Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/4409 Esas 2012/8198 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4409
Karar No: 2012/8198
Karar Tarihi: 31.05.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/4409 Esas 2012/8198 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/4409 E.  ,  2012/8198 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti, alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, ... Limanının işletilme hakkının Özelleştirme Yüksek Kurulu"nun 28/04/2003 tarihli kararı ile 30 yıl süre ile davalı firmaya devredildiğini, davalı ... Liman İşletmeleri A.Ş tarafından limana 40 adet işyerinin yer aldığı bir çarşı inşa edildiğini, müvekkil firmanın 13/05/2005 tarihinde davalı ile arasında akdedilen kira sözleşmesi uyarınca bu çarşı içerisinde yer alan iş yerlerinin C Blok 106, C Blok 206 ve C Blok 207 nolu iş yerlerinin restaurant olarak işletilmek üzere 3 yıllığına kiraya verildiğini, müvekkil firmanın, davalının iskan ruhsatı alımına dair belirtilen hukuki ihtilafları sözleşme tarihinde bilmediğini, bu nedenle kira sözleşmesinin akabinde iş yeri açma ruhsatı ve içki ruhsatı alma talebi ile ... Belediyesine başvurduğunu, müvekkil firmanın iş yerini teslim aldığı tarihten sonra, liman içerisinde bulunan tüm iş yerlerinin atık sularının toplandığı arıtma tesisinin, müvekkilinin iş yerinin çok yakınında tesis olunduğunu, iş yerleri tarafından hissedilen lağım kokusunun denizden geldiğinin tahmin edildiğini, ancak toplama çukurunun taşması ile kokunun arıtma tesisinden geldiğinin öğrenildiğini, mevcut durumun müvekkilinin iş yerinin kullanımını önemli derecede azalttığını hatta ortadan kaldırdığını, kötü kokunun ve zaman zaman yaşanan taşma nedeni ile restaurantta yemek yenilemez hale gelindiğini, müvekkil firmanın maddi ve manevi zarara uğradığını, sorunların giderilmesine ilişkin taleplerine rağmen sorunların giderilmediğini, belirtilen tüm nedenler ve tespit tarihinde dahi halihazırda iskan ruhsatının davalı tarafça alınmamış olmasının kira sözleşmesinin devamını imkansız hale getirdiğini, davalı tarafın üzerine düşen edimlerinin yerine getirilmemesi nedeni ile sözleşmenin haklı nedenlerle feshinin tespitine, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile iş yerinin kullanıma salih hale getirilebilmesi için dekorasyondan ayrı olarak iş yerinin bütününe yapılan masraf bedeli olan 25.000,00-TL"nin 11/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 25.000,00-TL "lik mahrum kalınan kârın davalılardan tahsiline, ayrıca iş yeri dekorasyonu için yapılan 50,000,00-TL masrafın 11/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalının uhdesinde bulunan depozito bedelinin müvekkillere iadesine, müvekkillere kira bedeli ödeme yükümlülüğü davalı tarafından dondurulduğundan, müvekkil tarafından ödenen kira bedellerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davada aktin feshi istemi bulunduğuna göre, diğer tazminat ve alacak kalemlerinin miktarına bakılmaksızın davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    Dava, 29.5.2007 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı H.U.M.K"na göre alacak davalarında görev dava değerine göre belirlenir.Bu ana kuraldan farklı olarak H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye,akdin feshi veya tespit davaları,bu davalarla birlikte açılmış,kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendinde yazılı olan tespit davalarından kasıt kira tespit davalarıdır. Yalnızca kira tespiti davaları kiranın miktarına bakılmaksızın Sulh mahkemesinde görülür. Diğer tespit davalarında dava değeri esas alınarak görevli mahkeme belirlenir. Davamızda ise davacı kiracı tarafından tek taraflı irade beyanı ile kira sözleşmesinin feshine ilişkin ihtar gönderildiği belirtilerek Borçlar Kanunu"nun 249 vd. maddeleri gereğince akdin feshedildiğinin tespiti istenmektedir ki bu davalar H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendinde yazılı olan akdin feshi ya da kira tespiti davalarından değildir. Davacı tarafça, akdin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti yanında 100.000 TL"lik alacak ve tazminat istenmektedir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
    Her ne kadar 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nun 4.maddesinde; “...kira ilişkisinden doğan alacak davalarında değerine bakılmaksızın” Sulh Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiş ise de 6100 sayılı HMK"nun geçici 1/1 maddesinde, “bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin ,kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı” düzenlenmiştir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara