Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/82 Esas 2021/5261 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/82
Karar No: 2021/5261
Karar Tarihi: 01.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/82 Esas 2021/5261 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/82 E.  ,  2021/5261 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı ... Müdürlüğünde çalışmakta olup, yıllardır kağıt üzerinde taşeron firmalarda çalışır şekilde gösterildiğini, bu yöntem ile müvekkil ve iş arkadaşlarının toplu iş sözleşmesinden faydalanması engellendiğini, müvekkilinin taşeron firma nezdinde çalışıyor gösterilmesinin; davalı ile taşeron firmalar arasında muvazaalı işlemler olduğunun yerleşik Yargıtay kararları ile sabit olduğu gibi, konu ile ilgili olarak dava açan diğer Karayolları personelinin kazanmış olduğu emsal davalar ile de sabit olduğunu, konu ile Yargıtay tarafından verilmiş kararlarda Karayolları’nın esas iş niteliğinde olan işlerde taşeron firmalar aracılığı ile işçi çalıştırılmayacağı, tüm bu esas işi yapan personelin aslında Karayolları’nın asıl işçisi olduğuna karar verildiğini, müvekkilinin de hizmet dökümlerinde de açıkça anlaşılacağı üzere asıl iş mahiyetindeki işlerde çalıştığını, ayrıca müvekkilinin Türkiye Yol- İş sendikası üyesi olup, konu ile ilgili bildirimler de dava dışı sendika tarafından davalıya bildirildiğini, konu ile ilgili olarak müvekkil ile aynı işyerinde daha az kıdem sahibi personellerin de aralarında bulunduğu kişiler tarafından benzer mahiyetle davalar açıldığını, dava açan kişilerden bazılarının davalı ile yapılan protokol kapsamında davalı ... bünyesinde çalışmaya başladıklarını ancak müvekkilinin kıdem olarak daha fazla çalışmasına karşın dava açmadığı için bu haktan yararlanamadığını beyan ederek; davalarının kabulüne, davalı kurum ile taşeron şirketler arasında işlemlerin muvazaalı olduğunun tespiti ile müvekkilin baştan itibaren davalı kurumun işçisi olduğunun tespitine, müvekkilinin üyesi olduğu sendika ile davalı kurum arasında akdedilen ve halen yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmelerinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafından müvekkil idare aleyhine ikame olunan davanın haksız ve yasal mesnetten yoksun olup, davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, zira davacının çalıştığı yerin Ankara’da olmaması nedeniyle davanın Ankara İş Mahkemesinde açılmasının usule aykırı olduğunu, dava dilekçesinin tetkikinden davacının Muğla’da çalıştığının anlaşılmakta olup davanın Muğla İş Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacı iş bu dava ile müvekkil idarenin işçisi olduğunun tespitini talep ettiğini, ancak davacının müvekkil idarenin yapmış olduğu ihaleler neticesinde ihale uhdesinde kalan firmalar bünyesinde çalıştığını, davacı ile müvekkil idare arasında akdedilmiş bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davacı ile müvekkili idare arasında akdedilen herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan hizmet alımı işi ihalesi kapsamında yüklenici firma nezdinde çalıştığını, idare ile şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, niteliği itibariyle eser sözleşmeler olduğunu, müvekkil idarenin yalnızca ihale makamı olup herhangi bir şekilde işverenlik sıfatının bulunmadığını beyan ederek;haksız ve yasal dayanağı bulunmayan, usul ve yasaya aykırı olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacının sırasıyla davalı ile ... İnşaat, ... İnşaat, ... Taahhüt, Altyapı Temizlik, Maruf İnşaat, E.E.A Yol Yapım, Denkyol İnşaat Şirketleri arasındaki sözleşmelere dayalı olarak çalıştığı, dosyada yer alan hizmet alım ve sözleşmelerinde ... tarafından dava dışı şirketlere yol yapım, bakım, onarım işleri ile karla ve buzla mücadele işinin, sinyalizasyon işinin verildiği, davacının da bu kapsamda çalıştığı, davalı ile dava dışı şirketler arasında asıl ve alt işveren ilişkisi bulunduğu, bu ilişkinin de muvazaaya dayanmadığı anlaşıldığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, asıl-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı ile taşeron firmalar arasında muvazaalı işlemler olduğunun yerleşik Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, konu ile ilgili olarak dava açan diğer Karayolları personelinin kazanmış olduğu emsal davalar ile de muvazaanın sabit olduğunu, konu ile Yargıtay tarafından verilmiş kararlarda Karayolları’nın esas iş niteliğinde olan işlerde taşeron firmalar aracılığı ile işçi çalıştıramayacağına, tüm bu esas işi yapan personelin aslında Karayolları’nın asıl işçisi olduğuna karar verildiğini belirterek davalı kurum ile taşeron şirketler arasında işlemlerin muvazaalı olduğunun tespiti ile baştan itibaren davalı kurumun işçisi olduğunun ve üyesi olduğu sendika ile davalı kurum arasında akdedilen ve halen yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmelerinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davacının 01/03/2010 tarihinde davalı ...’nde 4734 sayılı kamu ihale kanununa uygun olarak ihalesi yapılan sözleşmeler kapsamında yüklenici firma bünyesinde çalışmaya başladığı, sırasıyla ... İnş. ve Tic. A.Ş., Kervan İnş. ve Tic. A.Ş , ... Taah. Ltd. Şti., Alt Yapı Tem. Tek. San. ve Tic. Ltd. Şti. , Maruf İnş. ve Tic. Aş., E.E.A.Yol Yapı Ltd. Şti., Denk Yol İnş. Ltd. Şti"nin elemanı olarak çalıştığı, 25/06/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6001 sayılı kanunun 4. maddesi gereğince davalı ... ile alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmesine konu işlerin asıl iş niteliğinde olmasına rağmen, alt işverenlere verilmesi mümkün olduğundan ... ile ihale suretiyle iş alan şirketler arasındaki işlemlerin muvazaalı olmadığı sonuç ve kanaatına varıldığından davacının davasının reddine karar verilmiştir.
    Dairemiz uygulamasına göre, her ihale döneminin ayrı ayrı geçerlilik ve muvazaa denetimine tabi tutulması gerekmektedir. Bu sebeple, önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olması, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir.
    Mahkemece 31.12.2012 tarihinden sonraki dönem bakımından davanın reddine karar verilmesi isabetli ise de 31.12.2012 tarihinden önceki dönem bakımından Dairemiz denetiminden geçen kesinleşmiş muvazaa kararları gereğince davalı kurum ile taşeron şirketler arasında işlemlerin muvazaalı olduğunun tespiti ile davacının baştan itibaren davalı kurumun işçisi olduğunun ve davacının üyesi olduğu sendika ile davalı kurum arasında akdedilen ve halen yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmelerinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekmektedir.Açıklanan husus gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara