Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13551 Esas 2022/7403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13551
Karar No: 2022/7403
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13551 Esas 2022/7403 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kadastro Mahkemesi'nde görülen davada çekişmeli taşınmazlar mera olarak sınırlandırıldı. Ancak davacılar vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açtılar. Mahkeme, davacıların ve müdahil davacıların davalarını reddetti ve taşınmazların tesciline karar verdi. Ancak Kadastro Kanunu'na göre Kadastro Hakimi doğru ve infazı kabil karar vermek zorunda olduğundan, Mahkeme hatalı karar verdi. Taşınmazların mera olarak sınırlandırılması gerektiği belirtildi ve hüküm düzeltilerek onaylandı. Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. fıkrası.
8. Hukuk Dairesi         2021/13551 E.  ,  2022/7403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... ve arkadaşları vekili, davacı ... ve arkadaşları, müdahil davacılar ... ve ... ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamında; davacı tarafın tutunduğu 11.03.1940 tarihli ve 36 sayılı tapu kaydının 345 hektar miktarında olduğu, çekişmeli yere ilişkin olarak düzenlenen haritanın 645 hektar alanı kapsadığı, davacı tarafın tapu kaydının Kazanderesi Akıntısı, Küpeler Merası, Taş Döküntüsü Karşılığı, Su Uçtuğu gibi gayri sabit hudutların içerdiği, tapu kaydının kapsamının değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsamının belirlenmesinin gerektiği, mahallinde yeniden keşif yapılarak davacının tutunduğu tapu kaydının kapsamının belirlenmek suretiyle dava konusu taşınmazların davacı tapusu kapsamında kalıp kalmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması” gereğine değinildiği halde Hukuk Genel Kurulu bozma kararının gereğinin tam olarak yerine getirilmediği belirtilerek; Hukuk Genel Kurulu bozma kararı çerçevesinde araştırma, soruşturma ve uygulamanın yapılması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Kadastro sırasında, ... İli Merkez İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 152 ada 24, 25, 27, 28 ve 30 parsel sayılı sırasıyla 3.971.90, 5.305.47, 5.879.09, 9.582,71 ve 6.359,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar mera vasfıyla sınırlandırılmışlardır.
    Davacı ... ve arkadaşları, vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli 152 ada 24, 25, 27, 28 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ayrı ayrı dava açmışlardır.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davacılar ile müdahil davacıların davalarının reddine, çekişmeli 152 ada 24, 25, 27, 28 ve 30 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine; çekişmeli 152 ada 29, 31 ve 48 parsel sayılı taşınmazların mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili, davacı ... ve arkadaşları, müdahil davacılar ... ve ... ile davalılar ... Coşkun ve ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, dava konusu taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca Kadastro Hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda olup, Mahkemece, kadastro sırasında mera olarak tespit edilmiş olan dava konusu 152 ada 24, 25, 27, 28 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan dava reddedildiğine ve meralar tescile tabi olmadığına göre, taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tescil hükmü kurulması isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile; kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin ikinci satırında yer alan ve "tespit gibi" sözcüğünden sonra gelen "tesciline” kelimesinin bu bölümden çıkartılarak yerine “mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına” sözlerinin eklenmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara