Esas No: 2021/10430
Karar No: 2022/7619
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/10430 Esas 2022/7619 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/10430 E. , 2022/7619 K.Özet:
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan mahkum edilmesine yönelikti. Ancak mahkeme, sanığın hakkında müdafi görevlendirilmediği için adil yargılanma ilkesine aykırı hareket edilmiş olduğunu belirtti. Ayrıca, sanığın etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı içim cezasında indirim yapılması gerektiğini belirtti. Kararın sonunda ise CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalif edildiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 221/4-2. cümle, 62, 221/5, 53, 58/9, 63 maddeleri. Ayrıca CMK'nın 156. maddesi, 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddeleri de kararda yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2018 tarih ve 2017/507 - 2018/142 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 221/4-2. cümle, 62, 221/5, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hükmün, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafi bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi;
2- Kabul ve uygulamaya göre;
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin, örgütteki konumu ve faaliyetleri de nazara alındığında, verilen bilgilerin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere faydalılık derecesi ve yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetildiğinde, uygulanan kanun maddesinin amaç ve gerekçesi ile orantılılık ilkesi çerçevesinde belirlenen ceza üzerinden dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun üst hadden indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama ile fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanığın eşinin temyiz talebi bu itibarlarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.