Esas No: 2021/10420
Karar No: 2022/7035
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/10420 Esas 2022/7035 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/10420 E. , 2022/7035 K.Özet:
Davacı, bir cami arsası olarak kayıtlı olan taşınmazın orman niteliğinde olduğunu ve tescilinin de orman vasfında Hazine adına yapılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, istinaf başvurusu da esastan reddedilerek temyiz edilmiştir. Ancak yürürlüğe giren yeni bir Kanun ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda miktar ve değer bakımından istinaf ve temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı bulunarak ek karar kaldırılmış ve temyiz incelemesi yapılmıştır. Temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Bu karar ile adil yargılanma hakkı, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvuru hakkı ve hukuk güvenliği ilkesi önem arz etmektedir. Kanun maddeleri ise şöyledir: Anayasa'nın 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi, 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi, 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 6. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 18.04.2019 tarihli ek kararla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, 18.04.2019 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... İli ...İlçesi ... Mahallesi 28113 ada 1 parsel (eski 855 parsel) 89,25m2 yüzölçümünde cami arsası vasfında Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... İdaresi vekili, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olup kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığını, tahsis ile ilgili yapılan yazışmalardan sonuç alınamadığını, bu sebeple taşınmazın "cami arsası" şeklindeki vasfının " orman" olarak düzeltilerek orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 18.04.2019 tarihli ek kararla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, bu kez davacı ... İdaresi vekili ek kararı temyiz etmiştir.
Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 08.03.2018 tarihli ve 2018/459 Esas, 2018/675 Karar sayılı kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 08.03.2018 tarihli ve 2018/459 Esas, 2018/675 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, ek kararın kaldırılmasına karar verilerek esas yönünden temyiz incelemesi yapılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresi'nden harç alınmasına yer olmadığına, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.