Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6677 Esas 2022/11389 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6677
Karar No: 2022/11389
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6677 Esas 2022/11389 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2020/6677 E.  ,  2022/11389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM :Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, nakil aracın müsaderesine yer olmadığına
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    II-Sanık ...'nun hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-Son. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 17.04.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 12.03.2013 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve Hakkari 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/177 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 11.05.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.05.2013 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında yine halen derdest olan ve Hilvan Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/146 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 24.06.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.03.2013 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, derdest ise dosyaların birleştirilmesi, kesinleşmiş ise dosyaların da aslının veya onaylı bir örneğinin bu dosya arasına alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3-Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK.nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    4-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    5-Sanığın adli sicil kaydındaki 4926 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen tazmini nitelikteki adli para cezasına ilişkin ilamın tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin TCK'nun 58. maddesinin uygulanması,
    6-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.07.2011 gün ve 2011/119-162 Esas, Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, aleyhe değiştirme yasağı münhasıran cezalar ile ilgili olup, cezaların da, 5237 sayılı TCK.nun 45. maddesinde hapis ve adli para cezaları olarak sayıldığı cihetle, güvenlik tedbiri niteliğinde olan dava konusu nakil aracının müsaderesi ya da iadesine ilişkin hususlarda kazanılmış haktan bahsedilemeyeceği kabul edilerek yapılan incelemede;
    Suçta kullanılan 34 BC 4665 plakalı kamyonet cinsi nakil aracında yapılan aramada, 1936 karton kaçak sigaranın ele geçirilmesi, suça konu kaçak sigaranın, taşıma kapasitesi yüküne göre aracın miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturup kaçak sigaranın değeri ile iadesine karar verilen nakil vasıtasının bilinen değeri mukayese edildiğinde, TCK'nun 54/3. maddesine göre aracın müsadere edilmesinin hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurmayacağının anlaşılması, suça konu aracın sanık ...'na ait olması karşısında nakil aracının müsaderesi yerine iadesine karar verilmesi,
    7-Katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinin sanık ...'ndan tahsili yerine infazda tereddüte mahal verecek biçimde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    8-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "17.04.2012" yerine "2012" şeklinde gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara