
    Temyiz edenler : Sanık ve müdafii

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre yasal şartları bulunmadığından, duruşmalı inceleme isteminin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Ayrıntıları Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2018/3259 - 2019/207 sayılı kararında açıklandığı üzere,
    Örgütsel faaliyet kapsamında sanığın Kıbrıs ülke ardından Van il ablası olarak görev yaptığı dosya kapsamından anlaşılmış ise de, örgütün il ablasının esas itibarıyla il imamının emir ve gözetiminde hareket etmekte olduğu, il imamının erkek olması nedeniyle belirtilen illerdeki bayan örgüt mensuplarına ilişkin tasarruflarını sanık vasıtasıyla gerçekleştirdiği, dolayısıyla sanığın kendi başına örgüt politikalarının belirlenmesi ve uygulanmasında söz sahibi olamayacağının anlaşılması karşısında sübut bulan eylemlerinin TCK'nın 314/2 maddesinde düzenlenen örgüt üyeliği suçunu oluşturduğunun kabulü gerekirken delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucunda suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Ayrıntılı olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
    Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir.
    Şahsi cezasızlık nedeni olarak; sanığın amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi (TCK'nın 221/2 maddesi), hakkında soruşturma başladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili samimi ve faydalı bilgi vermesi (TCK'nın 221/4 maddesinin ilk cümlesi), yakalandıktan sonra pişmanlık duyularak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölcüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi (TCK'nın 221/3 maddesi) hallerinde sanık hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
    TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565 - 3464 K.).
    TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilerek cezada 1/3'ten 3/4'e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Dosyaya yansıyan eylemleri nazara alındığında örgütün hiyerarşik yapısında yer aldığı anlaşılan sanığın, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek bu kapsamda örgütte kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve örgüt mensupları ile ilgili örgütsel konum ve faaliyetlerine uygun ifade veren ve anlatımlarda bulunduğu anlaşılan sanık hakkında verdiği bilgiler, bilgilerin niteliği, faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama nazara alınarak üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK'nın 221/4-2. cümlesine göre etkin pişmanlık hükümleri uygulanırken en üst hadden indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma gerekçesi dikkate alınarak başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil ise TAHLİYESİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara