Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/4905 Esas 2013/25 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4905
Karar No: 2013/25
Karar Tarihi: 14.01.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/4905 Esas 2013/25 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2012/4905 E.  ,  2013/25 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacılar ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacılar vekilinin tüm,davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, 21.06.2010 tarihinde geçirdiği iş kazasında yaşamını yitiren sigortalının haksahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece;maddi tazminat davalarının feragat nedeniyle reddine,manevi tazminat davalarının ise kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı eş için 40.000,00 TL, davacı çocuklar için ayrı ayrı 30.000,00"er TL,davacı anne için 20.000,00 TL,davacı kardeşler içir ayrı ayrı 6.000,00"er TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
    Bu ilkeler gözetildiğinde tüm davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu ortadadır.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davacı eş, çocuklar, anne ve kardeşlere daha uygun miktarlarda manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalılara iadesine,
    aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine,
    14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara