Esas No: 2020/6877
Karar No: 2022/11335
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6877 Esas 2022/11335 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/6877 E. , 2022/11335 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında beraat; sanık ... hakkında hükümlülük, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan ... İdaresi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II-Katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... hakkında verilen beraat kararına ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III-Katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... hakkında verilen beraat kararına ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Olay tutanağına göre, sanıklar ... ve ...'ın şoför, sanık ...'un ise muavin olduğu otobüste yapılan aramada 510 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanık ...'un kaçak sigaraların sadece kendisine ait olduğunu ikrar etmesine ve gerekçeli kararda suçun failinin sanık ... olduğunun belirtilmesine rağmen sanık ...'ın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
IV-Katılan ... İdaresi vekili ve sanık ...'ın verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Olay tutanağına göre, sanıklar ... ve ...'ın şoför, sanık ...'un ise muavin olduğu otobüste yapılan aramada 510 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanık ...'ın kaçak sigaralardan haberinin olmadığını beyan ettiği, sanık ...'ın ise kaçak sigaraların sadece kendisine ait olduğunu ve diğer sanıkların kaçak sigaralardan haberlerinin olmadığını beyan ettiği görülmekle, gerekçeli kararda da suçun failinin sanık ... olduğunun kabul edilmesine rağmen sanık ...'ın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 3/18-son delaletiyle 3/5, 3/10. maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren ve davaya katılma kararı verilen Gümrük İdaresi lehine maktu vekalet ücreti verilmesi yerine dilekçe yazım ücreti verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili ve sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/06/2022 tarihinde I nolu karar yönünden oy çokluğuyla, II, III ve IV nolu kararlar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
(K.K.D.)
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanık ...’ın da temyiz talebi olduğu halde nakil aracının iadesine ilişkin temyiz incelemesinin sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasredilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2019 tarih ve 2016/10-543 E, 2019/668 K nolu ilamında da belirtildiği üzere, suçta kullanılan ancak müsadere edilmeksizin aracın iadesine dair hükmün, cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, işlenen suça bağlı ve suçtan ayrılmayan, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sonucu doğrultusunda değerlendirilmesi gereken bir hüküm olduğu, bu nedenle de mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edildiği durumlarda da temyiz incelemesine konu edilebileceği gözetildiğinde, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizi kapsamında aracın iadesine ilişkin hükmün sanık ...’ın temyizine göre de incelenmesi yerine, sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasren nakil aracının iadesine ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu edilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 22.06.2022