Esas No: 2021/15022
Karar No: 2022/7046
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/15022 Esas 2022/7046 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/15022 E. , 2022/7046 K.Özet:
Mahkeme, Kesinleşmiş Kullanım Kadastro Tespitine İtiraz davasında davacının, zilyetliği bulunan taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği iddiasıyla açtığı davanın kısmen kabulüne karar vermişti. Daha sonra Hazine vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda dosya incelendi ve gereği düşünüldü. Kararda, davanın eksik yargılama yapılmadan çözümlenmesi gerektiği ve davacının zilyetliğinin tespiti istemiyle devam etmesi gerektiği belirtildi. Hükmün usul, kanun ve bozma gereklerine uygun olduğu tespit edilerek onandı. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 6292 sayılı Kanun'un 1, 3 ve 4. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kesinleşmiş Kulanım Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında ... İli Ümraniye İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 143 ada 1 parsel sayılı 579,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek beyanlar hanesine taşınmazın ... ve müştereklerinin kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, 30.12.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun'a istinaden satış yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir. Aynı şekilde 143 ada 2 parsel sayılı 175,41 metrekare yüzölçümlü taşınmazında da ... kullanımında olduğu şerhi ile Hazine adına tespit edilmiş ve 27.01.2014 tarihinde ise 6292 sayılı Kanun'a istinaden satış yoluyla davacı ... adına tescil edilmiştir.
Davacı ..., adına kullanım şerhi verilen 143 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği ve eksikliğin dava konusu 143 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile yol olarak tespit gören alandan kaynaklandığı iddiasıyla 10.12.2013 tarihinde dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı nedeniyle davalı ... adına tescil edildiği, davacının satıştan önce taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasını taşınmazın tamamının bedelini ödeyerek Hazine'den satın alan davalıya karşı ileri süremeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine reddine karar verilmiş, davacı yanın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından, yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonradan ileri sürülebilecek hak talepleri açısından hukuki yararının mevcut olduğu o halde; Mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanıcı şerhi verilen taşınmazın eksik belirlendiğine ve bu kısımdaki zilyetliğinin tespitine ilişkindir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.