Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/4992 Esas 2015/9589 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4992
Karar No: 2015/9589
Karar Tarihi: 28.10.2015

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/4992 Esas 2015/9589 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık V.P. hakkında Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesinde görülen hakaret davasında sanığın, bir gazetede belediye başkanına yönelik yazdığı yazıda nezaket dışı ve kaba nitelikteki sözlerin onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta bulunmadığı ve ağır eleştiri niteliği taşıdığına karar verilmiştir. Bu nedenle, hakaret suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kararda, hakaret suçunun Anayasanın 24 ila 30. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9 ve 10. maddelerinde düzenlenen ifade özgürlüğünün sınırlarını oluşturduğunu, bu suçu oluşturan eylem bakımından failin ifade hürriyeti ile mağdur yönünden onur, şeref ve saygınlığı ile din, vicdan ve kanaat hürriyetine ilişkin temel kişilik hakları arasında bir çatışma olduğunu ve karşılıklı hakların dengelenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ancak, hakaret suçunu oluşturan eylemin, ileri sürülen düşüncelerle bağlantısı bulunmayan, esasında düşünce açıklaması vasfında da görülemeyen sövmeler niteliğinde olması durumunda, ifade özgürlüğünden yararlanılamayacağı belirtilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2015/4992 E.  ,  2015/9589 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2013/246787
    MAHKEMESİ : Şanlıurfa(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 09/04/2013
    NUMARASI : 2012/353 (E) ve 2013/353 (K)
    SUÇ : Hakaret

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hakaret suçu, Anayasanın 24 ila 30. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 9 ve 10. maddelerinde düzenlenen ifade hürriyetinin sınırlarını oluşturmaktadır. Suçu oluşturan eylem bakımından failin ifade hürriyeti, mağdur yönünden ise onur, şeref ve saygınlığı ile din, vicdan ve kanaat hürriyetine ilişkin temel kişilik hakları çatışmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü, sözü edilen karşılıklı hakların dengelenmesini gerektirmektedir. Ancak, ileri sürülen bir düşünceyle bağlantısı bulunmayan, esasında düşünce açıklaması vasfında da görülemeyen sövme niteliğindeki fiillerin ifade özgürlüğünden yararlanamayacağı açıktır.
    İncelenen dosyada sanığın,Gap Gündemi Gazetesinde katılan belediye başkanına yönelik olarak bir deli kuyuya taş atmış başlıklı yazıda, “Esnaf 4 yıldır bunu söylüyor, belediye başkanı Fakıbaba da dört yıldır ben geri adım atmam, bir defa geri adım atarsam bu şehri yönetemem, dört yıl sonra bu ocak ayında bölgeyle ilgili imar çalışması yapıldı, binlerce insan dört yıldır perişan edilmiş, dertlerini anlatamamanın, seslerini duyuramamanın kızgınlığı, öfkesi ve umutsuzluğuyla boyunlarına testere dayıyor, üzerlerine benzin dökülüyorlar. Şanlıurfa içerisine fil girmiş zücaciye dükkanı gibi. Filimiz dört yıldır Urfa"da dolaşırken esnafın kısmetine de pisliği düştü. Tükürdüğünü yalamak diye de bir atasözümüz var. Zararın neresinden dönülürse kardır diye bir sözümüz var. Ama filin pisliğini kim temizler bunu bilen yok" şeklindeki nezaket dışı ve kaba nitelikteki sözlerin onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, hakaret suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık V.. P.."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.10.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara