Esas No: 2021/10003
Karar No: 2022/7017
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/10003 Esas 2022/7017 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/10003 E. , 2022/7017 K.Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmaktan yargılandığı bir davada verilen hükmün temyiz edilmesi sonucunda inceleme yapmıştır. Sanığın ByLock iletişim sistemi kullanıcısı olduğu iddia edilmiş ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun verdiği bir karar da bu sistemi FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullandığını kabul etmiştir. Mahkeme, sanığın iddiaları reddetmesine rağmen daha ayrıntılı tespitler yapılmasının gerektiğine karar vermiştir. Bu tespitler arasında, kişinin ByLock kullanıcısı olduğuna dair teknik verilerin değerlendirilmesi, ByLock listesinde yer alan diğer kişilerin durumunun araştırılması, sosyal medya hesaplarının incelenmesi ve diğer araştırmalar yer almaktadır. Mahkeme, yeterli belgelerin toplanmadan yazılı şekilde karar verildiği için hükmü bozmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9., 62. ve 63. maddeleri.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.01.2018 tarih ve 2017/459 - 2018/16 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9., 62. ve 63. maddeleri gereğince sanığın mahkumiyetine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın ByLock iletişim sistemi kullanıcısı olduğunun belirtilmesi karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilmesi, ByLock listesinde ekli kişiler bulunmaktaysa bu kişilerin varsa soruşturma dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve gerek duyulursa bu kişilerin tanık sıfatıyla beyanlarının alınması, UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak herhangi bir şüpheli beyanı bulunup bulunmadığı araştırılıp var ise bu beyanlarla birlikte duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması, sanığa ait sosyal medya paylaşım hesabının bulunup bulunmadığı varsa bu hesaplardan yapılan paylaşımların örgütsel nitelikte olup olmadığı, bulunduğu yerde örgüt lehine yapılmış herhangi bir protesto veya gösteriye katılıp katılmadığı yönünde açık kaynak araştırması yapılıp, sanığın emniyet mensubu olduğu da gözetilerek emniyet teşkilatındaki mahrem imamlara yönelik yürütülen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/68532 sayılı soruşturması kapsamında gizli tanık Garson'dan ele geçirilen dijital verilerde sanıkla ilgili bir bilgi bulunup bulunmadığının araştırılıp, tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.