Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/20707 Esas 2013/302 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/20707
Karar No: 2013/302
Karar Tarihi: 15.01.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/20707 Esas 2013/302 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İşle ilgili tasarruf teşvik kesintileri ve nemalarının faiziyle tahsili istemiyle açılan dava sonucunda, Asliye Hukuk İş Mahkemesi davalı kamu kurumu müsteşarlığının reddedilmesine, davalı diğer tarafın ise davacının istemi doğrultusunda kabul edilmesine karar verir. Ancak yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay tarafından mahkeme kararı bozulur. Mahkemece idari yargı mahkemeleri tarafından görülmesi gereken bir idari işlem olduğu belirtilerek davanın reddedilmesi yöntemiyle karar verilmesi gerektiği ifade edilir. Bu doğrultuda, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun \"İdari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları\" başlıklı 10. Maddesi hatırlatılır ve yargılamanın tüm aşamalarında görev dava şartlarından olup, resen dikkate alınması gerektiği belirtilir. Kararda, yasal düzenleme gereği husumet yönünden davanın reddedilmesi gerektiği, idari yargı mahkemelerinin görevli olduğu vurgulanır. Yasal dayanak, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun \"İdari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları\" başlıklı 10. maddesidir.
21. Hukuk Dairesi         2012/20707 E.  ,  2013/302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi

    Davacı, ödenmeyen tasarruf teşvik kesintileri ve nemalarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.


    KARAR
    Davacı, tasarruf teşvik ve nema alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalı ... müsteşarlığına karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine,davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık idari bir işlemden kaynaklanmaktadır.
    Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir.
    Uyuşmazlık Mahkemesinin 20.12.2010 tarih ve 2010/156 E.-328 K .sayılı kararında tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğu belirtilmiştir. Yine Hukuk Genel Kurulunun 26.12.2012 gün ve 2012/1363 E-1300 K sayılı ilamında Başbakanlık ... aleyhine tasarruf teşvik anapara ve nema alacağının tahsili talebi ile açılan davalarda ,kamuda çalışanlar yönünden doğan uyuşmazlıklarda idari yargı mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmektedir.
    2577 sayılı İYUK. Gereğince "İdari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları" idari dava olarak belirlenmiştir. Görev dava şartlarından olup,yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır.
    Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak; mahkemece,Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 2009/17684K.sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle davalı ... yönünden müktesep hak oluşmuştur. Bu nedenle davanın husumet yönünden reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi yanlış olmuştur. Hazineye karşı açılan davanın ise idari yargı yolu görevli olduğundan, yargı yolu nedeniyle usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine
    15.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara