Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7369 Esas 2022/10425 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7369
Karar No: 2022/10425
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7369 Esas 2022/10425 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7369 E.  ,  2022/10425 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, iade

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin ... plakalı nakil araca yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    ... plakalı nakil aracının müsaderesi hususunda iddianame ile kamu davası açılmadığı gibi bu konuda mahkemece karar verilmediği de anlaşılmakla temyiz incelemesine konu bir hüküm bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,
    II-Katılan ... İdaresi vekiinin ve sanıkların mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Olay tutanağına göre ...’ın işyerinde ...’ın sürücülüğünü yaptığı ... plakalı aracın yakıt deposuna madeni yağ ikmal edilirken yakalandıkları olayda, tüm dosya kapsamının incelenmesinde, sanık ...’ın aşamalarda değişmeyen savunmalarında ...’ın işyerine ... plakalı aracın sahibi olan ...’ın talimatıyla gittiğini beyan ettiği, sanık ...’ın da soruşturma aşamasında alınan savunmasında iletişimin tespiti kapsamında olay gününe ilişkin telefon görüşmeleri sorulduğunda, görüştüğü kişinin ... olduğunu beyan ettiği, yine kovuşturma aşamasında malen sorumlu olarak beyanı alınan ...’ın da ...’ı bahse konu işyerine yakıt deposuna katkı maddesi koymak üzere gönderdiğini beyan ettiği gözetildiğinde, ... hakkında suç duyurusunda bulunulması, dava açılması halinde iş bu dosya ile birleştirilmesi, dava açılmaması halinde soruşturma evrakının celbi ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ile sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi kapsamında kaldığı, suç tarihinden sonra ise 28/06/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi kapsamında bulunduğu,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/12, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK’nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında cezanın infazı tamamlanıncaya kadar TCK’nun 53/1. madde ve fıkrasında yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına, TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanıkların yalnızca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında TCK'nun 51/7. madde ve fıkrası uyarınca denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın “kısmen veya tamamen” infaz kurumunda çektirileceğinin ihtar edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve TCK’nun 51/8. madde ve fıkrası uyarınca ihtarata yer verildiği halde uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    5-Gümrük İdaresi vekilinin katılma talebinde bulunduğu ve mahkemece 21.05.2014 tarihli celsede katılma kararı verildiği halde, suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    6-Sanık ...’ın akaryakıt amacıyla bulundurduğu anlaşılan dava konusu madeni yağların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi yerine yazılı şekilde iadesine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara