Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/4505 Esas 2013/329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4505
Karar No: 2013/329
Karar Tarihi: 16.01.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/4505 Esas 2013/329 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2012/4505 E.  ,  2013/329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan........., ... vekilleri ve ...tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamı ve temyiz nedenlerine göre, temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava 16.11.2005 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin (Sigorta şirketinin sorumluluğu, maddi tazminattan ve poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı önce 06.06.2007 harç tarihli dava dilekçesi ile Davacı ...... için 500,00-TL maddi, 30.000,00-TL manevi, davacı... için ise 500,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi tazminatın (sigorta şirketi şirketinin sorumluluğu maddi tazminat ile ve poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) olay tarihinden yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili istemli olarak kısmi dava açmış ve yargılama sırasında 27.01.2011 tarihli dilekçe ile maddi tazminata ilişkin istem davacı ... bakımından 6.595,20-TL artırılarak bu bedel üzerinden harcı yatırılmakla davacı ... ...’in maddi tazminata ilişkin istemi; 7.095,20-TL olmuştur.
    Mahkemece davacılardan....’in maddi zararı sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından reddine, davacı ... ....’in maddi tazminat isteminin kabulü ile davanın KABULÜ ile 7.595,20 TL maddi tazminatın, davalılardan müteselsilen alınarak, davacı ...’ye verilmesine, alacağa olay tarihi olan 16.11.2005 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulü ile olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş ve bu karar .. .. dışındaki davalılar vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
    HUMK’ nun 74 ve HMK’nun 26. maddelerine göre “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Somut olayda davacıların davalı ... şirketinden manevi tazminat istemleri bulunmadığı, maddi tazminat istemleri de poliçe ile sınırlandırıldığı gibi, davacı ... Diniz’in maddi tazminat istemi de 7.095,20-TL’dir. Hal böyle olunca da davacı ... Diniz yararına talepten fazla maddi tazminat verilmek ve maddi tazminattan sigorta şirketinin sorumluluğunu poliçe ile sınırlandırmamak suretiyle ve bunun yanı sıra sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu tutulmak suretiyle talebin aşılması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Kaldı ki davalı ... şirketi tarafından düzenlenen poliçenin manevi tazminatı kapsamadığı da ortadadır.
    Öte yandan sigorta şirketi bakımından faizin olay tarihinden başlatılması da hatalı olmuştur. İş kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan davalarda faizin zararın meydana geldiği olay tarihinden itibaren yürütüleceği, haksız eylemle birlikte zarar veren bakımından temerrüde düşüldüğünün kabulünün gerektiği dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarından ise de, sigorta şirketi doğrudan zarar veren konumunda bulunmadığından, faiz yükümlülüğünün başlatılması için temerrüde düşürülmesi gerektiği açıktır. Somut olayda sigorta şirketinin 25.01.2006 tarihinde temerrüde düşürüldüğünün dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden belli bulunduğu halde 16.11.2005 olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi de isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, temyiz eden davalılar.... vekilleri ile davalı ...’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara