Esas No: 2021/15244
Karar No: 2022/11340
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/15244 Esas 2022/11340 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/15244 E. , 2022/11340 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, nakil araçlarının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin nakil araçlarının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... hakkındaki beraat kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanığın hükümden sonra 20.07.2017 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nun 64. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet kararının incelenmesinde ise;
1)Hükmün gerekçe bölümünde TCK'nun 44. maddesi gereğince 4733 sayılı Yasaya göre hüküm kurulduğu belirtilmek suretiyle hükümle gerekçe arasında çelişkiye neden olunması,
2)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2.maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3) Gümrük İdaresi tarafından hesaplanan KEMT varakasında suça konu eşyanın toplam CİF değerinin 4.912 TL, mahkeme aşamasında alınan bilirkişi raporunda ise toplam CİF değerinin 1.890 TL olarak belirtildiği anlaşılmakla suça konu eşya yönünden hesaplanan CİF değerlerine yönelik çelişki giderilerek sonucuna göre 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesinin uygulanması hususunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22 /06/2022 tarihinde I no'lu karar yönünden oy çokluğu, II ve III no'lu karar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
(K.K.D) KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Sanıklar ... ve ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanık ...’ın da temyiz talebi olduğu halde nakil araçlarının iadesine ilişkin temyiz incelemesinin sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasredilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2019 tarih ve 2016/10-543 E, 2019/668 K nolu ilamında da belirtildiği üzere, suçta kullanılan ancak müsadere edilmeksizin aracın iadesine dair hükmün, cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, işlenen suça bağlı ve suçtan ayrılmayan, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sonucu doğrultusunda değerlendirilmesi gereken bir hüküm olduğu, bu nedenle de mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edildiği durumlarda da temyiz incelemesine konu edilebileceği gözetildiğinde, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizi kapsamında aracın iadesine ilişkin hükmün sanık ...’ın temyizine göre de incelenmesi yerine, sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasren nakil araçlarının iadesine ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu edilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.22.06.2022