Esas No: 2021/13446
Karar No: 2022/7104
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13446 Esas 2022/7104 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/13446 E. , 2022/7104 K.Özet:
Mahkeme, tesis kadastrosu tespitine itiraz davasında, davalının temyizi üzerine verilen karar Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma ilamında, yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı ve taşınmazın öncesinin mera olup olmadığının saptanması gerektiği belirtildi. Mahkeme, yapılan işlemler sonunda çekişmeli parsellerin kadastro tespit tutanaklarının iptaline ve mera olarak sınırlandırılmasına karar verdi. Davalı tarafın temyizi ise reddedildi ve karar onandı. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 440/I maddesi gereği karar düzeltme isteğinde bulunma süresi ve onama harcı hakkında bilgilendirme yapıldı. (HUMK: Hukuk Muhakemeleri Kanunu)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tesis Kadastrosu Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; " Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı belirtilerek, dava konusu parsel ile kadastro tutanağında yazılı diğer parsellerin öncesinin bir bütün olduğu düşünülerek bu parselleri ve dıştan çevreleyen komşu parselleri bir arada gösterir birleşik haritasının getirtilmesi taşınmazın bulunduğu yer ve yöreyle ilgili mera belirlenmesi yapılıp yapılmadığının mercilerinde sorulması, taraflardan komşu köylerden bilirkişi ve tanık göstermelerinin istenmesi ve aynı yöntemle bilirkişi seçilmesi, yapılacak keşifte davalının dayandığı tapu kayıtlarının üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla gereği gibi yerlerine uygulanması, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulmak suretiyle taşınmazın kayıtların kapsamında kalıp kalmadığının saptanması, teknik bilirkişisine kayıtlarda geçen bilirkişi ve tanıklarca da gösterilen sınırları ve yapılan keşfi izlemeye olanak verecek biçimde kroki düzenlettirilmesi, öncesi bir bütün olan tüm taşınmazları dıştan çevreleyen komşu parsellerin dayanakları kayıtların getirtilip uygulanarak bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğunun denetlenmesi, bu arada dosyaya ibraz edilen Orta Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/33-126 sayılı ilamlarının uygulaması yapılarak taşınmazla ve taraflarla ilgisinin belirlenmesi, taşınmazın ilam kapsamında kalması halinde meralık iddiası yönünden güçlü delil oluşturacağının düşünülmesi, aynı şekilde yörede toprak tevzi komisyonunca mera belirtmesinin yapılmış olması halinde haritasının getirtilip uygulanması tutanakta sözü edilen diğer parsellerin davalı olması halinde biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceği dikkate alınarak birleştirilerek görülüp görülemeyeceği üzerinde durulması, dayanak tapu kayıtlarının taşınmaza uymaması ve öncesinin mera olduğunun belirlenmesi halinde kamu malı niteliğindeki bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağının düşünülmesi , bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık olduğunda giderilmesi, taşınmazın nitelikleri ve öncesinin mera olup olmadığı konusunda ziraat mühendisi bir bilirkişiden teknik verilere dayalı gerekçeli rapor alınması ve toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 5075, 5078, 5080, 5081, 5082, 5083, 5084, 5085, 5325 ve 5327 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının iptaline, bu parsellerin mera olarak sınırlandırılmalarına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 49,30 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.