Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7382 Esas 2022/10428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7382
Karar No: 2022/10428
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7382 Esas 2022/10428 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7382 E.  ,  2022/10428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Gerekçeli kararın sanık ...’a tebliğine ilişkin tebligat parçasında kararın sanığın mahkemeye bildirdiği adreste aynı konutta oturan reşit kardeşi ... ’a tebliğ edildiğinin belirtildiği, ancak sanığın adreste bulunmama sebebinin gösterilmediğinin anlaşılması karşısında yapılan tebligat usulsüz olup sanığın öğrenme üzerine temyizi süresinde kabul edilerek sanık ...’un ve sanık ... müdafinin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
    1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2. Dairemizce kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.05.2017 tarih 2015/7-389 E, 2017/272 K sayılı ve 08.04.2014 tarih, 2013/7-591 E, 2014/171 K sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Sanık ...’in temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 16.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 01.11.2014 olduğu,
    Sanığın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/18996 sayısında kayıtlı olan Cizre 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/534 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 14.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 01.11.2014 olduğu,
    Sanığın Dairemizin 2021/1936 Esas sayısında kayıtlı olan Cizre 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/304 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 14.12.2013,iddianame düzenlenme tarihinin ise 01.11.2014 olduğu anlaşılmakla,
    Suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara