Esas No: 2022/3002
Karar No: 2022/11484
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3002 Esas 2022/11484 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/3002 E. , 2022/11484 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK'nun 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile katılan vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmün katılan vekili tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
... Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda sanıkların beraatına dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırarak sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş, bu kararın temyiz edilmesi üzerine de Yargıtay 19.Ceza Dairesince sanıkların beraatına karar verilmesi gerekirken mahkumiyetlerine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Dosyayı yeniden ele alan Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararına uymakla birlikte ilk derece mahkemesinin verdiği kararı inceleme konusu yaparak istinaf isteminin esastan reddine karar vermiş, katılan vekilinin bu kararı temyiz etmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi, hükmün temyiz edilemez olduğunu belirterek 29.09.2021 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Katılan vekili redde ilişkin bu kararı temyiz etmiş olup, temyiz isteğinin reddine ilişkin karar yönünden yapılan incelemeye göre; Yargıtay kararına karşı Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı vermesi mümkün olup bunun inceleme mercinin Yargıtay olduğu, aynı şekilde Bölge Adliye Mahkemesinin Yargıtay kararına uyarak verdiği kararında usulde paralellik ilkesi gereğince temyiz edilebilir olduğu, dosyanın daha önce Yargıtay aşamasından geçtiği gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesinin hükmün temyiz edilemez olduğuna dair kararının yerinde olmadığı değerlendirilmekle, Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli temyiz isteğinin reddine ilişkin ek kararı kaldırılarak esas kararla ilgili yapılan incelemede;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin vermiş olduğu bozmaya ilişkin karardan sonra, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararda, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar incelenerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş ise de; ilk derece mahkemesinin 02.11.2017 tarihinde verdiği kararın istinaf edilmesi üzerine 18.12.2018 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği kararla kaldırıldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin mahkumiyete ilişkin kararının temyizi üzerine dosyanın Yargıtay incelemesinden geçtiği, Ceza Muhakemesi Kanununun 304/2. maddesinde, “Yargıtay, dosyayı 303'üncü madde de belirtilenlerin dışında kalan hâllerde yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere hükmü bozulan Bölge Adliye Mahkemesine veya diğer bir Bölge Adliye Mahkemesine gönderir." şeklindeki düzenleme karşısında, Bölge Adliye Mahkemesinin yeni bir hüküm kurmasının zorunlu olduğu, artık hukuken incelenebilir bir yerel mahkeme kararı olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5271 sayılı CMK'nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.