Esas No: 2012/22730
Karar No: 2013/92
Karar Tarihi: 14.01.2013
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/22730 Esas 2013/92 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, çalışma gücünün kaybı dolayısıyla Kurum tarafından kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının işgücü kaybının 2/3 olduğunun tespiti ile kesildiği tarihten itibaren tekrar malullük maaşının bağlanması ve ödenmeyen maaşlarına mevduata uygulanan en yüksek reeskont faizi uygulanması istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin önceki kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, davacının kontrol kaydının bulunduğu 27/05/2005 tarihinde çalışma gücünün 2/3’ünü kaybedecek derecede malul olup olmadığı, davacının çalışma gücünün 2/3’ü oranında malul olmadığının tespiti halinde ise; 5510 sayılı yasanın 25.ve devamı maddeleri uyarınca çalışma gücünün en az % 60’ının kaybedilmesi durumunda sigortalının malul sayılacağına ilişkin düzenleme gözetilerek maluliyet oranı ve bu oranın tarihi, maluliyetin (%66.6) oranın altında olması halinde ise maluliyet oranının % 60"a ulaşıp ulaşmadığı 5510 sayılı yasa uyarınca malul sayılıp sayılamayacağı Adli Tıp ve Adli Tıp Genel Kurulu raporu ile tespit olunduktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile davacının çalışma gücü kaybının %77 oranında olduğunun tespitine, davacının maluliyet maaşının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına, karar verilmiş ve bu karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 03/03/1978 tarihinden itibaren 1479 sayılı yasaya tabi olarak tescil edildiği, davacıya 29/05/2003 tarihinde çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmesi dolayısıyla maluliyet aylığı bağlanarak 27/05/2005 tarihinde kontrol muayenesinin kararlaştırıldığı, ... Üniversitesi Tıp Fakültesinin 10/05/2005 tarihli
raporunda maluliyet konusunda bir oran belirtilmeksizin davacının... (kısmi remisyon)hastalığından dolayı halen tetkik ve tedavisinin devam ettiğinin bildirildiği davalı Kurumun 31/08/2005 tarihli işlemi ile bu rapor esas alınarak kontrol muayenesi sonucunda maluliyet halinin reddine karar verildiği, davacının devam eden tetkik ve muayeneleri sonucunda... Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunun 28/06/2006 tarihli rapor içeriğinden davacının .... yanında diabet, opere testis, sol monoparazi, hipertansiyon v.s. çok sayıda hastalıklarının bulunduğu, ... Üniversitesi... Hastanesi Özürlüler için Sağlık Kurulunun 19/04/2007 tarihli Raporundan davacıdaki mevcut hastalıkları nedeniyle özür durumunun %68 olarak belirlendiği, 29/04/2009 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile davacının çalışma gücünün 2/3"ünü kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına karar verildiği, davacının YSK raporuna itiraz ettiği, bozmadan sonra alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 11/02/2012 tarihli raporunda davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden yararlanılmak suretiyle ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak E cetveline göre % 77 oranında çalışma gücünü kaybetmiş durumda bulunduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Gerçekten mahkemece uyulmasına karar verilen bozma kararında; davacının kontrol kaydının bulunduğu 27/05/2005 tarihinde çalışma gücünün 2/3’ünü kaybedecek derecede malul olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğinin bildirilmesine rağmen mahkemece bozma ilamından sonra alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin raporunda davacının kontrol kaydının bulunduğu tarih itibariyle tespiti yapılmamış sadece mevcut durumu itibariyle maluliyet oranı tespit edilmiştir.
Yapılacak iş; öncelikle davacının kontrol kaydının bulunduğu 27/05/2005 tarihinde çalışma gücünün 2/3’ünü kaybedecek derecede malul olup olmadığını tespit etmek, davacının çalışma gücünün 2/3’ü oranında malul olmadığının tespiti halinde ise; 5510 sayılı yasanın 25. ve devamı maddeleri uyarınca çalışma gücünün en az % 60’ının kaybedilmesi durumunda sigortalının malul sayılacağına ilişkin düzenleme gözetilerek maluliyet oranı ve bu oranın tarihi, maluliyetin (%66.6) oranın altında olması halinde ise maluliyet oranının % 60"a ulaşıp ulaşmadığı 5510 sayılı yasa uyarınca malul sayılıp sayılamayacağı Adli Tıp ve Adli Tıp Genel Kurulu raporu ile tespit etmek ve oluşacak sonuca göre karar vermektir.
Kabule göre de; Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile davacının çalışma gücünün 2/3"ünü kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına karar verildiği belirtilmesine rağmen Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporunda % 77 oranında çalışma gücünü kaybetmiş olduğunun bildirildiği, bu durumda Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas dairesinin raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşılmasına göre bu iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınması gereklidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara ve özellikle, anılan içtihadı birleştirme kararına aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.